Pilates İle Tedavi arşivleri

Özellikle masa başında çalışan birçok kişinin şikayetçi olduğu kronik boyun ağrısı nedenleri nelerdir? Rahatsızlığının temelinde yatan en önemli neden kas oranın düşüklüğü ve her gün aynı ezberlenmiş hareketleri yapmaktır. Omurga rahatsızlıkları arasında belkide en yaygın olan boyun ve sırt ağrısı, önlem alınmadığı zaman zamanla boyun düzleşmesine veya fıtığa dönüşerek çok ciddi sorunlara neden olabilmektedir.

Kronik boyun ağrısı pilates ile tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Aletli pilates dersleri ağrılarınızdan kurtulmanızı sağlayacak aynı zamanda rahatsızlığınızın ilerlemesini engelleyecektir. Boyun ve ense ağrısı problemleriniz için omurga sağlığı konusunda uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Boyun Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Boyun ağrısının tedavisi için öncelikle boyun ağrısı nedenlerini anlamanız gereklidir. Gününüzün büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiriyor ya da sürekli olarak masa başında çalışıyorsanız, boyun kaslarınız giderek zayıflayacak uzun süreli hareketsizlik ve yanlış pozisyonlarda oturmanız sebebi ile boynunuzu ve omurganızı destekleyen kaslarda zayıflamaya neden olacaktır. Boyun ağrısı tedavisi için pilates gibi uygun egzersizler uygulamanız ayrıca masa başında saatlerce sabit oturmaktan vazgeçerek saatte bir defa mutlaka çalışma masanızdan kalkmanız ve beş dakika hareket etmeniz ağrılarınıza iyi gelecektir.

Sürekli ve uzun süre boynunuzun eğik ve öne doğru duruşu boynunuzdaki kas oranının ciddi anlamda azalmasına ve boynunuzdan geçen sinirlerin omurganıza daha çok yaklaşmasına neden olacaktır. Günlük masa başı çalışmalar, bilgisayar ve cep telefonu ile uzun süre zaman geçirmek, hareketsiz ve sporsuz bir yaşam tarzı boynunuzun ve omurganızın en büyük düşmanıdır!

Boyun Ağrısı Nasıl Geçer?

boyun-agrisi-tedavisi — Boyun Ağrısı Nasıl Geçer?

Boyun ağrısı nasıl geçer? Boyun ağrısı nedenleri bazen yapılan ters bir hareket veya boyun bölgesini üşütmekten kaynaklı olmaktadır fakat genelde günlük yaşam tarzımız en büyük sebeptir. Genel olarak hareketsiz bir hayat ve masa başı çalışmak zamanla yoğun bir boyun ve ense ağrısı na neden olabilmektedir.

Ense kısmında bulunan omurlarımızı destekleyen kaslar, sürekli olarak hareketsiz kalmaları sebebi ile zamanla gücünü kaybeder ve dik durabilmek için omurgaya yüklenir. Bu da boyun fıtığı, boyun düzleşmesi, omurga eğriliği ve skolyoz gibi omurga sorunlarına ve bu sorunlardan kaynaklı ağrılara neden olabilmektedir. Pilates egzersizleri yaparak ağrıların azalması mümkündür ancak boyun ağrısı için doktor teşhisi olmadan tedavi uygulamak oldukça riskli olabilir ve daha ciddi sorunlara yol açabilir.

Boyun Fıtığı ve Pilates Tedavisi

Boyun fıtığı tedavi sürecini ameliyatsız veya ameliyat sonrası olarak ikiye ayırabiliriz ilerlemiş semptomlarda ameliyat gerekebilmektedir. Bu sebeple hastalık ilerlemeden teşhisi erken koymak ve ameliyatsız yöntemleri uygulamak önemlidir.Boyun fıtığı belirtileri genelde Boyunda kas gerilmesi ve ense ağrıları ile başlar bazen boyun düzleşmesi belirtileri ilede de karıştırılabilir. Bunun için her zaman öncelikle teşhis koyulması ve pilates egzersizlerinin eğitmen gözetimi altında yapılmasını tavsiye ederiz.

Boyun kasları zamanla kısalarak, fıtık zemini hazırlayabilir ya da düzleşmeye neden olabilir. Eğer ameliyat olmadan üstesinden gelmek istiyorsanız öncelikle pilates sizin için uygun bir yöntem olacaktır. Boyun kaslarınızın uzamasına, güçlenmesine ve duruşunuzun düzelmesine yarayacak olan pilates egzersizleriyle uzun vadede sancılarınızdan kurtulabilir, sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz.Boyun fıtığı konusunda daha fazla bilgi için Boyun Fıtığı için Pilates | Boyun Fıtığı Belirti ve Tedavisi konulu yazımızı okuyabilirsiniz.

Boyun Fıtığı Belirtisi Nelerdir?

Çağımızda değişen yaşam koşulları ile en çok karşılaşılan omurga rahatsızlıklardan biri haline gelen boyun fıtığı, genellikle ilk aşamalarda önemsenmeyen boyun ağrıları ile kendini belli etmektedir. Bu sebeple özellikle sürekli boyun agrısı küçümsenmemesi gereken ciddi bir rahatsızlık olarak görülmeli ve kısa zamanda bir doktora danışılmalıdır. Boyunda oluşan fıtık ilk olarak hafif ağrılarla ortaya çıkar, bazen yastık değiştirmek ya da uzun süre sabit kalmanın sonuçlarının olduğu düşünülebilir. Fakat boyunda oluşan şiddetli ağrı, baş ağrısı, boyun ve ense ağrısı fıtık göstergesi olabilmektedir.

Fıtık ilk olarak ağrı daha sonra kollarda uyuşma ve hissizlik olarak devam edecektir. İlerlediği takdirde kollarda uyuşmanın yanı sıra el fonksiyonlarını kaybedebilir tutma sorunları yaşanabilir. Fıtığın ilerlemesini durdurmak için pilates egzersizleri önlem almanızı aynı zamanda sancılarınızın azalmasını sağlayacaktır.

Boyun Düzleşmesi ve Pilates ile Tedavi

Boyun düzleşmesi için uygulanması gereken pilates egzersizinden önce mutlaka bir doktora gidilmeli, teşhis koyulduktan sonra sürece başlanmalıdır. Boyun agrısı egzersizleri için uygulanacak olan pilates hareketleri, boynun yapısal bozukluklarının azalmasını, kas oluşumunun artması ve duruş problemlerinin giderilmesini sağlayacaktır. Başın ön, arka ve yan kısımlara düzenli olarak hareket ettirilmesi sonucunda boyun kaslarının güçlenmesi sağlanacak, omurga esneme hareketleri sayesinde sinir baskınısın azaltılması sağlanacaktır.

Etkili bir fıtık ve düzleşme tedavisi olan pilates zamanla ağrılarınızın tamamen ortadan kalkmasını ve günlük yaşamınızı daha kaliteli geçirmenize yardımcı olacaktır. Boyun düzleşmesi konusunda daha fazla bilgi için Boyun Düzleşmesi Nedir? Pilates ile Tedavisi yazımızı okuyabilirsiniz.

Boyun Düzleşmesi Belirtisi Nedir?

Boyun fıtığı ile genelde karıştırılan boyun düzleşmesi, çoğu zaman birebir aynı belirtileri göstermektedir. Ancak fıtıktan farklı olarak baş çevresinde sıcaklık hissi oluşmasına, denge kaybına ve gözde uçuşan noktalara neden olmaktadır. Anotomik olarak boyun baş ve sırt bölgesindeki bir köprü görevi görür, doğası gereği hafif kavisli bir duruşa sahiptir. Ancak düzleşmesi durumunda ense kökünden itibaren düz bir görüntüye sahiptir.

Ellerde uyuşma ve güç kaybı
Baş dönmesi, mide bulantısı ve denge kaybı
Kürek kemiklerinde şiddetli ağrı
Kollarda hissizlik
Ense kökünden başlayan ve alına kadar vuran şiddetli baş ağrısı
Kulaklarda uğultu
Gözde uçuşan noktalar ve bayılma hissi
Uyku bozuklukları, çok uyumak ya da hiç uyuyamamak

Boyun Ağrısı için Hangi Bölüme Gidilir?

boyun-agrisi-bölüm — Boyun Ağrısı için Hangi Bölüme Gidilir?

Şiddetli boyun ağrısı için hastaneden randevu alırken fizik tedavi bölümüne gitmeniz gerekmektedir. Burada size boyun düzleşmesi veya fıtığı için muayene yapılarak teşhis koyulacaktır. Bir doktora görünmeden kendinize teşhis koyarak hareket etmek sürecin daha da ilerlemesine neden olabileceği gibi bazı durumlarda rahatsızlığınızın ağırlaşmasına da neden olacaktır.

Pilates egzersizlerine başlamadan önce bir doktor tarafından kontrol edilmeniz aynı zamanda tedavi aşaması hakkında bilgi edinmeniz oldukça önemlidir. Bazen boyun tutulması ya da farklı rahatsızlıkları fıtığa yormak temelde oluşan rahatsızlığın daha fazla ilerlemesini sebep olabilmektedir.

Boyun ve Ense Ağrısı Tedavisi ve Pilatesin Faydaları

boyun-agrisi-tedavisi-pilatesin-faydalari — Boyun Ağrısı- Ense Ağrısı Tedavisi ve Pilatesin Faydaları

Bedensel ve ruhsal olarak mucizevi bir egzersiz sistemi olan pilates, boyun ağrısı – ense ağrısı sorunlarınızın azalması dışında duruş problemlerinizin giderilmesinide sağlayacaktır. Eklem, kas ve kemik yapınızı çalıştıracak pilates egzersizleri vücudunuzun direnç kazanmasını, kaslarınızın güçlenmesini sağlayacaktır. Pilates egzersizleriyle boyun agrısı, düzleşme, ense ağrısı ve fıtık problemlerinizin semptomlarından kurtulabilirsiniz.

Pilates egzersizleri;

Boyun kaslarınızın gevşemesini ve güçlenmesini sağlar.
Sinirlerinizin omurgaya yaptığı baskıyı azaltır.
Duruşunuzu düzelterek, omurganızın sağlıklı bir şekilde hareket etmesini sağlar.
Boyun, bel, sırt, kol ve bacaklarınızda kas yapınız güçlenirken bölgesel zayıflamada sağlar.
Fit bir vücut ve sağlıklı bir duruş kazanırsınız.
Eklem ve fıtık ağrılarınızı ortadan kaldırır.

Boyun ve Ense Ağrısı için Hangi Pilates Türü Tercih Edilmelidir?

Ense ve Boyun ağrısı probleminizden kurtulmak için postürünüzü yani duruşunuzu düzeltecek pilates egzersizlerinin uygulanması gereklidir, Pilates, sağlık problemi olan kişilerin tek başına değil uzman bir eğitmenle yapması gereken bir egzersizdir. Omurga ve boyun, yapısı gereği hassastır ve ters bir hareket büyük problemlere yol açabilir.

Mat üstünde ve reformer pilates ( aletli pilates) yapılabilecek olan pilates egzersizleri mevcuttur. Biz omurga rahatsızlığı olan kişilere boynunuza daha fazla destek veriyor olmasından dolayı aletli pilates ile klinik pilates çalışmalarını öneriyoruz. Klinik pilates çalışmaları boynunuzun kas yapısının güçlenmesine ve kireçlenme problemleriniz var ise bu sorundan da kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

Haftada 2-3 gün günde 50 dakikalık klinik pilates egzersizleri ile boyun ve omurganızı güçlendirebilirsiniz. Pilates egzersizleriniz dışında ayrıca günlük hayatınızda hareketsiz kalmamalı, fiziksel duruş hatalarınıza dikkat ederek bunları düzeltmeye çalışmalısınız.. Boyun ağrısı nedenleri ve boyun ağrısı tedavisi konusunda sizlere bilgi vermeye çalıştık. Unutmayın ki pilates tüm omurga rahatsızlıklarında çok etkili bir tedavi yöntemidir. Sorularınız için stüdyomuz ile iletişime geçebilirsiniz. Bizi Instagram ‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Fibromiyalji nedir pilates ile tedavisi nasıl mümkün olur; Düzenli bir şekilde uyuyor ve sabahları kalktığınızda kendinizi hala yorgun hissediyorsanız, yumuşak doku romatizması etkileri yaşıyor olabilirsiniz. Fibromiyalji sendromu nedeniyle ağrı ve yorgunluğun artması aynı zamanda kendinizi sürekli mutsuz hissetmenizin etkilerinden Pilates yardımıyla kurtulabilirsiniz

Fibromiyalji Tedavisi için tavsiye edilen en etkili yöntemlerden biri olan pilates, zaman içerisinde kasların güçlenmesini sağlayarak fibromiyaljinin neden olduğu ağrı ve sorunların ortadan kalkmasını sağlamaktadır. Fibromiyalji tedavisinde uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Fibromiyalji Sendromu Nedir?

Fibomiyalji nedir; Günümüzün tıbbi olanaklarına rağmen hala kesin bir şekilde nedeni bilinmeyen Fibromiyalji, uyku bozukluğu, hassasiyet, aşırı yorgunluk ve yaygın kas ağrıları ile başlayan bir yumuşak doku romatizması olarak bilinmektedir. Sabahları kalktığınızda vücudunuzda hissettiğiniz tutukluk etkisi, uykunuzu hiç almamış gibi hissetmenizin altında yatan bu rahatsızlık zamanla ilerlemeye ve daha kalitesiz bir hayat sürdürmenize neden olacaktır.

Özellikle 30-60 yaş arası kişilerde daha sık rastlanan ve kadınlarda, erkeklere oranla daha sık görülen yumuşak doku romatizması, doğru teşhis konulduğunda dahi tıbbi tedavi yöntemleriyle tamamen üstesinden gelinmesi zor bir rahatsızlıktır, Tedavi için kişinin kendi yaşam tarzıyla ilgili iyileştirmeler yapması gerekmektedir. Bir fizyoterapi tedavisi olarak da görülebilecek pilates, ağrılarınızın azalmasını ve güne daha dinç başlamanızı sağlayacaktır.

Fibromiyalji Belirtileri Nelerdir?

Psikolojik ve fiziksel etkileri oldukça fazla olan fibromiyalji, yani yumuşak doku romatizması genel olarak kişinin farkında olamadığı rahatsızlıklar arasında yer alabilmektedir. Günlük hayatın telaşı ve yoğunluğu içerisinde ortaya çıkan belirtiler çoğu zaman başka rahatsızlıklara yorulabilir, altında yatan başka sebepler olduğu düşünülebilir. Ancak aşağıdaki semptomların birçoğuna sahipseniz ve tıbbi olarak başka bir teşhis koyulmadıysa siz de yumuşak doku romatizması olabilir, Uzman bir fizyoterapiste görünerek erken teşhis sağlayabilir ve rahatsızlığınız ilerlemeden çözümlerini araştırmaya başlayabilirsiniz.

Bir anda gelen çarpıntı
El ve ayaklarda karıncalanma, hafif uyuşma hissi
Hafıza problemleri, hatırlayamama ya da sürekli unutma
Vücudunuzdaki herhangi bir ağrıyı normalden daha fazla algılamak
Egzersizlere karşı dirençsizlik
Dinlenmeden uyanmış olma hissi, gün boyu uykulu hissetmek
Gün boyu yorgun hissetmek
Uyku bozuklukları ve kalitesiz uyku
Depresyon hali ve değişken ruh hali
Konsantrasyon bozukluğu
Yüz ve boyun bölgesinde kızarma eğilimi
İshal, kabızlık gibi sindirim sistemleri problemleri
Eklem Hipermobilitesi

Bu etkilerin birçoğunu kendinizde hissediyor, gün boyu yorgunlukla savaşıyorsanız mutlaka bedeninizi harekete geçirecek egzersizler yapmalı, böylece vücudunuza ve kaslarınıza aslında yorgun olmadığını öğretmelisiniz.

Fibromiyaljinin Nedenleri?

Fibromiyalji nedir ve Fibromiyalji neden ortaya çıkar; henüz tıbbi olarak kesin bir açıklama yapılamasa da genel sebepleri üzerine sadece genetik faktörlerle cevap verilebilmiştir. Psikolojik ve fiziksel etkileri bir arada taşıdığı için kesin bir tanı konulması fazlasıyla zorlaşabilir. Bu evrede genellikle doktorların tavsiyesi, hastaların kendilerini gözlem altında tutulmaları aynı zamanda farkındalıklarının artırılmasını sağlamak oluyor. Özellikle mükemmeliyetçi, stresli, işkolik olan kişilik yapılarında görülen bu rahatsızlık, 25 ile 55 yaşları arasında ortaya çıkarken, hastalıkla ilgili bir tedavi yöntemi uygulanmadıkça gelişme göstermeye devam ediyor.

Özellikle uyku bozukluğu ve ağrı semptomlarından kaynaklı sürekli mutsuz, depresif hissetmek hayatınızı etkileyecek, algılama bozuklukları çekmenize neden olacaktır. Bu evrede nedenlerine odaklanmaktansa iyileşme sürecine başlamanın ise çok daha faydalı olacağını bilmemiz gerekiyor.

Fibromiyalji Tedavisi ve Teşhisi

Fibromiyalji teşhisi için hastanın söyledikleri ve yaşadığı sürecin farkında olması çok önemlidir. Uzun dönemli ağrılara dikkat çekilecek şekilde ise ve bu dönem yaklaşık üç ay sürmüşse hastalık belirtilerinden biri olarak görülmeyecek öncelikle nedenleri araştırılacaktır. Bedensel bir ağrı semptomuna rastlanmadığı zaman kan tetkikleri, ardından psikolojik muayene ile kesin teşhis koyulabilecektir.

Hastanın bedeninde bulunan 19 duyarlı bölgenin 11’inde ağrı noktaları bulunduğunda da aynı araştırmalar başlar, bu süreçte hastanın fiziksel olarak bir rahatsızlığı bulunmuyorsa yine yumuşak doku romatizması teşhisi konulabilir.

Fibromiyalji Teşhisi için Hangi Doktora Gidilmelidir?

3 aylık ağrı ve uyku bozuklukları sonrası tam donanımlı bir hastaneye giderek, Romatoloji uzmanına muayene olunmalıdır. Karmaşık bir rahatsızlık olan fibromiyalji, hem psikolojik hem de fiziksel etkilerinden kaynaklanabilir hastanın öyküsü bu evrede çok önemlidir, sanrılar ya da kesinleşmemiş bilgiler verilmemelidir. Fibromiyaljı teşhisi için multidisipliner bir tedavi uygulanması ön görülebileceği gibi hastanın psikoloji ve fizyoterapist branşlarından da destek alması teşhis için önemli olacaktır.

Doktorun tanı koyması önemli olduğu gibi aynı zamanda hastanın teşhisten sonraki evrede fiziksel aktivitelerine önem vermesi oldukça faydalı olacaktır. Spor alışkanlığı edinmek, yeme ve uyku düzenine dikkat etmek ilk tedavi yöntemlerinden biri olmalıdır.

Tıbbi Fibromiyalji Tedavisi

Fibromiyalji tedavisi nde uygulanacak olan bütün yöntemler tamamen hastanın semptomlarını hafifletmek üzerine uygulanmakla birlikte, ağrılarını azaltmaya yönelik yapılmaktadır. Bunun için hastaların hayat kalitesini yükseltmesi için tıbbi tedavi yöntemlerinden önce pilates gibi kas ve kemik üzerine yoğunlaşılmış egzersizler yapması sürecin daha hafif atlatılmasını sağlayacaktır.

Ağrılı dönemler için bölgesel enjeksiyon ve elektroterapi uygulamaları yapılacağı gibi germe gevşeme işlemleriyle manipülasyon da uygulanacaktır. Ancak bunlar anlık hafifletici etkiler bırakacağı için hastanın vücudunun kas oranını arttırması aynı zamanda bol bol egzersiz yaparak germe gevşeme işlemini uygulaması uzun süreli bir tedavi yöntemi olarak, oldukça faydalı olabilmektedir.

Fibromiyalji Sendromunda Beslenme

Vücudun yorgunluğuyla bağlantılı olan yumuşak doku romatizması, sindirime de etki etmektedir. Bu etkiler, bazen ishal, bazen kabız ve gaz olarak midede oldukça rahatsız edici bir nokta olacaktır. Bunun için günlük egzersizleri yerine getirirken, uyumadan önce çay, kahve ve kola gibi içeceklerden uzak durulmalı gün içerisinde ise haşlanmış hafif yağlı gıdalar tercih edilmelidir. Zaten yorgun hisseden vücudunuza daha da yorucu görevler vermeden önce aslında yorgun olmadığını ona kanıtlamanız gerekmektedir.

Fibromiyalji (Yumuşak Doku Romatizması) Pilates ile Tedavisi

Fibromiyalji tedavisinde beslenme kadar egzersiz programı da önemli! Bunun için yeme içme alışkanlıklarımızla birlikte günlük hareket aktivitelerinizi de düzenlemeiz, fiziksel olarak güçlenmemiz gerekmektedir. Sosyal yaşantıyı oldukça etkileyen yumuşak doku romatizması, ağrı kesiciler ya da kas gevşeticilerle kısa süreli rahatlama sağlar. Ancak hastanın egzersiz programına uyması, özellikle pilatesi hayatının odak noktası haline getirmesi zamanla semptomların azalmasına yardımcı olacaktır.

Gevşeme ve gerilme egzersizlerinin ilk aşaması olan pilates, vücudunuzun stresten arınmasını, kaslarınızın gerilme ve gevşeme hareketleriyle sıkılaşmasını sağlayacak, ağrılarınızda azalma olacaktır. Aynı zamanda nefes egzersizi sayesinde, stresten arınarak duru ve dinç kalmanızı sağlayacak, günlük egzersiz programınızı tamamladığınızda rahatlamış ve enerjik hissetmenizde etkili olacaktır.

Fibromiyaljiden Korunmak İçin Ne Yapılmalıdır?

Teşhisi zor olan ve nedenleri oldukça zor anlaşılabilen genetik faktörlerdende kaynaklanabilen Fibromiyalji ( yumuşak doku romatizması) ndan, korunmak için de kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak kas ve kemik rahatsızlıklarının temelinde yatan bütün problemler için çok etkili olan pilates, kaslarınızın sıkılaşmasını, eklem ve kemik ağrılarınızın azalmasını sağlayacaktır.

Pilates hem ruhsal hem de fiziksel bir tedavi yöntemi olarak, rahatlamanızı, arınmanızı aynı zamanda yumuşak doku romatizmasından da korunmanızı sağlayacaktır. Hayatınıza düzenli egzersizi dahil etmeniz, düzenli bir yaşam sürmeniz bütün hastalıklardan korunmanızda etkili olacaktır.

Fibromiyalji Sendromunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Düzenli olarak egzersiz yapmanız ve pilatesi hayat felsefeniz haline getirmeniz bu rahatsızlığın tedavisinde çok faydalı olacaktır. Aşırı ilaç kullanımına dikkat ederek, ağrılarınız için ilaç içmek yerine bol bol su içip egzersizlerinizi tamamlamanız sağlığınıza uzun vadede daha fazla pozitif etki yapacaktır. Depresif ruh halinden kurtulmak için yüzme, bisiklet ve yürüyüş aktivitelerine de katılabilirsiniz. Fibromiyalji nedir? ve pilates ile fibromiyalji tedavisi konulu yazımızın sizlere faydalı olmasını umut ediyoruz. Bizi Instagram ‘ da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Tıp dilindeki adıyla servikal lordoz düzleşmesi olarak bilinmekte olan boyun düzleşmesi nedir? Gelişen teknoloji yaşam tarzımıza etki etmiştir. Hareketsiz yaşam, boyun hareketlerimizin bilgisayar başında ve teknolojik cihazlar ile değişmesi ve kısıtlanması sonucunda boyun düzleşmesi ve boyun problemlerinin ortaya çıkma sıklığıda hiç olmadığı kadar artmıştır. Boyun düzleşmesi rahatsızlığının pilates ile tedavisi ise mümkündür. Düzenli pilates egzersizleri yaparak ağrılı zor dönemleri kolaylıkla atlatabilirsiniz.

Tedavi için tavsiye edilen en etkili yöntemlerden biri olarak pilates, zaman içerisinde boyun ve omurga kaslarının güçlenmesini sağlayarak boyun düzleşmesinden kaynaklı ağrılardan tamamen kurtulmanızı sağlar. Boyun düzleşmesi tedavisinde uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Boyun Düzleşmesi Nedir?

Boyun düzleşmesi nedir? İnsan anatomisinin en önemli bölgelerinden biri olan omurga, Omurgamızda bulunan 33 adet omurun birbirine olan bağı o kadar muhteşem bir yapıya sahiptir ki, ufacık bir denklem bozukluğunda şiddetli ağrılar baş göstermeye başlar. Vücudumuz gelişen teknolojiyle birlikte alışkanlıklarından dolayı malesef yapısal bozulmalar yaşayabiliyor. Hareketsiz bir hayat, masa başı uzun saatler süren çalışmalar, bilgisayar ve telefonla geçirilen saatler sonunda sırt ve boyun bölgemizdeki omurga yapısı ‘’C’’ kıvrımını kaybederek düzleşmeye ve bu düzleşme de ağrılı bir süreç yaşamamıza neden oluyor. Bu yapısal bozukluk ise boyun düzeleşmesi olarak adlandırılıyor.

Boyun düzleşmesi, omurganın ense kısmından sırt kısmına kadar bölümdeki kıvrımını kaybederek, kasların azalmasıyla birlikte sinirlerin sıkışma ihtimalinin yükselmesidir. Boyun fıtığının ilk evresi olarak da görülen bu dönem, egzersizler ve pilates programlarıyla fıtığa çevirmeden engellenebilir.

Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir?

Boyun düzleşmesi belirtileri ilk aşamada çok fazla rahatsız etmeyecektir, hatta farkında dahi olmayacağınız kadar seyrek bir şekilde başlayabilir. Boyun eğriliğinin ilerlememesi, hatta omurgamızın sağlıklı kalabilmesi için kilonuza, günlük hareket aktivitelerinize ve su içme oranınıza dikkat etmelisiniz. Bu noktada iyileştirici bir sürece girmek için uzmanların önerdiği pilates ile de boyun ve bel fıtığı risklerinden korunabilirsiniz. Ancak aşağıdaki rahatsızlıkları hissediyorsanız, önce bir fizik tedavi doktoruna görünmeli ardından da düzenli egzersiz programına başlamanızı tavsiye ediyoruz.

boyun-duzlesmesi-belirtileri-nelerdir — Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir?

Boyun, omuz ve kol bölgesinde uyuşma hissi
Kol ve parmaklarda karıncalanma
Birden bire kol atması ya da elektriklenme
Boyun kaslarında zayıflık
Baş dönmesi
Gözde noktalar görmek ( Tansiyon düşmesi gibi hissetmek)
Boyun ve kollarda ağrı
Mide bulantısı
Denge kaybı
Ense ve sırt bölgesindeki kıvrımlı bölgenin olmaması

Belirtiler arasında yer almaktadır. Bazı belirtileri kendimiz saptayabilsek de mutlaka bir uzmana görünmemiz ve omurgamız hakkında bilgi edinmemiz önemli ve hayati önem taşımaktadır.

Boyun Düzleşmesi Nedenleri?

Boyun düzleşmesi, genellikle hareketsizlik ve gün içerisinde yanlış pozisyonlarda uzun süreli durmaktan kaynaklanmaktadır. Boyun kıvrımı çok hassas bir yapıya sahip değildir ancak onu düzenli çalıştırılmayan zayıf kaslar bu rahatsızlığa zemin hazırlamaktadır. Omurganızın düzleşmesi, fıtık rahatsızlıklarınızın olmasının en temel nedeni çoğu zaman düzenli egzersiz yapmamak veya yanlış hareketler yapmaktır. Pilates gibi sporlar vücut kas denge oranının ve vücut farkındalığının artması ile beraber, duruş yanlışlarının düzeltilmesini ve aynı zamanda gevşeme egzersizleri ile rahatlamanızı sağlarken sizi sakatlık riskine karşıda korur.

Sürekli masabaşı çalışma ve yanlış yastık seçimine kadar birçok durum boyun fıtığı ve boyun düzleşmesi gibi rahatsızlıklar yaşamanıza neden olabilir. Bunun için önceliğiniz günlük aktivitelerinizde hareketlerinize dikkat etmek ve egzersiz yaparak boynunuzun direncini arttırmak olmalıdır.

Boyun Rahatsızlıklarından Nasıl Korunabilirsiniz?

Vücudumuzun bel kemiği olan omurgamız, fiziksel duruşumuzdan bedensel ve ruhani hassasiyetimize kadar tüm bedenimize hükmeden sinirlerin hakim olduğu iskelet sistemimiz ve temelimizdir. Eğerki bedenimiz ve omurgamız güçsüz ise gün içindeki uzun süreli yanlış duruşumuz, çalışma pozisyonumuz, hareketsizliğimiz ve hatta kullandığımız yastık bile ona zarar verip, kalıcı hasarlar bırakabilir. Tabi ki bu kadar hassas olmasının sebebi bizim yaşam tarzımızla bağlantılıdır. Omurgalarımızın koruma yastığı olan kaslarımız, egzersiz ve su tüketmemiz azaldıkça, omurgamızda savunmasız kalarak, fiziksel olan bütün etkilere karşı yapısını bozacaktır.

Bilgisayar, telefon ve uzun süre aynı pozisyonda kalmamızı sebep olan bütün hareket kısıtlayıcılar boyun düzleşmesi için yeterlidir. Sürekli şekilde bunlara devam ettiğiniz takdirde boyun omurlarınız düzleşecek, giderek sinirlerle daha yakın temasa geçecek ve böylece sinir sıkışmasıyla birlikte ağrılı, uyuşmalı bir dönem başlayacaktır. Bunun için bol bol hareket ederek, sporu ve özellikle pilates egzersizlerini artırmanız gerekmektedir.

Boyun Problemlerinde Teşhis Nasıl Konulur?

Uzman bir doktor eşliğinde koyulması gereken boyun düzleşmesi teşhisi, kişinin kendi kanılarıyla hareket etmemesi gereken hassas bir rahatsızlıktır. Doktorunuz size öncelikle tıbbi geçmişinizle ilgili sorular soracak, yaşadığınız sorunlar hakkında bilgi edinecektir. Ardından muayene sırasında bazı sırt, kol ve boyun hareketlerini yapmanızı isteyecek, röntgen ya da tomografi ile teşhis koyacaktır. Omurganızdaki disklerin birbirinde yaklaşması sonucunda oluşan düzleşmenin derecesi, size yaşattığı etkiler ve fıtığa dönüşme riskiyle ilgili bilgiler edindikten sonra, tedavi aşamasına geçilecektir.

Boyun Düzleşmesi Teşhisi için Hangi Doktora Gidilmelidir?

Vücudumuzdaki birçok rahatsızlık için mutlaka bir uzmana danışmamız gerektiği gibi omurga sağlığımız için de özellikle fizik tedavi doktoruna ya da bir fizyoterapiste görünmemiz gerekmektedir. Bu süreçte tam donanımlı bir hastaneye giderek, röntgen, tomografi ve muayene gibi teşhis süreçlerinden geçerek, boyun düzleşmesi tedavisi üzerine kesin bir yöntem uygulanmasını sağlamamız gerekir. Teşhis sonrasındaki evrede ilaçlardan çok spor ve günlük aktivitelerimize dikkat etmek hem midemizin ve karaciğerimizin yorulmamasını sağlayacak hem de uzun vadede daha sağlıklı bir omurgaya sahip olmamıza yardımcı olacaktır.

Boyun Düzleşmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Omurga rahatsızlıkları ilaç ya da ameliyatla kesin bir çözüme ulaşamaz. Bu hem anatomimizden kaynaklı olarak hem de omurga yapısının hızlı iyileşebilir bir durumu olmadığından kaynaklıdır. Doktorun size reçete ettiği ilaçlar sadece ağrı ve sancı gibi semptomların azalmasını sağlayacak, hastalığınız devam edecektir. Bu nedenle fıtık ve düzleşme durumlarında tavsiye edilen tedavi yöntemi fizyoterapi ya da hastanın kendi isteğiyle doğru teknik kullanarak yüzmek yada uzman bir eğitmen kontrolünde aletli pilates gibi yöntemlere başvurması olacaktır.

Boyun kaslarının güçlendirilmesi, pilates ile duruşun düzeltilmesi sonucunda semptomlar azalır, hareketli ve daha sağlıklı bir yaşam tarzıyla boynunuz ağrılı dönemi atlatmaya başlar.

Pilates ve Boyun Düzleşmesi Tedavisi

boyun-duzlesmesi — Pilates ile Boyun Düzleşmesi Tedavisi

Günlük yaşantınızın genellikle hareketsiz geçmesi ve yanlış pozisyonlarda durmanızdan kaynaklı olarak fiziksel birçok rahatsızlığınızın oluşmasına ve ortaya çıkmasına sebep olabilirsiniz. Ancak böyle bir sürecin yaşanmaması için sağlıklı bir yaşam tarzı edinmek için pilates hem fiziksel hem de ruhsal olarak büyük bir destek sağlayacaktır.

Öncelikle omurgamızın esnemesi ve vücudumuzun kas oranının artmasında etkili olması, günlük egzersiz programlarıyla iskelet yapımızı onaracak, sinirlerimizi gevşetecek ve sırt, boyun kaslarımızın güçlenmesini sağlayacaktır. Kasların kemiklerinizin ve omurganızın koruyucu kalkanı olduğunu düşünürsek, pilates ve boyun düzleşmesi egzersizleri sayesinde ağrılarınız azalacak, kas ve kemik yapınız güçlenecektir. Hem enerjinizi arttıracak hem de fiziksel aktivitelerinizi sağlamlaştıracak olan pilates, omurga sağlığınız için mucizevi bir tedavi yöntemi olacaktır.

Pilatesin Boyun Düzleşmesine Faydaları

Sırt kaslarınızın güçlenmesini sağlayacaktır.
Kemik yoğunluğunuzu artırarak, güçlü bir omurgaya sahip olmanızı sağlar.
Zayıflamanızı ve bu sayede omurgaya binen yüklerin azalmasına yardımcı olur.
Esneklik ve direnç sağlayacaktır.
Vücut duruşunuzu iyileştirerek, kifoz ve düzleşmeleri azaltır.
Bel, karın, uyluk, bacak ve kol kaslarınızı güçlendirir.
Dinç ve enerjik olmamızı sağlar.

Boyun Düzleşmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Boyun düzleşmesi nedir? ve pilates ile boyun düzleşmesi tedavisi konusunda sizlere bilgi vermeye çalıştık. Pilates yapmaya başladıysanız pilates dışındada, öncelikle günlük aktivitelerinizde hareket kısıtlılıklarınızı azaltmanız gerekmektedir. Örneğin masa başında çalışıyorsanız 1 saat oturmak ve 5 dakika egzersiz gibi programlar yapabilirsiniz. Aynı zamanda ortopedik bir yastık kullanmanız, boynunuzu uyurken desteklemeniz sağlığınıza oldukça faydalı olacaktır. Bizi Instagram ‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Genetik faktörlerin yanı sıra yanlış duruştanda kaynaklanabilen Kifoz, diğer adıyla kamburluk omurga dizilimindeki disklerin birbiri üzerine kaymasından oluşan ciddi bir rahatsızlıktır. Önlem alınmadığı takdirde süreç hızlanır, kişi ağrılı ve sancılı daha sorunlu bir kamburluk evresine geçebilir. İlerleyen omurga rahatsızlarında pilates ile tedavi uygulamak iyileşme süreciniz için çok faydalı olacaktır. Kifoz ( Kamburluk ) tedavisi konusunda uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Kifoz Nedir?

Kamburluk nedir; Tıbbi adıyla kifoz rahatsızlığı, uzun süre kötü duruş ve sırt pozisyonlarındaki hatalı süreğen hareketlerden kaynaklanmaktadır. Halk arasında kambur duruş diye hitap edilen ‘’Kötü duruş’’ omurganın dik durma alışkanlığından çıkarak zamanla gevşek ve öne eğik durmasıdır. Bunun önüne geçecek en önemli tedavi yöntemlerinden biri pilates gibi omurga odaklı spor egzersizleri olduğu gibi aynı zamanda kişinin günlük aktivitelerinin de farkına varması olacaktır.

Duruşsal Kifoz
Konjenital ( Doğuştan)
Dejeneratif Kifoz
Nöromusküler Kifoz
Nutrisyonel ( Beslenmeye Bağlı) Kifoz
İatrojenik Kifoz

Olarak birçok çeşidi bulunduğu gibi tedavi yöntemleri de farklılık gösterebilmektedir. Ancak Kamburluk tedavisinin ilk aşamasında egzersiz programları her zaman işe yarayacaktır.

Kifoz Çeşitleri Nelerdir?

Kifoz rahatsızlığı birçok farklı başlıkta toplanmıştır. Özellikle genetik sebeplerle doğuştan olan kamburluk için tamamen bir tedavi söz konusu olamayabilmektedir. Ancak geç kalınmadan yapılacak müdahaleler hastanın zamanla daha dik bir duruş elde etmesine yardımcı olacaktır. Konjenital dediğimiz doğuştan kamburluk rahatsızlığı anne karnında başlayan bir omurga bozukluğudur. Ancak çocuk ve genç yaşlarda görülen duruşsal bozukluk, genellikle çalışma hayatında da devam ettiği sürece kalıcı etkilere neden olmaktadır. Uzun süreli masa başı işlerinde, öne eğik ve kambur duruştan kaynaklanan rahatsızlıklardan biri olarak duruşsal kamburluk için omurganın esnemesi, zaman içerisinde kişinin bedensel farkındalık kazanarak kambur durmamayı alışkanlık haline getirmesi gerekmektedir.

Kifoz Neden Olur?

Kifoz rahatsızlığı genetik etkenlerin dışında, günümüzde hatalı duruş ve egzersizlerden de kaynaklanabilmektedir. Omurga hareketleri sürekli olarak aynı duruş etkisinde bırakılırsa, zamanla onu kodlayacak ve siz farkında olmadan sürekli kendinizi kambur dururken yakalayacaksınız. Bu etkiden kurtulmak için öncelikle düzenli olarak duruşunuzla ilgili farkındalık kazanmanız, öne doğru durmanızın nedenlerini araştırmanız gerekmektedir. Omurganızın sağlıklı bir duruştan sağlıklı bir duruşa geçmesinin sebebi siz iseniz, ameliyat ya da ilaç gibi tedavilerle bunun kesinlikle bir çözüm olmayacağını bilmeniz gerekmektedir. Kamburluk durumunun genetik bir etkisi yok ise nedeni tamamen sizin duruş bozukluğunuz ve aynı zamanda süreğen olarak aynı hareketleri tekrarlamanızdır.

Kamburluk Nasıl Düzeltilebilir?

Kamburluk rahatsızlığı genellikle yanlış tanımlanan ve hatalı tedavi yöntemlerine tabi tutulan bir süreçtir. Bu süreçte öncelikle duruşunuzu düzeltmeniz ve kamburluk egzersizleri yapmanız gerekecektir. Eğer genetik sebepler ve alta yatan hastalıklardan kaynaklı oluşan bir kifoz probleminiz yok ise, tedaviniz spor, egzersizler ile mutlaka desteklenmelidir. Omurga ve postür porblemlerinin çoğu pilates eğzersizleri ile önemli ölçüde düzeltilebilir.

Duruş bozukluğundan kaynaklı oluşan omurga eğriliği için ameliyat tedavisi yeterli olmayacağı gibi çoğu hasta ameliyattan sonra duruşunu düzeltmediği için aynı şekilde rahatsızlığının geri dönmesine neden olmuştur Kamburluk düzelir mi; evet düzelir ancak bunun için kifoz derecesine ve hastanın hikayesine bakılması gerekmektedir. Duruş ve biçim hastalığı olarak omurganın fiziksel olarak sürekli dik tutulması gerekecek, ancak bu şekilde kamburluk düzeltilebilecektir.

Postural ( Duruşsal ) Kifoz / Kamburluk Tedavisi

Günlük yaşantımızda teknolojik cihazların büyüsüne kapılarak uzun süreli hatalı duruşlar sergilemekteyiz. Özellikle omurgamıza bıraktığımız bu olumsuz etki, zamanla onun dik duruşundan ödün vererek, öne doğru eğim kazanmasına neden olmaktadır. Sırta oluşan bu kamburluk durumu zamanla kalıcı bir hal alarak, orta yaş ve yaşlılık döneminde sancılı ve ağrılı bir noktaya taşınacaktır.

Kifoz kamburluk egzersizleri yaparak zamanla duruşumuzu düzeltebilir, omurgamızın sağlıklı bir şekilde dik durmasına yardımcı olabiliriz. Fakat bu bütün kifoz durumları için geçerli olamamakla birlikte yapılan egzersizlerin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yapılarak, mutlaka bir doktor tedavisi eşliğinde devam ettirilmesi gerekmektedir.

Kamburluk Korsesi Işe Yarar Mı?

Temel olarak omurga sağlığıyla ilgili yapılan bütün çalışmalarda, kassız bir vücudun omurga üzerindeki yükünün artığı gözlemlenmiştir. Vücudunuzdaki kas oranı düştükçe omurganıza binen yük artar, duruş bozuklukları başlar ve doğal olarak fıtık, lordoz ya da kamburluk gibi rahatsızlıklarla uğraşmaya başlarsınız. Kamburluk tedavisi için korse kullanılması duruşunuzu düzeltecektir ancak kaslarınızın azalmasına neden olarak, günlük yaşantınızdaki diğer rahatsızlıklarla uğraşmanıza neden olacaktır. Kullanımını önermesekte düzenli yapılan pilates ile birlikte korse kullanımına devam etmeniz fayda sağlayabilir. Düzenli olarak egzersiz yapmadıkça bu tarz ürünler kalıcı fayda sağlamayacaktır.

Pilates ile Kifoz – Kamburluk Tedavisi

kifoz-pilates-tedavisi — Pilates ile Kifoz ( Kamburluk ) tedavisi

Tıp alanında kullanılmakta olan reformer pilates, öncelikle kaza geçiren hastaların kemik ve omurgalarının düzenli bir şekilde çalışmaları için kullanılmış teknikler arasında yer almaktadır. Bu tedavi yöntemi zamanla sağlıklı birçok etkisi keşfedilerek, omurga sağlığı alanında oldukça etkili kullanılan yöntemlerden biri olmuştur. Pilates ile kifoz tedavisi eğer duruşsal kamburluktan kaynaklı bir rahatsızlığınız var ise % 100 etkili bir yöntem olacaktır.

Öncelikle omurganızın esnemesini, kambur duruşlarda rahatsız olarak farkına varmanızı aynı zamanda omurga ve bel çevresindeki kas oranını artırarak dik duruş kazanılmasında etkili olacak, yaşam kalitenizi artırarak fit bir vücuda sahip olmanızda olumlu etkiler bırakacaktır.

Kifoz Tedavisinde Hangi Pilates Yöntemi Kullanılmalıdır?

Kamburluk için kullanılacak olan pilates yöntemleri reformer (Aletli) pilates olabilmektedir. Reformar egzersiz sırasında sizi yönlendirerek, aynı hareketleri düzgün bir şekilde yapmanızda oldukça faydalı olacaktır. Bu durumda günlük egzersizlerinizin hangi kaslarınıza yönlenmesini istiyorsanız, eğitmeninizle birlikte bir plan hazırlayarak pilates yöntemini de bu şekilde belirleyebilirisiniz.

Egzersiz programınıza pilatesi ekleyerek, uzun vadede sağlıklı bir yaşam ve kısa vadede omurga rahatsızlıklarınızdan kurtulabilir, egzersizlere devam ederek fıtık ve siyatik hastalıklarından da korunmuş olursunuz. Günde yapılacak 50 dakikalık egzersizlerle omurganızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını ve en önemlisi duruşunuzun düzelmesini etkilemiş olursunuz. Reformer pilates sayesinde kamburluk probleminizi çözebilirsiniz.

Pilatesin Kifoz – Kamburluk Tedavisinde Faydaları

Bel kemiğinizin alışkanlıklarını değiştirecek olan pilates, zaman içerisinde doğru durmanızı ve aynı zamanda sırt ile bel bölgenizin kas yapmasını sağlayacaktır. Bu kaslar hem sıkılaşmanıza hem de omurga problemleri yaşamamanıza neden olarak günlük aktivitelerinizde bedeninizin duruşunun farkında olmanızı sağlayacaktır.

Pilates omurga sinirlerinizin esnemesini ve gevşemesini sağlayacaktır.
Omurga diskleri arasındaki mesafeyi korumak için etkili bir yöntemdir.
Düzenli bir şekilde yapılan pilates egzersizleri size doğru duruş kazandıracaktır.
Bel ve sırt bölgesinde kas yapmanıza aynı zamanda dik durmanızı sağlayacak boyun kaslarınızın oluşmasında da etkili olacaktır.
Bacak, uyluk, bel, sırt ve boyun kaslarınızın gelişmesiyle fıtık rahatsızlıklarından korunmanıza yardımcı olacaktır.

Günde Sadece 50 Dakika Pilates

Pilates, kambur duruşunuzu ve kifoz oluşumunu engelleyecek sizlere sağlıklı bir yaşamın kapılarını açacaktır. Hem fit bir bedene hem de sağlıklı bir omurgaya sahip olmanızı sağlayacak olan Pilates için omurga rahatsızlıkları konusunda uzmanbir stüdyo ve eğitmenle çalışmanız çok daha sağlıklı olacaktır. Bizi Instagram ‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Yaşam kalitesini düşüren siyatik ağrısı ve siyatik nedir ? Zamanla gece uykularının bölünmesinden, günlük hareket kısıtlamalarına kadar birçok noktada sancılı bir dönem geçirmenize neden olan bu rahatsızlığın tedavisi nde ilaçlar işe yaramadığı zaman günün belli saatlerinde uyuşma, ağrı ve tutulmalarla uğraşıyor olabilirsiniz. Ancak siyatik ağrısına iyi gelecek olan mucizelerden biri olan pilatesi mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz. Yazımızda pilates ile siyatik tedavisi ve tedavi süreci boyunca dikkat edilecekler konusunu sizler için özetlemeye çalıştık.

Siyatik Nedir?

Siyatik nedir; vücudun en temel sinirlerinden biri olarak omurganın alt kısmından başlayarak, iki bacaktan da geçmektedir. Ancak siyatik sıkışması dediğimiz durumlarda sadece bir bacak etkilenerek, ağrı, sancı ve uyuşma yapacaktır. Siyatiğin sıkışması dediğimiz durum ise, omurganın fıtıklaşması sonucunda siyatik sinirine yapılan baskıyla ortaya çıkar. Bu durumda hareketler kısıtlanarak, zaman içerisinde ağrı şiddetlenmeye ve bel çevresindeki hareketler azalmaya başlar. Kilo artması ve kas kaybıyla birlikte siyatiğin tedavisi de güçleşmeye başlayacaktır.

Tedavi için tavsiye edilen en etkili yöntemlerden biri olarak pilates, zaman içerisinde kilo alımını engeller ve bel, bacak kısmındaki güçlenmeyi sağlayarak siyatiğin yaptığı baskıdan kurtulmanızı sağlar. Siyatik ağrısı ve tedavisinde uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Siyatik Belirtileri Nelerdir?

siyatik-belirtisi — Siyatik Belirtileri Nelerdir?

Sinir sıkışması olarak tanımlanan siyatik ağrısı, aslında fıtığın ilk aşamasıdır. Bu aşama kontrol altına alınmazsa zamanla sıkışma daha da şiddetlenerek, fıtık ameliyatına kadar ilerleyebilmektedir. Siyatik belirtileri;

Bel ve bacak kısımlarında şiddetli ağrı
Bacağın uyuşması
Ayak parmaklarında hissizlik
Kalça ve belde tutulma
Grip ve nezle gibi hastalıklarda bel ve eklem ağrılarının daha şiddetli olması
Uzun yürüyüşlerde, oturma ve kalkma sırasında şiddetli sancı

Kişiden kişiye değişebilen bu semptomlar bazen elektriklenme veya karıncalanma gibi de seyir edebilmektedir. Bel ve bacak kısımlarında hissi kayıp yaşanması durumlarında mutlaka bir fizyoterapiste görünülmeli aynı zamanda omurgadaki rahatsızlık tespit edilmelidir.

Siyatik Ağrısı için Neler Yapılmalıdır?

Eski çağlarda insanlar etkili bir hareket alanında ve işlevsel kaslara sahipti. Ancak zaman içerisinde kaslarımıza ihtiyaç duymadan yaşamak eklem, fıtık ve siyatik ağrıları çekmemize neden oluyor. Aşırı hareketsizlik ya da aşırı bel yüklenmelerinden kaynaklı oluşan bu rahatsızlıktan korunmanın en temel yolu spor ve egzersiz yapmaktır. Kaslarınızın güçsüz ve yetersiz olması durumunda yaşanan güç kaybı, sinirlerinizin omurgaya daha çok yaklaşmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda aşırı kaslılık durumu da priformis sendromu yaratarak, yalancı siyatik ağrısı na neden olabilmektedir. Bunun için bedeninizi tanımanızın yollarından biri olan pilates egzersizlerini yaparak, daha sağlıklı bir şekilde yaşamanın sırlarını öğrenebilir, siyatikten bu şekilde korunabilirsiniz.

Lumbago Siyatik Nedir?

Lumbago siyatik, bildiğimiz siyatiğin etkileriyle neredeyse aynı fakat genellikle bel çevresinde görülen bir rahatsızlıktır. Aşırı kassız veya aşırı kaslı insanlarda görülebilen rahatsızlıklardan biri olarak, omurga hareketlerini kısıtlar ve sinirlere aşırı baskı yapar. Bu rahatsızlıktan korunmanın en iyi yollarından biri egzersiz yapmak, hareketsiz kalmamaktır. Günde ortalama 1 saat oturup, 30 dakika hareket halinde olmak faydalı olacaktır. Spor yapmadığınız takdirde siyatiğiniz hızlı bir şekilde şiddetlenerek zaman içerisinde yapılan yanlış hareketlerden kaynaklı olarak fıtığa çevirebilir. Siyatik egzersizleri de bu noktada faydalı olabileceği gibi yine en iyi yöntemlerden bir diğer de pilates olarak bilinmektedir. Zayıflama, esneme ve kas oluşumu bakımından oldukça iyi olan pilates, siyatiğin tedavisi için kesin bir çözüm olabilir.

Siyatik Ağrısı Nasıl Geçer?

Siyatiğin ağrısı nasıl geçer ve ne iyi gelir; öncelikle bir sinir sıkışması olarak siyatikte masaj yöntemi oldukça yanlış bir yöntemdir. Sinirlerin daha da sıkışmasına ve ağrılarınızın fazlalaşmasına neden olabilmektedir. Yakı, sıcak su torbası gibi yöntemler genellikle geçici olarak kullanılmaktadır. Ancak en etkili yöntem her zaman siyatik egzersizleri olacaktır. Egzersiz programınızı takip ederek şiddetli ağrılardan kurtulabilir zamanla daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz. Pilatesle harmanlayarak yapabileceğiniz egzersizleriniz zamanla bel çevrenizde kas oluşumuna neden olacak ve problemlerinizin üstesinden gelmenize büyük ölçüde destek olacaktır.

Siyatikte Ilaç Tedavisi

Sinir sıkışması rahatsızlıklarında ilaçla iyileşme gibi bir durum söz konusu değildir. İlaç sadece kaslarınızı gevşetir, ağrılarınızı hissetmemenizi sağlar. Bunun dışında midenizi yoracak ve sürecin durmasına neden olmayacaktır. Tedavi için en etkili yöntem her zaman egzersiz programları, spor ve bol bol harekettir. Bu işlemler doğru yapıldığı takdirde vücudunuzun duruşu değişir, bedensel olarak daha canlı hisseder ve en önemlisi siyatik sinirinizin baskıya uğramasını azaltmış olursunuz. Tedavi yöntemleri arasında ilaç, aktar ve bel çekme yöntemlerinden uzak durmanızı, bir doktor gözlemiyle birlikte hareket etmenizi tavsiye ederiz. İlaç tedavisi etkili bir yöntem değil sadece geçici bir yöntemdir.

Siyatiğin Tedavisi için Önemli Noktalar

Siyatiğin tedavisi nin sadece ilaç veya masaj ile gerçekleştirmek malesef mümkün değildir. Fiziksel olarak yapılan her yanlış sürecin daha da hızlanmasını ve kötü sonuçlanmasını sağlayacaktır. Bu noktada Evde tek başınıza pilates yapmanız yanlış sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Öncelikle mutlaka doktora ve fizyoterapistlere görünmeli daha sonra pilates yapmayı düşünüyorsanız ve size öneriliyor ise fizik tedavi ve rehabilitasyon konusunda yetkin bir pilates stüdyosu ile çalışmaya özen göstermelisiniz. Ağrı kesiciler, sıcak su torbaları sadece geçici olarak ağrınızı azaltacak, kesin bir çözüm sunmayacaktır. Bu evrede önceliğiniz fiziksel aktivitelerinize dikkat ederek, bedeninizi güçlendirmeyi hedeflemeniz aynı zamanda bol bol hareket etmeniz olmalıdır.

Pilates ile Siyatik Ağrısı Tedavisi

siyatik-tedavisi — Siyatik Ağrısı ve Pilates ile Tedavisi

Siyatik ağrısı tedavisi için bilinen en etkili yöntemlerden biri olarak pilates, kas, kemik ve nefes egzersizleri olarak hayatınıza sadece tedavi yöntemleri katmayacak aynı zamanda günlük yaşantınızda da iyi hissetmenize yardımcı olacaktır. Nefes egzersizleri sayesinde bedeninizin daha enerjik olmasını sağlayacağı gibi bol bol su içerek zayıflamanızı da sağlayacaktır. Esneme hareketleriyle kaslarınızın, sinirlerinizin ve cildinizin esnemesini yardımcı olacak böylelikle hareket kısıtlaması yaşamamanızı sağlayacaktır.

Omurga sağlığı için oldukça iyi bir egzersiz programı olan pilates, bedeninizin duruşunu düzeltecek, ağrılarınızın hafiflemesini sağlayacak sinirlerinizin gevşemesine yardımcı olacaktır. Günlük aktivitelerinizin arasına mutlaka yerleştirmeniz gereken pilates egzersizleri, kas ve omurga sağlığı için mükemmel bir tedavi yöntemi olacaktır.

Siyatiğin Tedavisinde Pilates Egzersizleri Nasıl Yapılmalıdır?

Mat ve aletli pilates olarak çeşitleri olan bu egzersiz programları özellikle siyatik gibi bir rahatsızlığımız varsa, tek başımıza yapmamamız gereken egzersiz programlarından biridir. Genellikle ağırlık noktasında bedenimizi ölçülü bir şekilde hareket ettirmemiz için aletli yani reformer pilates çok daha faydalı ve sağlıklı olacaktır.

Günlük 50 dakika, Haftada 2 veya 3 gün vücudumuza çok yüklenmeden yapabileceğimiz reformar pilates yani aletli pilates egzersizleri , eklem ağrılarınızı azaltarak, bel çevrenizi güçlendirecek ve sağlıklı bir yaşamın kapılarını açarak ağrılarınızın azalmasına yardımcı olacaktır. Düzenli bir şekilde günlük periyotlarla yapılacak olan egzersizler, sıkılaşmanızı, gevşemenizi ve duruşunuzu düzeltecek siyatiğinizin ilerlememesini sağlayacaktır.

Evde Pilates Nasıl Yapılmalıdır?

Siyatik ağrısı nedir ve pilates ile tedavisi nasıl olur konusunda sizlere bilgi vermeye çalıştık. Siyatik ağrısı tedavisi için evde yapılacak olan pilates için öncelikle mat almanız ve bedeninize çok yüklenmemeniz gerekmektedir. Ağrınızı daha da şiddetlendirebilecek ters hareketlerden sakınarak yapılması gereken evde pilates egzersizleri, siyatik hastalarına tavsiye etmediğimiz yöntemler arasında bulunmaktadır. Evde pilates egzersizleri yapmadan önce mutlaka konusunda uzman bir pilates stüdyosu ile görüşmelisiniz. Bilinçsiz yapılacak egzersizler fayda sağlamayacağı gibi ağrılarınızın artmasına sebep olabilir. Siyatiğin tedavisinde kullanılacak olan pilates yöntemleri için mutlaka bir eğitmenle görüşmeyi denemelisiniz. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Corona virüsü nedir? SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu hastalık Corona virüs, diğer adıyla Covid-19 olarak adlandırılmaktadır. Korona Virüsü ilk defa Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve şu an Çin, İran, İtalya başta olmak üzere dünya üzerinde birçok ülkede ve Türkiye’de tespit edilen, solunum yolu hastalığı, salgın olarak insanları tehdit altına almıştır.

Akciğerleri ve solunum yollarını etkileyen bu yeni hastalık türü, birçok farklı semptom göstermekte ve Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Sağlık Düzenlemeleri Acil Durum Komitesi, Uluslararası endişe veren acil sağlık durumu olarak ilan etmiştir. Yazımızın devamında Corona virüsü ile ilgili merak ettiğiniz tüm detayları bulabilirsiniz. Öncelikle Corona virüsü nedir? sorusuna yanıt verelim.

Corona Virüsü Nedir?

Peki Corona virüsü nedir?, aslında hayvanlar arasında yaygın olan büyük bir virüs grubudur. Nadir durumlarda, bilimsel adı ile zoonotiktir, yani hayvanlardan insanlara nadiren bulaşabilir. Coronavirus’lar (CoV), soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS – CoV) ve Ağır Akut Solunum Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar neden olabilen geniş bir virüs ailesidir. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan birçok farklı coronavirüs (koronavirüs) türü mevcuttur.

Yapılan kapsamlı araştırmalar sonucunda, SARS-CoV’un misk kedilerinden, MERS-CoV’un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır. Şuan gündemde olan salgının sebebi olan SARS-CoV-2 diğer adıyla Covid-19 virüsünün ise nasıl insanlara bulaştığı henüz kesin ve net olarak bilinmemekle birlikte Çin’de Wuhan şehrinde ortaya çıkan bu enfeksiyonun muhtemelen deniz ürünleri ve çeşitli vahşi hayvan et ürünlerinin de satıldığı pazardan insanlara bulaştığı düşünülmektedir.

Korona Virüsü / Covid-19, Bronşit, zatürre ve şiddetli akut solunum sendromuna sebep olan SARS ile bağlantılıdır.Virüsün yayılma hızını ve vaka sayısını anlık olarak https://bing.com/covid linkinden takip edebilirsiniz.

Corona Virüsü Nasıl Bulaşır?

Çin’de Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve başlayan bu enfeksiyonun muhtemelen deniz ürünleri ve çeşitli vahşi hayvan et ürünlerinin de satıldığı pazardan insanlara bulaştığı düşünülmektedir. Şu an hastalığın insandan insana da bulaştığı kanıtlanmıştır. Bulaşma çoğunlukla hasta ile aynı ailede ya da ortamda bulunanlarda ve damlacık önlemlerini (steril kıyafet ve maske) almayan sağlık çalışanlarında görülmüştür.

Hastalığın bulaşması genellikle mevsimsel grip hastalığının bulaşması gibi hasta kişinin öksürmesi ve aksırması sırasında oluşan damlacıklarının 1 m’ye kadar yakın temasta ve korunmasız kişilerin solunum yollarından girmesi ile olmaktadır. Bu damlacıklar ile yayılan virüsün, kağıt para, masalar, kapı ve pencere kolları gibi nesneler üzerinden de bulaşabildiği düşünülmektedir.

Corona virüsünün ( Cov-19 yada diğer adı ile 2019-NCoV ) bu varyantının çok yeni bir virüs türü olması, dolayısı ile, virüsün insanlar arasında nasıl yayıldığını kesin olarak belirlemeye yetecek epidemiyolojik bilgi bulunmamaktadır. Özellikle solunum yoluyla bulaşan virüs, üst solunum yollarına ve daha sonra akciğerlere yayılmaktadır. Ölümlerin büyük çoğunluğu şiddetli ve akut üst solunum yolu enfeksiyonlarının sebep olduğu , zatürre , solunum yetmezliği veya çoklu organ yetmezliği kaynaklı olmaktadır.

Corona Virüsü ( Korona Virüsü ) Dış Ortamda Yaşamaya Devam Eder mi?

Son araştırmalar Covid-19 virüsünün diğer corona virüslerine oranla dış ortamda yaşama oranının daha uzun olduğunu göstermektedir. Virüsü tehlikesi bu sebeple yayılma hızının grip gibi hastalıklarla kıyaslanamayacak kadar çok olmasıdır.Öyleki yapılan araştırmalar virüsün karton ve kağıt gibi nesnelerde 24 saat, plastik ve paslanmaz çelik üzerinde ise 72 saate kadar hayatta kalabildiğini göstermiştir.

Covid-19 un bulaşma şekli havadan solunum yolu ile olmasından daha çok bulaştığı yüzeylere el ile temas sonrası ellerin göz,burun ağız bölgelerine teması ile gerçekleşmektedir. Bu sebeple ellerin sıkça yıkanması, alkol bazlı el dezenfektanları ile temizlenmesi ve riskli yüzeylerin silinmesi ihmal edilmemelidir.

Corona Virüsü Belirtileri ve Çeşitleri Nelerdir?

Corona virüsü, genellikle yaşlılarda daha fazla enfekte olan bir virüs türüdür. Şu an için bilinen, enfekte olgularda öksürük, yüksek ateş ve solunum güçlüğü yakınmaları olup, daha ağır olgularda solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve hayatı tehdit eden çoklu organ yetmezliği gelişebilmektedir. Özellikle hipertansiyon, kardiyovasküler hastalık, kronik solunum yolu hastalığı ya da kanser gibi hastalıkları bulunan kişiler, daha çok risk altındadır.

Corona virüsü belirtileri arasında;

Nefes almada zorlanma
Yorgun hissetme
Öksürük
Yüksek Ateş
Boğazda ağrı
Kaslarda ve eklemlerde ağrı
Bazı vakalarda mide bulantısı ve İshal

korona-virusu-belirtileri — Corona Virüsü Belirtileri

Coronaviruslar (Koronavirüs), Coronaviridae ailesi içinde bulunurlar. Corona virüsler; Alfa, Beta, Gama ve Delta olarak dört ana corona virüs alt grubu bulunmaktadır. İnsan, yarasa, domuz, kedi, köpek, kemirgen ve kanatlılarda bulunabilmektedirler. (evcil ve yabani hayvanlarda). İnsanlarda Coronavirus’un (koronavirüs) neden olduğu hastalık spektrumu basit soğuk algınlığından ağır akut solunum sendromuna (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS) kadar değişkenlik gösterebilmektedir.

Coronavirus’ların insanlarda dolaşımda olan alt tipleri:

– (HCoV-229E, HCoV-OC43, HCoV-NL63 ve HKU1-CoV) çoğunlukla soğuk algınlığına sebep olan virüslerdir.

- - Alfa koronavirüs (229E)
  - Alfa koronavirüs (NL63)
  - Beta koronavirüs (OC43)
  - Beta koronavirüs (HKU1)

– SARS-CoV, 21. Yüzyılın ilk uluslararası sağlık acil durumu olarak 2003 yılında, daha önceden bilinmeyen bir virüs formunda ortaya çıkmış olup yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

– MERS-CoV, Yaklaşık 10 yıl sonra Coronavirus (koronavirüs) ailesinden, daha önce insan ya da hayvanlarda varlığı tespit edilmemiş ve görülmemiş olan MERS-CoV (Middle East Respiratory Syndrome Coronavirus) ilk defa insanlarda Eylül 2012’de Suudi Arabistan’da tanımlanmış; ancak daha sonra aslında ilk vakanın Nisan 2012’de Ürdün Zarqa’daki bir hastanede görüldüğü ortaya çıkmıştır.

– 2019-nCoV / COVID-19, 31 Aralık 2019’da DSÖ Çin Ülke Ofisi, Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakalarını bildirmiştir. 7 Ocak 2020’de etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni Coronavirus (koronavirüs) (2019-nCoV) olarak tanımlanmıştır. Daha sonra 2019-nCoV hastalığının adı COVID-19 olarak kabul edilmiştir. COVID-19 virüsü, SARS-CoV ve MERS-CoV’unda içine bulunduğu beta-coronavirus (beta- koronavirüs) ailesi içinde yer almaktadır.

Corona Virüsü Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Şu an için bu hastlığı tedavi edecek etkili herhangi bir antiviral ilaç yoktur. Diğer viral enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar Corona virüsü tedavisinde de denenmiş ancak etkili bir sonuç elde edilememiştir. Şu an için tedavi semptomatik olup, yatak istirahati, bol sıvı tüketimi ve günlük alınması gerekli kalorinin alınması vücut direnci açısından gereklidir. Zira hastalığı tedavi edecek olan vücut direncidir. Koronavirüs için aşı ve tedavi geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Şu an için uygulanan tüm tedaviler vücudun hastalıkla savaşırken görülen semptomları en aza indirme amaçlı yapılmaktadır.

Corona Virüsünden Korunmak için Neler Yapılabilir?

Virüsün kişiden kişiye yayıldığı bilinmektedir. Corona virüs tedavi yöntemi henüz bulunmadığından kişilerin tedbir amaçlı kendini koruması çok önemlidir.

Bu yüzden koruma amaçlı yöntemleri olarak;

Kişiler arası yakın temas, sarılma,tokalaşmadan kaçınılmalıdır.
Uluslararası seyahatler ertelenmelidir.
Hapşırma, öksürme durumunda ağız ellerle değil, kol ile kapatılmalıdır.
Eller sık sık temizlenmeli, yüksek alkol içeren dezenfektanlar kullanılmalıdır.
Gözlere, burun ve ağız bölgesine yıkanmamış ellerle dokunmaktan kaçınmalıdır.
Yüz maskesi takılmalıdır.
Çiftlik ve sokak hayvanlarıyla temastan kaçınılmalıdır.
Dışarıdan gelindiğinde muhakkak eller yıkanmalı ve kıyafetler değiştirilmelidir.
Ev içinde çamaşır sulu, alkol çözeltici kullanarak temizlik yapılmalıdır.

Corona / Covid-19 ( Korona ) Virüs ile İlgili Tıbbi Branşlar

Corona virüs tedavi için başvuracakları bazı tıbbi branşlar bulunmaktadır. Kendisinde virüs şüphesi gören kişiler;

Enfeksiyon hastalıkları
İç hastalıkları (dahiliye)
Göğüs hastalıkları
Çocuklarda ise Çocuk sağlığı ve hastalıkları branşlarına başvurmaları gereklidir.

Virüs ve Bakteriyel Hastalıklardan Korunma Önerileri

Bazı virüs ve bakteriler, insanların birbirleriyle yakın temaslarıyla çok daha kolay bulaşmaktadır. Virüs ve bakteriyel hastalıklardan korunmak için bazı önlemleri alarak, korunabilirsiniz.

Virüs ve bakteriyel hastalıklardan korunmak için;

Eller ve gerekirse tüm vücut mümkün olduğunca temiz tutulmalıdır.
Virüs ve bakterilerin çok daha kolay yerleşebileceği ağız, göz ve burun bölgelerine temastan kaçınılmalıdır.
Virüs ve bakteriyel hastalık taşıması muhtemel kişilerle temastan kaçınılmalıdır.
Tuvalet, banyo ve lavabolar, sık sık dezenfekte edilmelidir. Alkol oranı yüksek olan dezenfektanlar tercih edilmelidir.

Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir?

Bağışıklık sistemini güçlendirmek vücudun kendisini dışarıdan gelecek tehlikelere karşı daha rahat savunabilmesini sağlar:

Sigara ve alkol tüketimi bırakılmalıdır.
Sağlıklı beslenme uygulanmalı ve bol meyve ve sebze yenmelidir.
Bol su tüketilmelidir.
Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Kilo, normal ölçülere indirilmelidir.
Düzenli uyku olmalıdır.
Enfeksiyonlara karşı vücut, steril tutulmalıdır.

Bunların yanında; çinko, selenyum, folik asit, demir, bakır, A, B6, C ve E vitamin eksikliği giderilmelidir. Bağışıklığı destekleyici takviye gıdalar da doktorun tavsiye edeceği takviyelerle sağlanmalıdır.

Sağlıklı Beslenmenin Bağışıklık Sistemine Etkileri

Sağlıklı beslenmek; vücudu daha diri ve sağlıklı tutarken, vücudun sağlıklı şekilde kilo vermesine de olanak tanır ayrıca pek çok hastalığında da önüne geçilmiş olur.

Sağlıklı beslenme ile;

Kalp hastalığı
Bazı kanser türleri
Osteoporoz gibi hastalık riskleri
Bakteri ve virüs kaynaklı enfeksiyon riskleri de en aza indirilmiş olur.

Sağlıklı beslenme ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Sağlıklı beslenme sayesinde, birçok kanser türünde azalma görülmekte ve kişiler, kanseri yenmek için çok daha kolay savaşabilmektedir. Zengin meyve sebze çeşitlerini tüketen kişilerde, kansere yakalanma riski çok daha az görülmektedir.

Kalp sağlığı ve felci önlemede, sağlıklı beslenmenin büyük katkıları bulunmaktadır. Kan basıncı ve kolesterol kontrolünün de daha rahat yapılabildiği sağlıklı beslenme sayesinde kalp sağlığı da korunmaktadır. CoreLab Pilates Stüdyo olarak uzman diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti de vermekteyiz. Hizmetlerimiz hakkında daha detaylı bilgi almak için Diyet ve Beslenme sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Egzersiz ve Pilates Yapmanın Bağışıklık Sistemini Güçlendirmeye Etkileri

korona-virüsü-tedavisi — Corona Virüsü Tedavisi

Egzersiz ve pilates yapmak, bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücuda güç ve esneklik kazandıran pilates, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için için, hastalıklara karşı oldukça etkilidir. Özellikle omurga ve kas rahatsızlığı olan rehabilitasyon hastaları, kardiyak rehabilitasyon hastaları, ve yaşlılar, bağışıklık sistemlerini güçlendirirken, hareketlerinde daha rahat olacaklardır.

Haftada 2 veya 3 defa, günlük 50 dakika yapılacak olan pilates egzersizleri sağlıklı beslenme ve diyet ile birlikte bağışıklık sisteminizide güçlendirecektir. Tüm hastalıklardan korunmak, zinde ve sağlıklı bir vücut için pilates harika bir egzersiz sistemidir . Pilates konusunda daha detaylı bilgi için diğer Blog yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Corona Virüs ( Korona ) ile ilgili Sıkça Sorulan Sorular

Corona Virüsü Nedir? Corona Virüs Neden Kaynaklanır?

Coronavirüsler, geniş bir virüs ailesine mensuptur. Bazı çeşitleri insanları hasta ederken, bazıları ise sadece kedi ve köpek gibi hayvanlarda etkilidir. Çok nadir de olsa hayvanları etkileyen virüsler, insanlara da bulaşmaktadır. Covid-19’a bu durumun neden olduğundan şüphelenilmektedir. Ortadoğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) hayvanlardan kaynaklı ve sonrasında insanlara yayılan virüslerdir.

Evcil Hayvanım için Endişelenebilir miyim?

Korona virüs / Covid-19, bir hayvan tarafından çıktığı bilinse de insanlar tarafından yayılmaktadır. Çin’de insandan yayılan virüs için, henüz Dünya Sağlık Örgütü, hayvanlar için herhangi bir çalışma başlatmamıştır. Henüz hayvanlardan geçtiği ya da hayvanlara bulaştığı konusunda da bir kanıt bulunmamıştır. Ancak hayvanlarla temastan sonra ellerin iyice dezenfekte edilmesi gerekir. Aşılarının düzenli yapılması da hayvanlar ve sahipleri için önemlidir. Aynı zamanda sokak ya da çiftlik hayvanlarıyla temas kesilmelidir.

Corona Virüsten Ölen Birinin Cenazesine Gitmek Doğru Mudur?

Ölen birinin cenazesinde bulunmak, konusunda herhangi bir risk, şu an için görünmemektedir.Fakat virüsün kişinin yakın çevresindeki kişilerde bulunma ihtimali düşünerek maske kullanmak ve sarılıp, tokalaşmadan kaçınmak gibi önlemler alabilirsiniz

Covid-19 Semptom ve Komplikasyonları Nelerdir?

Korona virüs / Covid-19, çok yeni bir virüs türüdür. Ancak bildirilen mevcut semptomlar arasında; ateş, hafif ile şiddetli solunum yolu hastalığı, öksürük ve nefes alma güçlüğü bulunmaktadır.

Corona Hastalığın Tedavisi Var Mıdır?

Şu an için hastlığı tedavi edecek herhangi bir antiviral ilaç yoktur. Diğer viral enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar Coronovirüs enfeksiyonlarının tedavisinde de denenmiş ancak etkili bir sonuç elde edilememiştir. Şu an için tedavi semptomatik olup, yatak istirahati, bol sıvı tüketimi ve günlük alınması gerekli kalorinin alınması vücut direnci açısından gereklidir. Zira hastalığı tedavi edecek olan vücut direncidir.

Corona Virüsü Tedavisinde Antibiyotikler Işe Yarar mı?

Antibiyotik ilaçlar bakteriyel enfeksiyonlar üzerinde etkilidir. Antibiyotikler Virüsler üzerinde etkili değildir.

Olası ya da Kesin Hastalara Nasıl Yaklaşılmalı?

Son 14 gün içerisinde hastalığın başladığı Çin’in Hubei eyaleti ve özellikle Wuhan şehrinde bulunan ve yüksek ateş, kuru öksürük ve solunum güçlüğü çeken hastalar olası olgu ve bu yakınmaları olup mikrobiyolojik yöntem ile solunum yolları örneklerinden etkenin saptandığı olgular da kesin olgu olarak adlandırılır.

Böyle olguların kendileri doğrudan sağlık kurumuna gitmelerinden ziyade durumlarını sağlık kurumuna telefon ile bildirip sağlık ekipleri tarafından ön değerlendirmelerinin evlerinde yapılması enfeksiyonun toplum içerisinde yayılımını engellemek açısından önemlidir. Evde değerlendirilecek olguların ağız ve burunlarını kapatacak şekilde maske takmaları ve sağlık ekibinin de yüksek koruyucu özellikte maske, eldiven ve diğer koruyucu ekipmanları giyerek olguyu değerlendirmeleri gereklidir.

Hastaneye yatırılmayı gerektirecek hastaların sağlık kurumuna maske ile getirilmeleri ve olası ve/veya kesin 2019 nCoV enfeksiyonu olan olguların negatif basınçlı odalara yatırılmaları ve buna hizmet verecek sağlık ekibinin de ayrılması uygulanması gerekli yaklaşımlar arasında sayılabilir.

Corona Virüsü ( Korona Virüsü ) için Kimler Daha Çok Risk Altındadır?

Korona virüsü / Covid-19 virüsü için en fazla risk altında olan kişiler, yaşlı yetişkinler olarak görünmektedir, hangi yaşta olursa olsun altta yatan kronik kalp hastalığı, akciğer hastalığı, kronik böbrek ve karaciğer hastalığı ve kanser hastalığı olanlarda daha ağır ve hayatı tehdit eder nitelikte seyretme eğilimindedir.

Corona Virüs ( Korona Virüsü ) Çocuklar Üzerinde Ne Kadar Etkilidir?

Korona virüsü / Covid-19, çocuklarda sık rastlanmamakla birlikte görülmektedir. Çin’de yapılan araştırmalarda, ortaya çıkan vakaların %2’sinden biraz fazlası 18 yaş altında olduğu görülmüştür. Ayrıca çocuklarda ölüm oranıda yetişkinlere oranla çok düşüktür yetişkinlerde %3-4 arasında olan ölüm oranı 18 yaş altında %0.2 dir.

Covid-19 Hamilelerde Ne Etki Gösterir?

Korona virüsü / Covid-19 enfeksiyonu görülen hamile kadınların, hamile olmayan yetişkinlerle aynı olduğu görülmüştür. Virüsün, hamilelik döneminde çocuğa geçtiğine dair henüz bir kanıt bulunamamıştır. Yine hamile kadınlar da diğer insanlar gibi ellerini dezenfekte edecekler, mümkünse dışarı çıkmayacaklar.

Corona virüsü nedir? Corona tedavisi ve korunma yolları konusunda bu rehber ile sizlere bilgi vermeye çalıştık. Unutmayın ki düzenli olarak pilates gibi egzersizler yaparak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, sağlıklı beslenme ve kişisel temizliğinize önem vererek pek çok hastalıktan korunabilirsiniz. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Bel Fıtığı Nedir?

Bel fıtığı nedir sorusuna cevap vermeden önce fıtığın ne olduğunu ve bu hastalığın nasıl ortaya çıktığını anlamak için omurganın yapısı hakkında biraz fikriniz olması gerekir. Omurganız uzun omurlar zinciridir. Tipik olarak sayıları 33 ila 35 arasındadır. Omurlararası diskler, amortisör gibi omurlar arasındaki sürtünmeyi yumuşatan yapılara sahiptir. Bu diskler omurganızın esnek ve elastik olmasını sağlar. Her disk, bağlı olduğu omuru çevreleyen jelatinimsi çekirdekten oluşur. Peki fıtık nedir; Güçlü fiziksel efor veya yaralanma nedeniyle, lifli halka patlar ve jelatinimsi çekirdek intervertebral diskten “akar”. Buna halk arasında fıtığın patlaması da denir ve bu durum bel fıtığı olarak adlandırılır.

Pilates, sadece belirli bir ortopedik problemi çözmekle kalmayıp aynı zamanda vücudu da iyileştiren çok kapsamlı bir egzersiz sistemidir. Hastanın yaşı, fiziksel durumu ile ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur. Bel fıtığı ve kas-iskelet sisteminin diğer hastalıklarının tedavisinde doktorlar ve fizyoterapistler tarafından tavsiye edilir.

Genellikle sırt ağrısının nedenlerinden biri bel fıtığıdır. İntervertebral fıtık, omurga diskinin pulpaus çekirdeğinden kaynaklanır. Burada nörolojik komplikasyonların gelişmesi ile birlikte fibröz halkası yırtılır veya yer değiştirir. Ayrıca, lomber omurganın intervertebral fıtığı, 25-45 yaş arası insanlarda görülür. Artık bel fitigi tedavisinde cerrahi olmayan birçok yöntem var. Bununla birlikte, bazı durumlarda, bel fıtığı tedavisi zorunlu olarak ameliyat gerektirir.

Bel Fıtığı Belirtileri

Servikal, torasik ve lumbosakral omurgada bulunan diskler fıtık olabilir. Omurgada bulunduğu yere bağlı olarak, intervertebral fıtığın çeşitli semptomları bulunur. Bel fıtığı belirtileri bölgelere göre şu şekildedir;

Servikal omurganın intervertebral fıtığı belirtileri aşağıdaki gibidir.

Baş ağrısı ve baş dönmesi;
Omuzlarda ve kollarda ağrı;
Kan basıncında yükselme;
Parmaklarda uyuşma.

bel fıtığı nedir belirtileri nelerdir — Bel Fıtığı Nedir ? Belirtileri Nelerdir?

Göğüste intervertebral fıtık nasıl anlaşılır;

Torasik omurgada kalıcı ağrı;
Göğüs ağrısı

Lomber omurganın intervertebral bel fıtığının belirtileri şöyledir;

Lumbosakral bölgede ağrı;
Alt ekstremitelerde ağrı;
Bacaklarda güçsüzlük

Bel Fıtığı Neden Olur?

Bel fıtığı neden olur; Kıkırdak bozulmasının ve fıtık gelişiminin ana nedeni, aşağıdakiler tarafından meydana gelen vertebral motor segmentinin aynı anda akut veya kronik şekilde aşırı zorlanmasıdır.

Ağırlık kaldırma;
Uzun süre hareketsiz çalışma;
Yanlış duruş, oturuş;
Fiziksel saldırı veya kazaya maruz kalma

Bel Fıtığı Ameliyatı ve Ameliyatsız Tedavisi

Bel fıtığı tedavisi için yöntemlerden biri İntervertebral fıtığın konservatif tedavisidir. Steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlar kullanılarak sistemik antienflamatuar tedavi edilir.

Bazı durumlarda, kortikosteroidlerin topikal uygulaması etkili olur. Ancak bazen cerrahi tedavi gerekir.

Bel fıtığı ameliyatı sadece konservatif tedavi herhangi bir sonuç vermezse yapılabilir. Fıtıkların cerrahi olarak çıkarılması, modern tıbbın tüm olasılıklarını hesaba katsanız bile, komplikasyonlar ve olumsuz sonuçlarla dolu çok travmatik bir prosedürdür. Eğer başarılı bir ameliyat gerçekleşirse fıtık geçecektir. Ancak uzun süre hareketlerinizi kısıtlamanız ve kendinize dikkat etmeniz gereklidir.

bel fıtığınını ameliyatsız tedavisi — Bel fıtığı Ameliyatı ve Ameliyatsız Tedavisi

Ameliyatsız tedavi ilaçlara ek olarak, fizyoterapi egzersizleri ile yapılır. Özel olarak tasarlanmış egzersizler kas liflerinin aktivitesini arttırmaya, sırt, karın ve göğsün kaslarını güçlendirmeye yardımcı olur. Bel fitigi için egzersiz terapisi germe ve kas geliştirmeyi amaçlar.

Suda – örneğin bir havuzda yapılması gereken egzersizler çok iyi sonuçlar verilir. Bu tür egzersizler omurgadaki yükü azaltır ve aynı zamanda kasların tam güçte çalışmasına olanak sağlar. Ultrason tedavisi, pilates, elektrik stimülasyonu ve akupunktur da gözle görülür etkiler sağlar.

Bel Fıtığında Fizik Tedavi

Bel fıtığı olan kişi şiddetli ağrı yaşar ve tedavi sadece hasarlı bölgenin onarılmasına değil, aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini iyileştirmeye de odaklanmalıdır. Bazen tek başına ilaç yeterli değildir ve hastanın fizyoterapist, masaj terapisti ve hatta klinik psikolog gibi çeşitli uzmanlardan daha kapsamlı yardımlara ihtiyacı vardır. Rehabilitasyon merkezleri geleneksel ve yenilikçi tedavi yöntemlerini kullanmalıdır. Bunlar arasında kronik ağrıdan kurtulmak için oldukça etkili bir yöntem vardır – Ağrı Yönetimi. Yöntem uzun zamandır bacağa vuran fıtık tedavisinde kullanılır. Bu fıtığın ağrı süresini de azaltır.

Fıtık ağrısı ne kadar sürer; sinir uçlarının tahrip olması nedeniyle ağrıyı bloke eden ilaçlar lokal anestezi altında inflamasyon alanına sokulursa ağrı duyulmaz ancak etkisi geçince ağrı yeniden meydana gelir.

Pilates ve Diğer Egzersizler Arasındaki Fark

Uzmanlara göre, Pilates’in önemi öncelikle ortopedik yaralanmalardan sonra rehabilitasyon sırasında işe yaramasıdır. Egzersizler fıtık tedavisinde konservatif yöntemlere dahil edilir.

Ancak Pilates sadece ortopedik sorunların tedavisinde ve önlenmesinde fayda sağlamaz, ayrıca insan vücudunun solunum ve dolaşım sistemlerini aktif olarak etkiler. Bu, egzersizlerin belirli bir miktarda inspirasyon ve ekshalasyonu hassas şekilde kontrol edilmesi ve sonuç olarak dokuların oksijen ile uygun şekilde doygunluğa kavuşmasıdır.

Pilates ve diğer egzersiz sistemleri arasında; örneğin, yoga, fitness, aerobik, vücut geliştirme gibi egzersizler arasında farklar bulunur. Bunlar ameliyatsız bel fıtığı tedavisi için önemli detaylardır. Bel ve omurga problemleriniz ile ilgili Klinik Pilates çalışmalarımız için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Statik egzersizleri germeyi amaçlayan yogadan farklı olarak, Pilates’in dinamik hareket eden kasları güçlendirmeyi amaçlamaktadır;
Şekillendirme egzersizleri kilo vermeye ve vücudun iyi görünmesine odaklanılırken, Pilateste her iki hedef de birleştirilir;
Aerobikteki hareketlerin hızı ve hareketleri tüm yaş grupları için uygun değildir, Pilates ile sağlıkta yaş sınırı veya kısıtlaması yoktur;
Kasların yapma ya da güçlendirilme için vücut geliştirme yapılır ama fıtık tedavisinde bu yöntem yetersiz kalır. Hatta aksine ortopedik sorunu daha da kötüleştirebilir.

Bel Fıtığı Egzersizleri

bel fığı pilates ile tedavi — Pilates ile Bel Fıtığı Tedavisi

Pilates sisteminde, çeşitli başlangıç ekipmanları, aletli pilates ve diğer ekipmanların kullanımı ile yapılan 500’e yakın çeşitli egzersiz seçeneğiniz vardır.

Hareketlerin her biri, pratik olarak belirli kas gruplarının alternatif yükünü korur ve gevşemesini sağlar. Diyafram tipine göre duruş ve nefes üzerinde kontrol sağlarken, tüm hareketler yavaş ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilir.

Fıtığa iyi gelen egzersizler deneyimli uzman bir eğitmen tarafından doğru şekilde yaptırılırsa, birkaç hafta sonra kişi değişiklikleri fark etmeye başlar – günlük yaşamda postürü kontrol etmek daha kolay hale gelir, ağrı sendromları azalır, kaslar daha güçlü hale gelir ve omurga esnekleşir.

Kimler Pilates Yapmalıdır?

Omurgada çeşitli sorunlara yol açan veya yol açabilecek aktif olmayan yaşam tarzına sahip olanlar;
Sınırlı boş zamanı olanlar, kısa dersler sayesinde iyileştirmek ve aynı zamanda rahatlamak isteyenler;
Kardiyo veya güç yüklerine kontrendikasyon olanlar;
Herhangi bir spor dalında deneyimsiz olanlar; Çünkü Pilates, herhangi bir eğitim gerekmeden her yaştaki insanlar için uygundur;
Kontrendike veya diğer sporlara katılması zor olan aşırı kilolu kişiler;
Yaşlılar, özellikle alt ekstremite damarları veya eklem hareketliliği ile ilgili problemleri olanlar; Çünkü egzersizler damarların açılmasına yardımcı olur, eklemlerin beslenmesini sağlar ve kan dolaşımını arttırır;
Omurga problemleri nedeniyle ameliyat olanlar; Pilates genellikle rehabilitasyon veya profilaktik program için hekim tarafından önerilir;
Eklem problemleri olanlar; çünkü Pilates kıkırdak durumunu önemli ölçüde düzeltir; dirsek, omuz, diz ve kalça eklemlerini güçlendirir;
Pilates doğum öncesi ve doğum sonrası kilo eğitiminde olan hamile kadınlara yardımcı olur. Omurga, kaslar ve deri üzerinde oluşan stres nedenli hasarların hafifletmeye yardımcı olur.

Bel fıtığı nedir? Pilates ile ameliyatsız bel fıtığı tedavi nasıl olur? konusunda sizlere bilgi vermeye çalıştık. Fıtık ameliyatı sonrasında rehabilitasyon sürecine katkıları muazzam olan ve fizik tedavi sürecinde doktorların sıkça tavsiye ettiği pilates ile mutlaka tanışmalısınız. Konusunda uzman ve fizyoterapi kökenli eğitmenlerimiz ile tüm ağrılarınzdan kurtulabilir ve hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz. Daha detaylı bilgi ve ücretsiz tanışma dersi için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Bu konuyu internette araştırıyorsanız muhtemelen siz yada bir yakınınız yürüyüş yaparken ya da ağırlık taşırken zorlanıyorsunuz, özellikle ilerleyen yaş ile ortaya çıkan kemik kırılmaları riskini en aza indirmek ve iskelet sisteminizi güçlendirmek için Pilatesin Osteoporoz Kemik Erimesi Tedavisindeki potansiyel gücünü bu yazımızda sizlere aktaracağız

Kemik Erimesi ( Osteoporoz ) Nedir? Belirtileri ve Nedenleri

osteoporoz belirtileri — Kemik Erimesi Osteoporoz Belirtileri ve Nedenleri

Osteoporoz nedir; kemiklerdeki kalsiyum kaybı nedeniyle ortaya çıkan hastalıktır. Kadınlarda daha yaygın bir rahatsızlıktır ve çoğu zaman menopoz başlangıcında ortaya çıkar. Bu dönemde, kalsiyum içeriğinde ve kemik gücünde azalma olur. Bunun sonucunda kemikler daha kırılgan hale gelir. Kemik erimesi kaç yaşında başlar; Bu hastalık, kadınlarda daha çok görülmekle birlikte erkekler de dahil olmak üzere özellikle 60-70 yaşlarındaki kişileri etkiler.

Osteoporoz nedeniyle, uyluk, önkol ve ayrıca sırttaki omurların kemiklerinin kırılması mümkündür. Genellikle kişi böyle bir hastalığın gelişeceğini düşünmez çünkü hastalık kendini hissettirmez.

Ancak osteoporozun kendi semptomları vardır. Kemik erimesi belirtileri; Örneğin, sırtın bel ve göğüs bölgelerinde ağrı, sarkma, omurgada ağrı ve deformeler olursa bu hastalıktan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca, osteoporoz, çok yorgun hissetmenize neden olur.

Hastalığın nedenleri, kemiklerdeki kalsiyum içeriğinde azalmanın yanı sıra D vitamini miktarının düşmesidir. Buna ek olarak, ortaya çıkma sebebi fiziksel aktivitede azalma, aşırı alkol tüketimi, sigara içmek ve uzun süre kullanılan bazı ilaçların yan etkisi ile ilişkili olabilir.

Osteoporoz Tanısı

Kemik erimesinin klinik tanısı çeşitli çalışmaları içerir. Hastalığın varlığını tespit etmenizi ve gelecekte olumsuz etkileri önlemenizi sağlar. Kemik dokusunun durumunu belirlemek için en basit yöntemlerden biri radyografidir. Ancak bu yöntem, örneğin vertebral deformiteler veya kemik kırıkları gibi hastalığın geç semptomlarını tespit etmek için etkilidir.

Ayrıca osteoporoz tanısı için tıpta, kemiklerdeki mineral bileşen miktarını, yani kalsiyum ölçen densitometri kullanılır. Ultrason veya radyoloji seçilebilir. Bu prosedürün sonucu, kemik dokusunun yoğunluğunu ve içerdiği hidroksiapatit miktarını belirlemeyi sağlar. Bununla birlikte, doktorlar hangi bölgede en büyük kırık riski olduğunu öğrenebilir, ayrıca kemik kaybı miktarını ve tedavinin etkinliğini belirleyebilir. Ultrasonik dansitometri, kemiklerin mekanik durumu hakkında veri elde edilmesini mümkün kılar.

Osteoporoz tanısı koymak için biyokimyasal markörler kullanan laboratuvar testleri istenebilir. Bu testler kemik metabolizmasının yoğunluğunu belirlemeyi mümkün kılar. Osteoporoz tanısı için kalsiyum, fosfor, paratiroid hormonu, deoksipiridonolin ve osteokalsin göstergeleri önemlidir. İşlemden 12 saat önce yemekten kaçınmalıdır.

Osteoporozun Önlenmesi ve Tedavisi

Bu hastalığın ortaya çıkmasını veya gelişimini önlemek için vücudunuzu izlemeniz gerekir. Bu nedenle, osteoporozun zamanında önlenmesi ve tedavisi gereklidir.

Osteoporoz tedavisi her şeyden önce, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmanızdır, yani bağımlılıkları bırakmalı ve yeterli miktarda kalsiyum ve diğer mineral içeriği bulunan doğru yiyecekleri tüketmelisiniz. Buna ek olarak, güneşlenmeli, vücudu D vitamini ve orta derecede egzersiz ile zinde tutmalısınız. Osteoporozun tedavisi ayrıca özel bir diyettir; ilaç almayı ve özel pilates egzersizi yapmayı da içerir. Bütün bunlar yıkıcı bir hastalığın gelişimini durduracaktır.

Kemik Erimesi (Osteoporoz) Tedavisi ve Pilatesin Etkisi

Pilates ilk olarak Joseph H. Pilates tarafından I. Dünya Savaşı sırasında yatağa düşmüş veya ciddi rahatsızlıkları olan askerleri rehabilite etmek ve tedavisi için hazırlanmıştır.

Yıllar boyunca, omuriliği daha çok destekleyen ve vücudun ana kaslarını güçlendren yeni yöntemler geliştirildi. Vücut dengesi ve kontroloji giderek önem kazandı ve nefes egzersizleri ile pilates ten alınan sonuçlar mükemmel hale getirildi.

Doğru şekilde yapılırsa, Pilates egzersizleri kemik erimesi tedavisinde osteoporozlu hastalara çok yardımcı olmaktadır. Daha detaylı bilgi için Klinik pilates sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

osteoporoz tedavisi — Osteoporoz Tedavisi ve Pilatesin Faydaları

Yararları şunlardır;

Vücut parçaları yer çekimine karşı hareket ettiğinde oluşan kemik yoğunluğunu güçlendirir.
Kemikleri desteklemeye yardımcı olan ve kas kütlesinin güçlü olmasını sağlar.
Kemik kırığına neden olabilecek düşmeleri önlemeye yardımcı olabilecek dengeyi iyileştirmek
Kemikleri hizada tutmaya, sırttaki ağrılı sıkışmış sinirlerini ve kas spazmlarını önlemeye yardımcı olabilecek hareket ve duruşlara sahiptir.

Yine de geleneksel Pilatesteki egzersizlerin dörtte üçünün osteoporozlu biri için değiştirilmesi gerekir. Geleneksel pilates mat sınıfı bu tarz rahatsızlığı olan hastalara tavsiye edilmez.

Ancak, aşağıdaki mat egzersizlerini eğitimli bir eğitmenin yönlendirmesi dahilinde yaparsanız güvenli olabilir.

Kemik Erimesi için Hangi Pilates Egzersizleri Yapılır?

Öncelikle kemik erimesi hakkında bilinmesi gerekenleri açıklamak gerekir;

Kemik erimesi nedir; kemiklerin gözeneklere ayrılarak birbirlerine olan bağın zayıflaması demektir.

Kemik erimesi nasıl anlaşılır; Kemik erimesinin anlaşılması güçtür, insanların %98’i kemik erimesine sahip olduklarını ancak kemiklerinden biri kırıldığında anlar.

Kemik erimesi dereceleri 20 ve 40 yaş aralığında 1, 40 ve 50 yaş aralığında 2, 50 ve üzerinde 3’tür.

En çok kadınlar menopoz döneminden sonra bu hastalığa yakalanırlar. Menopoz ve osteoporoz ilişkilidir çünkü menopoz döneminde kalsiyum miktarı kemiklerde oldukça azalır. Dışarıdan takviye yapılmazsa kemik erimesi ortaya çıkabilir.

Bu hastalığın etkilerini en aza indirmek için kasları güçlendirme gerekir. Üstelik alınan ilaçlarla kemiklerin erime yoğunluğunun durdurulması şarttır. Bu nedenle pilates çalışmaları yaparak kemik erimesinin yol açtığı kırılmalara karşı güçlü kas sisteminiz ile destek olabilirsiniz.

Pilates kaslarını sıkılaştırır ve kemiklerinizi de güçlendirir. Sağlıklı beslenmeyi ve sigara ve alkolden uzak durmayı da başarırsanız, vücudunuz normale dönmeye başlayacaktır.

Sırt, omuz, bacak ve kalçaları çalıştıran osteoporoz egzersizleri en faydalı olanlardır.

Birinin maruz kalabileceği en zarar verici yaralanmalardan biri kalça kırığıdır. Kemik erimesi rahatsızlığı için pilates yaparken kalçaya destek olan kasları güçlendirmek en büyük hedeflerden olmalıdır.

Ancak osteoporozlu insanlar, öne eğilme veya sırt üstü egzersizler içeren pilates hareketlerinden kaçınmalı ve omurganın bükülmesini içeren egzersizler yapmak konusunda çok dikkatli olmalıdır.

Pilates omurgayı öne doğru esneten güçlü hareketlere sahiptir ve bu kemik erimesi olan kişiler için yanlış uygulandığında tehlikelidir. Omurga bu tarz hareketlerde zarar görebilir.

Osteoporozlu Hastalar İçin Pilates Mat Egzersizleri

Tek ve çift bacak egzersizleri
Yan yatış egzersizleri
Bacak çekme egzersizleri
Göğüs egzersizleri

Zararlı Mat Egzersizleri

Yuvarlanma
Omurga bükülmesi yapılan her türlü hareket

Bazı Pilates egzersizleri, egzersiz yapan kişiye direnç sağlayan reformer gibi ekipmanların kullanımını içerir.

Cadillac Pilates Aleti, stüdyolarda bulunan, belirli esneme ve kuvvet antrenmanı egzersizlerine olanak sağlayan bir ekipmandır.

Aletli pilates egzersizleri pilates mat egzersizlerinden daha güvenlidir. Üstelik egzersizlere kuvvet antrenmanı unsuru eklediği için daha da etkilidir.

Osteoporozlu Hastalar İçin Aletli Pilates Egzersizleri

Ayak çalışması (reformer kullanarak)
Bacak ve kol çalışması (reformer)
Çekme kayışları (reformer)
Yan duruşlar
Bacak yay serisi
Göğüs çalışması

Osteoporoz Hastalarının Pilates Eğitmenine Sorması Gerekenler

Popülerliğinin artmasıyla, pilates sınıfları ve dersleri bulmak çok kolaydır, ancak osteoporozlu kişilerin durumlarına özel olarak uyarlanmış sınıflar nadir bulunur.

Bu tarz rahatsızlıkları olan kişilere pilates sınıflarına katılmak yerine konusunda uzman bir eğitmen ve özel hazırlanmış bir program ile çalışmalarını öneriyoruz. Pilates seans larına başlamadan önce sağlık durumunuzu ve raporlarınızı mutlaka paylaşmalısınız.

Ayrıca, osteoporozu olan biri için hangi egzersizlerin güvenli olduğunu belirleme konusunda eğitmenin yetkinliği ve bilgisi çok önemlidir. Pilates Studyonuzu ve Eğitmeniniz seçerken sorulması gereken bazı sorular şunlardır:

Hangi egzersizlerin osteoporozlu insanlar için güvenli ve güvensiz olduğunu biliyor musunuz?
Planlanan antrenman yukarıda zararlı olarak listelenen egzersizlerin herhangi birini içerecek mi?
Denge ve düşmeyi önlemeye yönelik egzersizler egzersiz programına dahil edilecek mi?

Pilates ve Osteoporoza Karşı Mücadele

Osteoporoz Kemik Erimesi rahatsızlığnda, eklem hareketliliğinin artmasına özel dikkat etmek önemlidir. Pilates ile Tedavi bunun için en iyi yöntemlerdendir. Egzersizler postürü iyileştirmek ve vücut üzerinde denge, kontrol geliştirmenini yanınıda, aynı zamanda günlük hareketler için birkaç önemli dinamik stereo tip oluşturmaya ve günlük hareketlerinizi daha rahat yapmanızı sağlar.

Kemik Erimesi Osteoporoz tedavisinde rahatsızlığınıza özgü hazırlanacak aletli pilates programımız size sağlığınızı geri kazandıracak. Stüdyomuz ile vücudunuzun efendisi olun! Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Nöromüsküler hastalıklar; yani sinir ve kas hastalıkları kas fonksiyonlarının bozulması, özellikle zayıflık (güçsüzlük) ile karakterize olarak ayırt edilen bir hastalık grubudur. Nöromüsküler hastalıklar arasında kas hastalıkları, periferik sinir hastalıkları, nöromüsküler bağlantı hastalıkları ve motor nöron hastalıkları olarak kategorileştirilmiştir. Kas zayıflığının belirtileri mekanizmada çok farklı hastalıkların belirtisi olabilir. Bu, prognoz (hastalığın seyrini) ve tedavi yöntemini belirler. Bu yazımızda sizlere kas hastalıkları ve pilates ile tedavisi konusunda bilgi vermeyi amaçladık.

Kas Hastalıkları Nelerdir?

Kas hastalıkları 30’dan fazla kategoride incelenebilir. Peki, en yaygın kas hastalıkları nelerdir?

Edinilmiş miyopatiler:

İnflamatuar miyopatiler: (inklüzyon miyoziti, polimiyozit, sarkoid miyopati dermatomiyozit;

Bulaşıcı miyopatiler (bakteriyel miyozit, HIV ile miyopatiler, parazitik miyozit, viral miyozit;

İlaç ve toksik miyopatiler (kolesterolü düşürmek için kullanılan ilacın miyopatisi, alkolik miyopati, kortikosteroid miyopati.

Sekonder metabolik ve endokrin miyopatiler:

Diyabet miyopatisi;
hipotiroidizm ile miyopati;
hipertiroidizm ile miyopati;
Cushing hastalığı;
hipokalemik miyopati;
kronik böbrek yetmezliğinde miyopati;
hiperparatiroidizm ile miyopati;
hipofosfatemik miyopati;

Ayrıca kas hastalıkları arasında yaygın olan kas distrofisi vardır.

Kas Hastalığı Nedir?

Kas hastalığı nedir; hem kasların hasar görmesi hem de nöromüsküler kavşakta bozulma, periferik sinirlerde hasar veya periferik sinir kaybı nedeniyle motor kontrolün azalması ya da tamamen yok olmasıdır.

Miyopati Nedir?

Miyopati nedir ilerleyici kas atrofisi ile karakterize kronik bir hastalıktır. Edinilmiş ve kalıtsal miyopatiler (kas distrofileri) olarak ikiye ayrılır. Kalıtsal miyopatiler, sinir sistemine verilen hasar sonucu hem birincil kas hem de kas denervasyonundan kaynaklanabilir.

Miyopati Tedavisi

Kalıtsal miyopatilerin tedavisi esas olarak sinir ve kas dokularındaki metabolizmanın düzeltilmesini amaçlamaktadır. Miyopati tedavisi, anabolik ajanlar, vitaminler, biyojenik uyarıcılar, potasyum preparatları, antikolinesteraz ilaçları, vazoaktif ilaçlar ve trophotropik ilaçlarla tedavi edilir.

Antikolinesteraz ilaçları (piridostigmin veya Kalimin) ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (prednizon ve diğerleri) kullanılır. Timus giderimi (timektomi) ilaç tedavisi etkisiz olduğunda yapılır. Ayrıca tedavide plazmaferez ve immünoglobulinler kullanılabilir.

Tedavi edilebilir hastalıklar:

Steroid miyopat; sıklıkla miyopatiye florlu kortikosteroidlerin kullanılması neden olur. Düzgün diyet ve pilates ile sorun aşılabilir.

Alkolik miyopati; Olası alkolizm endikasyonları nedeniyle oluşur. Tedaviye ruh ve beden sağlığı için pilates eşlik etmelidir. Çünkü ağrılar kaçınılmazdır ve kasların güçlendirilmesi gerekir.

Tiroid miyopatisi; Hastalık hem hipotiroidizme hem de tirotoksikozadır. Pilates sayesinde doğru nefes alış veriş öğrenilmelidir.

Polimiyozi; İdiyopatik polimiyozit, kreatin fosfokinaz (CPK) seviyesinde bir artış ile karakterizedir. Eğer bağ dokusu hastalıklarının belirtileri; romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus varsa pilates size çok yararlı olur. Terle vücuttaki toksitleri atarsınız.

Periyodik felç; Hastalığın atakları soğuk algınlığı, yeme bozukluğudur ve egzersizden kaçınılması gerekir. Yalnızca meditasyon yapabilirsiniz. Pilates yalnızca bu kas hastalıkları için tehlikeli olabilir.

Romatizmal polimiyalji; Kas hastalıkları kendini kas zayıflığı ile gösterir. Kasların ve eklemlerin ağırmaması için pilates uygundur.

Myasthenia gravi; Miyastenia gravis, gün boyunca kas güçsüzlüğü yaşanır. Bu kasları güçlendirmek için stüdyomuz ile iletişime geçmelisiniz.

Eaton-Lambert sendromu; nöromüsküler iletim bozukluğu ile ilişkili nadir bir paraneoplastik patolojidir. Patolojinin temeli çoğunlukla malign akciğer hastalığıdır. Bu nedenle pilates nefes alışverişleri düzenler ve kan akışının doğru şekilde akciğeri temizlemesine yardımcı olur.

Kas Hastalıklarının Tedavisinde Pilatesin Yararları

Kas hastalıkları sinir ucunun ve kas lifinin, bir impulsun sinirden kas zarına aktarıldığı sinaptik yarık oluşumu ile bir birleşimidir. Dürtü, sinir ucu tarafından salgılanan nörotransmiter asetilkolin tarafından iletilir ve daha sonra kas zarına bağlanır. Bazı hastalıklarda, sinir yetersiz asetilkolin salınımı veya kas lifi zarına bağlanmasının ihlali nedeniyle nöromüsküler iletim bozulur.

İşte bu nedenle kaslar zayıfladıkça zayıflar. Bu herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Bunu yaşamadan önce pilates gibi ruhsal ve fiziksel bir aktiviteye başlamak ve prediodik olarak sürdürmek önemlidir. Bu hastalıktan korunmanızı sağlar. Ancak zaten kas hastalıkları kapınızı çaldıysa da pilates sizi kucaklayabilir.

Bu hastalıklara temelde Miastenia Gravis denir. Yunanca bir kelimedir ve “kas zayıflığı” ve “ciddi” kelimesinin birleşiminden oluşur. Miyastenia gravis, şiddetli kas güçsüzlüğü ve yorgunluk hissi verir. Miyastenia gravis ile sinir lifinden kaslara dürtü iletimi gerçekleşir. Hastalığın temeli, nörotransmitter asetilkolinin nöromüsküler sinapstaki kas zarına bağlanmasını engelleyen otoantikorların gelişmesidir. Kas hastalıkları tedavisinde uzman terapistlerimiz ile gerçekleştrdiğimiz Klinik Pilates seanslarımız hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Pilates kasların gelişmesini, güçlenmesini sağlarken kas zarını da onarır.

Kas hastalıkları gün boyunca bir artar bir azalır, genellikle sabahları daha az belirgindir ve öğleden sonra ve akşamları artar. Hastalığın en erken belirtileri göz altı sarkması (pitoz), çift görme, zayıf yüz kasları, yutma bozukluğu, çiğneme, kollarda ve bacaklarda güç azalmasıdır. Hastalık erkekleri de kadınları da etkiler, ayrıca kadınlarda tanı genellikle 40 yaşından önce başlar.

Pilates, kas hastalıklarına zemin hazırlayan tüm bağları güçlendirir. Hastalığın ertelenmesini sağlar ya da tedavisini gerçekleştirir.

Ayrıca pilates;

Tüm vücutta mükemmel uyumu sağlar. Sadece bacaklarınız ya da kollarınız güçlenmez. Tüm vücut kaslarınız poziyonlar boyunca çalışır. Hepsi aynı tempoda uzar ve kısalır. Bazen genişler bazen daralır. Sırt kasları, boyun kasları dahil ayaktan parmağınıza kadar pilatesin gücünü hissedersiniz. Üstelik doğru nefes alıp verdikçe vücudunuz içten dışa kendini tamir etmeye başlayacaktır.

Kas Hastalıkları Teşhisi Nasıl Yapılır?

Kan testi ve elektronöromiyografi ile doktor tarafından teşhis edilir. Gerekirse, hastalığın olası bir nedenini (otoantikorların gelişimi) araştırmak için timus bezinin boyutunu ve durumunu değerlendirmek üzere bilgisayarlı göğüs tomografisi istenebilir.

Siz de durumu anlayabilirsiniz, bazen dizleriniz sizi taşımaz, bazen bir ayağınız yan döner, hızla yorulursunuz, uykuya dalmakta zorluk yaşarsınız. Bazen de nefes almakta zorlanırsınız. Bunlar bir ara size uğrar bir ana normale dönersiniz. Birine sahip olursanız pilatese hemen başlayın ve hastalığı durdurun, tümüne sahipseniz hemen bir doktora görünün ve pilates stüdyomuza uğrayıp kas hastalıkları için pilates dersleri almaya başlayın.

Kas hastalıkları dışında sizi uyarmamız gereken bir sendeom bulunur.

Lambert-Eaton Sendromu

Lambert-Eaton sendromu, otoimmün süreç nedeniyle gelişen kas güçsüzlüğü ve yorgunluk sendromudur. Genellikle sendromun nedeni malign onkolojik süreçtir, çoğu zaman akciğer kanseri buna neden olur. Bu nedenle, Lambert-Eaton sendromu tanısı konduğunda, hastayı onkolojik süreç bekler. Böyle bir durumda kemoterapi alacaksanız pilatesi ertelemeniz gerekir. Kemoterapi etkisini 1 hafta sonra kaybeder, kendinizi güçlü hissettiğiniz zamanlarda pilatesi hafta 1 gün yapmanız önerilir.

Kas Hastalığım Var Pilates Bana Uygun Mu?

Hastalığın semptomları çoğunlukla omuz, kalça ve boyun kısmındadır. Yani omuzlarınızı, boynunuzu ve kalçanızı güçlendirmek için pilates yapabilirsiniz. Kas hastalıkları ileri seviyede değilse sizi engellemeyecektir. Ancak hastalığınıza uygun pilates programı hazırlarız.

Solunum kaslarının zayıflığı, gırtlak kasları ve konuşma eklemiyle ilişkili kaslarınızda sorun varsa yine doğru soluk alıp verme sayesinde pilates size yardım eder.

Pilates sayesinde doktor tedavinize ek olarak, merdivenlerden yukarı çıkarken artık zorlanmayacak, oturma pozisyonundan kalkarken dizlerinizin bağı çözülmeyecek, kollarınızı başın üstüne doğru kaldırabileceksiniz. Ayrıca egzersizler vejetatif fonksiyonları, ağız kuruluğunu, iktidarsızlığı da giderecektir.

Kas hastalıkları ve pilates ile tedavisi konusunda umarız bu yazı size yardımcı olmuştur. Doktor tedavisi, iyi beslenme ve pilatesin mükemmel egzersizleri sayesinde aşamayacağınız, kas, sinir, eklem, kemik hastalığı ya da herhangi bir psikolojik hastalık yoktur. Yeter ki iyileşmeye hevesli olun ve pilatesin gücüne inanın. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Skolyoz Omurga Eğriliği ve Pilates ile Tedavisi

Skolyoz omurga eğriliği nedir; omurganın üç boyutlu deformasyona uğramasıdır ve özel tedavi gerektirir. Skolyoz, omurganın aynı anda hem dönmesi, hem de omurganın 10 dereceden fazla lateral sapması olarak tanımlanır. Omurga eğriliği nin görünümü, hastanın vücudunda fiziksel olarak değişikliğe neden olur ve skolyoz tedavisi gereken bir rahatsızlıktır.

Skolyoz hastalığı nedir;

Omuz asimetrisine neden olan; bir omuz diğerinden daha alçakta kalır.
Skolyoz tipine ve skolyoz derecelerine bağlı olarak, pelviste asimetri, yana doğru kayma meydana getiren;
Kişinin bir tarafı kambur hale getiren bir hastalıktır.

Çocuklarda, çoğu zaman skolyoz ağrı yapmaz, ancak yetişkinlerde dayanılmaz ağrılar oluşabilir.

Skolyoz İçin En Uygun Egzersiz Nedir?

Her şeyden önce, durumu değerlendirecek ve teşhis edecek ve en uygun tedaviyi önerecek nitelikli bir doktor tavsiyesine başvurmak önemlidir. Skolyoz tedavisi konservatif olabilir, yani sadece özel skolyoz egzersizleri ile tedavi gerçekleşebilir.

Çocuklarda meydana gelirse skolyozun gelişiminin engellenmesi için cerrahi müdahale yapılabilir. Yetişkinlerde skolyoz tedavisi eğriliğin büyüklüğüne (Cobb açısı) ve gelişim aşamasına göre uygun yapılır.

Schroth Yöntemi Nedir?

Schroth terapisi üzerinde yoğun çalışma yapılmış ve bilinen bir skolyoz fizik tedavi yöntemidir. Alman Katharina Schroth tarafından geliştirilen Schroth yöntemi skolyoz tedavisinde çok yaygın kullanılan fizik tedavi şeklidir. Schroth tedavisinde üç boyutlu yaklaşım esas alınır.

Skolitik postürün üç boyutlu olarak kendi kendine düzeltilmesine, omurganın dönüşünü iyileştiren rotasyonel nefes almaya ve hastayı aktiviteyi sürdürmesi için eğitmeye dayanır. Skolyoz için en iyi egzersiz yöntemi ise pilatestir. Ayrıca, Schroth yöntemi ve pilates birleştirilirse, daha büyük açılı omurga eğriliği sorunlarında çok daha olumlu sonuçlar vermektedir. Bu iki sistem düzeltici ve koruyucu olarak birleştirilirse mümkün olan en iyi terapi etkisini sağlar diyebiliriz.

Skolyoz tedavisi için klinik pilates seanslarımız hakkında bilgi almak için Klinik Pilates sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Pilatesin Skolyoza Etkisi

Pilatesin özellikle aletli (reformer) pilates in omurga eğriliği tedavisi için güçlü bir yapısı vardır.

Skolyozun yarattığı ağrıları azaltma ve yok etme;
Sırt düzlüğünün sağlanması;
Skolyoz açısının ve omurların dönmesinin iyileştirilmesi;

Skolyozun ilerlememiş evrelerinde pilates ciddi iyileşme sağlayabilir.

Geç dönem skolyozda ameliyattan kaçınmanızı sağlar;
Hastanın görünümünü iyileştirir;
Günlük hayatta zorlanmamasını sağlar;
Özellikle torasik skolyozda hastanın solunum kapasitesinin iyileştirir;
Hastanın psikolojisinde ve yaşam kalitesinde genel iyileşme sağlar;

Özellikle aletli pilates ile omurilik eğriliği düzelebilir. Bunun etkinliğini belgeleyen uluslararası bilimsel topluluklar bulunur. Pilates tedavisi resmi olarak tanınır ve yayınlanmış araştırmalar tarafından bilimsel olarak doğrulanmış bir yaklaşımdır. Hem yetişkinlerde hemde gelişmekte olan çocuklarda küçük ve orta skolyozda (25 dereceden az açı) en etkili tedavi yöntemlerindendir. 25-45 derecelik büyük skolyozda doktor tavsiyesi üzerine tercih edilmelidir.

Kaçınılması Gerekenler

Genellikle küçük eğimli skolyozda tıbbi öneriler, abdominal, dorsal ve genel lomber omurga eğriliği rahatsızlıklarında omurgayı güçlendirmek için pilatesi işaret eder. Ancak klasik jimnastik yapmanızı isteyen hekiminiz varsa bir kez daha düşünmelisiniz. Jimnastik omurga eğriliği tedavisinde yararlı değildir ve bireyin skolitik duruşunu değiştirmediği için ilerlemesini kısıtlaması olası değildir.

Özellikle, sırt güçlendirici egzersizler (dorsal) ve mono-dengenin (vücudun gerilmesinin iyileşme sağladığını düşünerek) dengesiz kullanımı özellikle zarar verici olabilir.

Omurga eğriliği genellikle yanlış egzersizlerle daha da kötüleşir. Bu gibi durumlarda omurga eğriliği ameliyatı kaçınılmazdır. Çünkü tendonun kötüleşmesi ve koruyucunun düzeltici kapasitesinin azalması hastayı ağrılarla baş başa bırakır. Ayrıca çocuklarda göğsün gelişimini sınırlar.

Pilatesin Skolyoz Hastalarındaki Gücü

Doktorlar omurga eğriliği belirtileri gösteren kişilere Pilates dışında çeşitli alternatif terapiler önerir. Yüzmek,Yoga, jimnastik gibi, Tüm bilinen yararlarına rağmen, skolyozun tedavisinde tüm bu spor ve egzersizler çok dikkatli kullanılmalıdır. Omurga rahatsızlıkları ve tedavisi konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan kişiler ile yada tek başına yapılır ise olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Tam da bu yüzden doğru pilates stüdyosu ile çalışmanız gerekir. CoreLab Pilates Stüdyosu olarak omurga rahatsızlıkları konusunda istanbul da bululnan en yetkin merkezlerden biriyiz. Hakkımızda sayfamızda sahip olduğumuz eğitim ve sertifikaları inceleyebilirsiniz.

Skolyoz ve Pilates Tedavisi

pilates-ile-skolyoz-tedavisi-faydalari — Skolyoz Tedavisi ve Pilatesin Faydaları

Omur eğrisinin içbükey kısmının kaslarını germek ve kavisli kısmın kaslarını güçlendirmek gerekir Bu şekilde, tek bir hareket seviyesinde çalışıyoruz ve asla idiopatik skolyoz gibi üç boyutlu deformasyonu hafife almayız bilinçli ve maksimum kontrol ile çalışırız.

Ayrıca, skolitik duruş, göğüs gelişimi, omurga eğriliği, omuzlarda ve pelviste asimetrilerde herhangi bir değişiklik yapmaya çalışmadan, yavaşça onları güçlendirmeye çalışırız.

Hangi Egzersiz Türleri Çok Zararlıdır?

Skolyoz hastalığı tedavisinde önemli bir fayda sağlamayan Mezieres, Orthosomal, Klapp ve Bowtech yöntemlerinden uzak durmalısınız. Bunlar pasif hareketlerdir; germe, vücut geliştirme ve genel olarak uygun duruş için sağlıklı kişilerce uygulanır. Ayrıca, yukarıda belirtildiği gibi, Omurga sağlığı yada fizyoterapi almamış kişiler skolyozun değerlendirilmesi konusunda temel bilgiye sahip değildir, bu nedenle uygun egzersiz programını tasarlayamaz ve hastaya günlük aktivitelerde zorlanmamaları için eğitim veremezler.

Hafif skolyoz için manuel veya kayropraktik terapi tercih edilebilir. Ancak bu sadece bir rahatlama aracıdır, tam olarak tedavi sağlamaz. Bu yöntemler mobilizasyonların skolyoz üzerinde azaltılmasını sağlayamaz.

Küçük ve orta skolyozda kısıtlama yoktur. Özellikle çocuklar sporun genel yararları için spor aktivitelerine katılmaya teşvik edilir, ancak tamamlayıcı bir terapi değildir. Omurga Eğriliği tedavisinde hiçbir yöntem pilates kadar özellikle aletli pilates kadar etkili olamaz.

Daha büyük skolyozda omurga eğriliği açısı geniştir. Bu nedenle omurga dönüşü içeren egzersizler, ağırlık kaldırma, zumba, jimnastik gibi egzersizler. Basketbol, tenis gibi sporlardan uzak durulmalıdır.

Skolyoz Omurga Eğriliği ve Pilates; Skolyoz Hastası Çocuklara Yaklaşım

Eğer skolyoz olan çocuk bir spor ile ilgileniyorsa onun psikolojisini bozmadan pilatese yönlendirmeye çabalamalısınız. Çünkü durumunun nesnel olarak tedavisi zaten zordur ve üzerine de psikolojik etki koymamalısınız.

Genellikle doktorlar tarafından skolyoz tedavisi olarak önerilen yüzme konusunda, görüşler net değildir. Genel olarak, yüzme vücudu ve omurganın esnekliğini sağlamaya yardımcı olur, ancak hiçbir şekilde eğri üzerinde önemli bir etki yapmaz, skolitik duruşu değiştirmez ve skolyozu üç boyutta tedavi etmez.

Epidemiyolojik çalışmaların yüzücülerde yüksek skolyoz oranları gösterdiğine dikkat edilmelidir, ancak yinede muhtemelen hekimler küçük omurga eğriliklerinde yüzmeyi alternatif olarak önerir. Omurga eğriliği için pilates önerme oranları ise kesinlikle daha fazladır. Yüzmek küçük oranlı omurga egriligi tedavisinde fayda sağlayabilir ancak yüzme tekniği çok iyi ayarlanmalıdır. Skolyozun türüne bağlı olarak doğru seçilmezse sonuç daha kötüye gidebilir. Bu nedenle yüzmeyi tercih ederseniz ayrıca omurga rahatsızlıkları konusunda uzmanlaşmış bir fizyoterapiste de ihtiyacınız olacaktır.

Son Söz – Uyarılar;

Yani özet olarak, pek çok spor aktivitesi ve fitness ın skolyoz üzerinde hiçbir pozitif etkisi yoktur, Yetişkinler omurga eğriliği için pilates ve fizik tedavi seçebilir.Skolyoz derecesi düşük ise doğru teknik ile yüzebilir. Çocuklar için ise özellikle skolyozun başlangıç evresindeyse sevdiği sporu kısıtlamadan onları pilatese de yönlendirmeyi seçebilirsiniz, Skolyoz açısı büyük ise bu sporların sizi iyileştirmesini beklememelisiniz. Hatta ciddi spor yaralanmaları kötüleşmesine de neden olabilir.

Skolyozun tedavisi, hastalığın özgüllüğüne bağlı olarak, üç boyutlu olmalı ve omurga hastalıklarının tedavisinde eğitim ile sertifikalı terapistler tarafından uygulanmalıdır. Terapist skolyozun durumunu, tanı ve prognozunu doğru bir şekilde değerlendirebilmeli, egzersiz programının tasarlanacağı skolyoz tipini sınıflandırabilmeli, duruma göre uygun egzersizleri seçebilmeli ve düzenli olarak gerçekleştirebilmelidir. Ayrıca pilates uzmanı da tedavinin ve omurgadaki olumlu yada olumsuz değişiklikleri kontrol edebilmelidir.

Omurga eğriliği için pilates dışında herhangi bir egzersiz seçmemelisiniz. Yoga benzerdir ancak duruş aralığı çok fazla olduğundan kas ağrılarına da neden olacaktır. Ayrıca Schroth yöntemini de çocuklar için fizik tedavi amaçlı tercih edebilirsiniz.

Skolyoz omurga eğriliği ve pilates programı seçerken, Mutlaka uzman bir stüdyo ve omurga sağlığı konusunda sertifikalı eğitmenler ile çalışmalısınız.Bu konuda stüdyomuzu güvenle tercih edebilirsiniz.Sorularınız için bizimle çekinmeden iletişime geçebilirsiniz. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Önceki İçerikler