Joseph Pilates ve Pilatesin Tarihçesi
Pilates, Joseph Hubertus Pilates tarafından 20. Yüzyılın başlarında geliştirilmiş bir egzersiz sistemidir. Joseph Pilates 9 Aralık 1883’te Almanyanın Düsseldorf yakınlarındaki Mönchengladbach kasabasında doğdu. Babası Heinrich Friedrich Pilates, metal işçisi ve jimnastikçiydi, annesi ise ev hanımıydı.. Uzun zamandır beklenen bir çocuktu ve kriz zamanlarına denk gelmişti. Joseph çocukken sürekli hastalanan ve zayıf bünyeli çocuklardandı ve fiziksel olarak da kilolu değildi.
Joseph Pilates çocukluk döneminde, astım, raşitizm ve romatizmal ateşten muzdaripti. O yıllarda, belki akranlarının da sağlığı iyi değildi ancak, Joseph çok çirkin ve bakımsız görünüyordu. Bu nedenle okulda alay edilen ve aşağılanan bir çocuktu Fakat Joseph hayal etmeyi severdi ve azimliydi. İdolü alarak atletik, güçlü ve kendini koruyabilen babasını örnek aldı. Babası tarafından Jimnastik, Vücut Geliştirme, Jiu Jitsu ve Boks ile tanıştırıldı.
Joseph Pilates’in İngiltere’ye Taşınması ve Sonrası
Joseph Pilates spor yapmaya devam etti ve zamanla sağlığını sürekli iyileştirdi., insan vücudunu iyileştirmek için kendi sistemini geliştirmeye başladı. Joseph Pilates aslen bir jimnastikçi ve vücut geliştirmeciydi ancak 1912’de İngiltere’ye taşındığında, sirk jimnastiği yapmaya başladı ve polis okullarında ve Scotland Yard’da boksör olarak savunma sporları antrenörü olarak çalıştı.
Birinci Dünya Savaşı başladığında, etnik kökeni Alman olan Joseph Pilates yabancı olduğu İngiltere’ye düşman olarak görüldü. O zamanlar İngilizler milliyetçi davranıyor ve Alman olan herkese düşmanlık gösteriyordu. Almanların dükkanları ateşe verilip evleri taşlanıyordu. Bu nedenle de Joseph toplama kampına yollandı.
Joseph Pilates ‘in Kamp Hayatı Başlıyor!
Ingilterede, Lancaster Kalesi’nde diğer Alman vatandaşlarıyla birlikte bir toplama kampında tutuldu, burada daha sonra “Kontroloji” olarak tanımlanacak minimal ekipmanla antrenman yapma olanağı sağlayan mat egzersiz sistemini rafine etmeye ve öğretmeye başladı.
(Kontroloji temel olarak kasların kontrol edilmesi için zihni kullanır, vücudun dengede kalmasını sağlayan postürel kaslara ve omurgaya destek olan kaslara odaklanır.Pilates özellikle nefes ve omurganın hizalanması konularinda farkındalık yaratır, gövdeyi ve karın kaslarını güçlendirmeyi hedefler.)
Ardından Adam Adası’ndaki Knockaloe’daki başka bir toplama kampına nakledildi. Burada sistemini geliştirmeye devam etti. Kamp revirinde yatan hastalarla ilgilendi, 1918’de patlak veren şiddetli gripten sonra güç kazanmalarına yardımcı oldu. Yani, gelecekte dünya çapında fenomen olacak sistemin ilk deneysel esiri mahkumlar ve sürgündekilerdi.
Pilates daha sonra askeri hastanede çalıştı ve İngiliz askerlerinin ve savaş esirlerinin yaralarıyla ilgilendi. Yaralı askerlerin rehabilitasyonu ve fizik tedavisi için hastane yataklarına kasnaklar monte etti, kayışlar geçirdi ve yaylarla donattı.( Reformer pilatesin ilkel türlerini yapmış oldu.)
Almanya’ya Dönüyor!
Savaş bitince Pilates Almanya’ya döndü, Hamburg polisi ve Alman ordusuyla işbirliği yaparak egzersiz sistemini geliştirmeye devam etti. Ancak ordudan gelen baskı arttı. Pilates, ülkedeki siyasi iklimin değiştiğini fark etti ve bu onun tüm metodolojik çalışmalarını tehlikeye atabilirdi. Hayalini başka bir ülkede, Amerika’da gerçekleştirmeye karar verdi. Joseph Pilates, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’ya geri döndü, dans ve fiziksel egzersiz alanında ustalik sahibi Rudolf Laban ile çalışma fırsatı yakaladı.
Joseph ve Clara Pilates – Newyork ve Pilates ‘in Yükselişi!
1925 yılında Amerika’ya göç etti. Amerika’ya giden gemide sonradan eşi olacak hemşire Clara ile tanıştı. Jospeh ve Clara New York’ta bir stüdyo açtı. New York’a yerleşen Joseph Pilates, tüm birikimini şehir bale binasındaki bu spor stüdyosuna yatırdı ve o andan itibaren zirveye yükselmeye başladı. Bale dansçıları Pilates sınıflarına katılmaya başladı ve yeni sistemin gücünü ilk hisseden oldular.
Joseph ve Clara Pilates kısa sürede New York’un yerel dans ve sahne sanatları topluluğundan dansçılara eğitim vermeye başladılar. 1923’te New York’a gelen Martha Graham,1933 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne gelen Amerikan bale ve modern neoklasik dans sanatının kurucusu büyük George Balanchine gibi tanınmış dansçılar kendilerinin disiplinlerinden faydalandilar ve öğrencilerini düzenli olarak eğitim ve rehabilitasyon için Pilates’e gönderdiler. Ayrıca koreograf Jerome Robbins ‘de pilatesi keşfedip faydalananlar arasındaydı.
Pilates egzersiz sistemi dansçılarin vücutlarını daha esnek, güçlü ve dayanıklı hale getiriyordu. Ve sonra her şey kendi kendine gelişmeye başladı. Balerinlerin 8. Cadde’de bulunan Pilates stüdyosuna gittikleri duyulunca kadınlar bu disipline ilgi göstermeye başladılar.
Pilates Yükseliyor!
Oldukça basit olan bu sistemin hayranları çabucak arttı. Pilates birkaç yıl içinde Amerika’nın diğer şehirlerinde de birkaç spor merkezi açtı. Daha sonra tüm fitness severler tarafından tanındı ve dünya çapında milyonlarca hayranının kalbini kazanandı.
İşte bu yüzden bu tekniğe kurucusunun adı verildi; PİLATES!
Joseph Pilates ve Pilatesin tarihçesi böyle mucize bir hikaye barındırmakta. Sağlıksız bir çocuk hayatını değiştirmeye karar verir ve çeşitli sporlar deneyerek güçlenir. Daha sonra tüm bu sporları birleştirerek kendi egzersiz yöntemini oluşturur. Kısaca, Joseph bir hayal kurar ve gerçekleştirir. Pilates adını tüm dünyaya duyurur.
19.yüzyılın başlarında ortaya çıkan pilates, kendi döneminin ilerisinde bir sistemdi ve 20. yüzyılın modern insanları tarafından büyük ilgi gördü. A.B.D’de günümüzde yaklaşık 10 milyon kişi tüm dünyada ise 100 milyon kişi Joseph Pilates sayesinde pilates yapmakta ve bu sayı her geçen sene daha da artmaktadır. Pilates hakkındaki yazılarımızın devamı için Pilates Bloğu muzu ziyaret edebilirsiniz.Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın:)