Beslenme arşivleri - Corelab Pilates

Sporcu Beslenmesi Pilates ve Beslenme

Pilates beslenme programı ve sporcu beslenmesi hakkında her şeyi bu yazımızda bulabilirsiniz! Fitness yada Pilates yaparken beslenme programı nasıl olmalı? Fitness ve pilates yaparken maksimum verimi alabilmek için spor ve beslenme dinamiklerinin düzenlenmesi çok önemlidir. Ancak bazen sporcu beslenmesi için yanlış tavsiyeler ya da yanlış yönlendirmeler yapılabilir, egzersiz programına eş değer şekilde yeme alışkanlıkları düzenlenmemiş olabilir.

Unutmamak gerekiyor ki, sadece beslenme ya da tek başına sadece sporla fit bir vücuda sahip olamazsiniz. Düzenli spor ve egzersizi, yaşınıza ve bedeninize uygun beslenme programı ile desteklemelisiniz. Diyet ve Beslenme sayfamızı inceleyerek uzman diyetisyenimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Spor ile Birlikte Beslenme Neden Önemlidir?

Büyük bir fabrika olarak düşünebileceğimiz bedenimiz, günlük kalori tüketiminden zararlı maddelerin atılmasına kadar mükemmel bir şekilde çalışmaktadır. Bu çalışma dinamikleri sırasında, vitaminlere, proteinlere ve liflere ihtiyaç duyar. Spor öncesi beslenme vücudunuzun ihtiyacı olan kaynakları elde etmenizi sağlayacak aynı zamanda bunların size güç ve kas olarak geri dönmesine yardımcı olacaktır. Günlük beslenme kriterlerinizden ödün vererek, fit ve sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, sporcu beslenmesi taktiklerini uygulayarak sağlıklı bir yaşamın kapılarını açabilirsiniz.

Öncelikle spor öncesi, sonrası ve günlük yeme içme programınıza profesyonel bir destek alarak başlamanız faydalı olacaktır. Herkesin vücudunun gereksinimleri farklılık gösterebilir, bazı besinleri fazla almanız halinde size kas değil yağ olarak geri dönüş yapabilir. Beslenme kaynaklarının günlük listesini kendi bedensel ihtiyaçlarınıza göre ayarlamayı ihmal etmemeli ve spor sonrası yapılması gerekenleri dikkate alarak hareket etmeniz gerektiğini de bilmelisiniz.

Sporcu Beslenmesi Nasıl Olmalıdır?

Fiziksel aktivitelerinizi aktif hale getirmeden önce yapmanız gereken ilk planlamalardan biride vücudunuzun yakıtını iyi vermeniz olacaktır. Bu yakıt öncelikle enerji daha sonra sıvı ihtiyacıdır. Genel olarak sporcu beslenmesi için önerilen karbonhidrat ve proteini öncelikleriniz arasında tutmanız gerekecektir. Egzersiz programı sırasında bedeninizin ihtiyacı olan bu yakıtlar, size yağ yakma işlemi ve kas olarak geri dönüş sağlayacaktır.

Spor yaparken beslenme kriterlerine önem vermeniz gereken bir diğer nokta ise sıvı ihtiyacınız, eğer az su içiyorsanız bundan hemen vazgeçmeli günlük su tüketiminize dikkat etmelisiniz. Vücudunuzun gereksinimi olan su, sporun baş ağrısı yapmamasını, metabolizmanızın yükselmesini ve performansınızın artmasını sağlayacaktır. Spor sırasında aralıklarla su içmeli ve günlük beslenme ihtiyaçlarınızı şu şekilde ayarlamanız gerekmektedir.

Öncelikle karbonhidrat tüketimine öncelik vermelisiniz.
Proteini hayatınızın bir parçası haline dönüştürmelisiniz.
Tahıllı ve yulaflı yiyecekler tüketmelisiniz.
Kuru yemişlere ve meyvelerle ara öğünler hazırlamalısınız.
Haftada bir kere mutlaka deniz ürünü tüketmelisiniz.
Bol bol su içmeli ve doğal beslenmek için faydalı yiyecekler tüketmeye önem vermelisiniz.

Sporcu Beslenmesi Menünüzü Belirleyin

Sporcu beslenmesi için öncelikler arasında yer alan karbonhidrat ve protein güzel bir güne başlama öğünüdür. Genellikle yanlış anlaşılmış olan sporcu diyeti, asla ekmek ya da makarna gibi yiyecekler tüketilmemesi şeklinde lanse edilmiştir. Ancak vücudunuzun ihtiyacı olan spor öncesi ve sonrası beslenme listenize karbonhidrat ve protein ürünlerini mutlaka eklemelisiniz. Örneğin yağsız bir tost yaparak, yanına taze sıkılmış bir meyve suyuyla birlikte günlük karbonhidrat ve vitamin ihtiyacınızı karşılamış olursunuz.

Aynı şekilde kahvaltınızda ceviz, yulaf ya da şekersiz fıstık ezmesi gibi yiyeceklere de yer vererek sabah menünüzü hazırlamış olursunuz. Daha sonra spor sonrası beslenme menünüz için mantar, balık ya da bol domatesli bir salata da yiyerek vücudunuzun gereksinimlerini karşılayabilirsiniz. Eğer sabah karbonhidrat almadıysanız akşam mutlaka bu eksiği tamamlamalı ihtiyacınız olan vitaminleri tamamen kullandığınızdan emin olmalısınız. Balık, tavuk ve kırmızı et tüketimini haftalık olarak kendi vücut ihtiyaçlarınıza göre ayarlamalı, aşırıya kaçmadan ekmek tüketimine de önem vermelisiniz.

Sporcu Beslenmesi İçin Vitamin Ve Mineral Kaynakları

Hem vitamin hem de mineral kaynaklarını aynı anda tüketmeniz gerekmektedir. Bunun için et ve süt ürünlerine öncelik vermeli, süt, peynir ve kurubaklagil açısından zengin olan öğünler seçmelisiniz. Bedensel aktivitelerinizde yoğun olarak kaslarınızın ihtiyaç duyduğu besin kaynakları, bol vitamin, mineral ve liflerden geçmektedir. Yağlı tohumlar ve yeşil yapraklı besinler vücudunuzun hem vitamin hem de mineral ihtiyacını karşılayacaktır.

Ispanak
Karnabahar
Pazı
Cibez
Kereviz sapı
Taze soğan
Maydanoz
Roka

Gibi taze tüketimi kolay olan aynı zamanda mevsimsel olarak geniş bir tüketime sahip olan besinlere öğünlerinizde yer verebilirsiniz. Yeşil yapraklı yiyecekler hayatınızın kilit noktası olduğu gibi sporcu beslenmesi için de son derece önemlidir. Bu sebzelerde mineral ve vitaminler bolca bulunur, sıvı ihtiyacınızı da karşılamanıza destek olacaktır.

Reformer Pilates Yaparken Neler Tüketmelisiniz?

sporcu beslenmesi ve pilates — Reformer Pilates Yaparken Nasıl Beslenmelisiniz?

Reformer pilates diyeti diğer egzersiz programlarıyla neredeyse aynıdır. Ancak günlük olarak 50 ile 60 dakika arası yapılan pilates aktivitesi, bedeninizin sıkılaşmasını ve cildinizin de güzelleşmesine katkıda bulunacak bir yöntemdir.

Reformer ve beslenme kriterlerinde önceliğiniz kuru yemişler ve bol bol sebze tüketimiyle devam etmeniz olacaktır. Haftalık olarak düzenli bir şekilde vücudunuzun ihtiyacı olan mineral, protein ve vitaminlere bu noktada da önem vermelisiniz.Reformer pilates hakkında daha fazla bilgi almak ve aletli pilates derslerimiz için Aletli Pilates sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Pilatese başlamadan önce yemek tüketmemelisiniz. Öncelikle yemek yemenizin üzerinden 3 ile 4 saat geçmiş olmalı, karbonhidrat ve protein ağırlıklı bir öğünü atlatmış olmalısınız. Bunun yanı sıra günlük süt, peynir ve yoğurt tüketimine de öncelik vererek, bol bol su tüketmelisiniz.Pilates yapmadan önce yemek yediyseniz o günlük programınızı ertelemeniz çok önemli olacaktır. Denge ve güç gerektiren pozisyonlarda mide krampları yaşayabilir, nefes alma sorunlarıyla karşılayabilirsiniz.

Pilates Ne Kadar Etkili Bir Spordur?

Vücudunuzun şekillenmesi ve sıkı görünmesi için son derece faydalı olan pilates, özellikle reformer alanında çalışanların kısa zamanda zayıflamasına katkıda bulunmuştur. Pilates ne kadar sürede zayıflatır ve etkileri nelerdir araştırmaları üzerinde birçok kişinin kısa zamanda zayıfladığı ve vücudunun güzel bir görünüme sahip olduğu görülmüştür. Ancak bunu düzenli bir şekilde yapmak ve düzenli beslenmek son derece önemlidir.

Kasların çok daha etkili çalışmasını sağlayan pilates, vücudunuzun kas potansiyeline göre şekillenmesine ve kaslı olmasına yardımcı olacaktır. Sağlıklı beslenme programı ve uygun bir diyet ile çok daha iyi sonuçlar elde etmenize yardımcı olur. Böylece kaslarınız güçlendirirek ve sağlığınızı bozmadan 1 ayda 4-6 kilo verebilirsiniz.

Reformer Pilates ile Ne Kadar Enerji Yakılır?

Pilates yapanların öncesi ve sonrası son derece şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Kısa zamanda zayıflamanın inanılmaz etkilerini görmek için çok kısa bir süre yeteri olmaktadır. Aletli pilates mucizesini yaşayan üyelerimizin öncesi ve sonrası görüntülerine Instagram adresimizden ulaşabilirsiniz.

Son dönemde bu kadar popüler olmasının sebebi hem sağlık açısından faydaları hem de çok kısa sürede sounç veren ve aletli pilatesin desteği sayesinde herkesin yapabileceği bir egzersiz olmasından dolayıdır. Günde 50 dakika haftada 2 veya isteğe bağlı 3 defa yapılan egzersizlerle vücudunuzun bütün kaslarını harekete geçirirsiniz pilates, beslenme programınızı da uyguladığınızda harika sonuçlar alınmaktadır.

Başlangıç düzeyinde bir pilates egzersizi 200 kcal/sa yakabilmenizi sağlarken ileri seviyede bir pilates egzersizi 400 kcal/ sa harcamanızı sağlayacaktır. Haftalık olarak beslenmenizede dikkat ederek 1 – 2 kilo vermenize yardımcı olabileceği gibi karın, kalça, bel, sır ve bacak kaslarınızın güçlenmesiniı aynı zamanda cildinizin ve sarkıkların toparlanmasını sağlayacak etkili bir egzersiz programıdır.

Sporcu beslenmesi kriterlerine uyarak, pilates yaptığınız da zayıflamamak neredeyse imkansızdır 🙂 Konusunda uzman bir stüdyoda uygun bir şekilde yapılan diyet ve kardiyo hareketleriyle kısa zamanda zayıflar, vücudunuzun sağlıklı ve fit bir görünüme sahip olmasını sağlayabilirsiniz.

DEVAMINI OKU

Sağlıklı Beslenme ve Pilates

Pilates veya spor yaparken önem vermemiz gereken kriterlerden biri kesinlikle sağlıklı beslenme dir. Bunun nedeni bedenimizin günlük aktivitelerden farklı olarak çok daha fazla efor sarf ederek ihtiyaç duyduğu besinlere daha çok gereksinim duymasıdır.

Sağlıklı beslenme ve pilates bir araya geldiğinde kesinlikle harika sonuçlar vermektedir. Pilates yaparken günlük öğünlerinizde karbonhidrat, protein ve vitaminlere öncelik vermeli, mineral eksikliklerimize göre mutlaka takviye almalısınız.

Pilates Hangi Aralıklarda Yapılır?

Vücudumuzun düzenli olarak hareket etmesi sonucunda yağ yakımı ve kas oluşumu başlar. Bunun için etkili bir spor olan pilates, günlük 50 ile 60 dakikalık bir egzersiz programıyla hayat kalitenizi ciddi oranda artıracak etkilere sahiptir. Pilates yaparken sağlıklı beslenme konusunda önem verilmesi gereken noktalardan biri öğün atlamadan ve belli aralıklarla yemek yiyerek egzersiz programının da bu öğünlere göre düzenlenmesidir.

Haftada 2 veya 3 defa, günlük 50 ile 60 dakika yapılacak olan pilates egzersizleri sağlıklı beslenme ve diyet ile birlikte vücudunuzun dinç bir görünüme sahip olmasını sağlayacaktır. Zinde ve sağlıklı bir vücut için pilates harika bir egzersiz sistemidir . Pilates konusunda daha detaylı bilgi için diğer Blog yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Pilates ile Sağlıklı Beslenme Nedir?

Pilates ile sağlıklı beslenme daha öncede belirttiğimiz gibi birlikte harika sonuçlar vermektedir. Egzersiz programınız ile uygulayacağımız pilates diyeti ile çok hızlı bir şekilde formunuza kavuşacaksınız. Sağlıklı beslenme nedir ve etkileri nelerdir sorusunun cevabı kişiden kişiye değişiklik gösterse de genel olarak, öğünlerinizi vücudunuzun ihtiyaçlarına göre düzenlemeniz demektir.

Peki vücudumuzun ihtiyaçlarını nasıl anlayacağız ve nasıl öğünler hazırlamamız gerekiyor; şöyle ki vücudumuz tıpkı bir fabrika gibi işlemektedir. Öncelikle ham maddelere ihtiyaç duyar, bu ham maddeleri işler ve daha sonra vücudunuzun ihtiyacı olan bölgelerine dağıtımını gerçekleştirir.

Besin piramidi nin en tepesine olan yağlar, şekerler ara sıra tüketilmesi gereken besinlerdir. İkinci kademedeki en önemli protein besinleri sağlıklı beslenmenin kilit noktalarından biridir. Vücudumuz düzenli olarak peynir, yumurta, yoğurt ve süte ihtiyaç duyar, her gün tüketmemiz gereken besinler arasında proteinler, mineraller ve vitaminlere öncelik vermemiz gerekmektedir. Vitaminlerin Faydaları ve Hangi Besinlerde Bulunur? yazımızı okuyarak bu konuda daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Yağ ihtiyacımızı sınırlandırarak almamız gerekmektedir.
Günde iki porsiyon süt, yoğurt, et ve balık ürünlerine öncelik verilmelidir.
Sebze ve meyve ağırlıklı öğünler hazırlamalıdır.
Karbonhidrat tüketimi dikkatli bir şekilde mutlakla ön plana çıkarılmalıdır.

Sağlıklı Besinler Nelerdir Ve Nasıl Tüketilmelidir?

Sağlıklı besinler nelerdir; Beslenme ve yemek hayatımızın önemli bir parçasıdır, Sağlıklı besinler tüketmek kadar ihtiyacımız olan miktarı doğru planlamakta çok önemlidir. Spora veya pilatese başladığınızda ,doğru diyet programının hazırlanması, spor öncesi sonrası öğünler ayarlanması gereklidir. Ancak spor yapmıyorken de sağlıklı besinlerin hayatımızda büyük bir önemi vardır. Sağlıklı besinler;

Protein ağırlıklı yiyecekler
Vitamin ağrılıklı yiyecekler
Mineral ağırlıklı yiyecekler
Karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler

Olarak dört gruba ayrılmaktadır. Bu faktörler spor sırasında önem derecesine göre vücudunuzun ihtiyacı olan tüketim kriterleri üzerinden hazırlanmalı, diyet programınıza eklenmelidir. Balık, et ve süt ürünleri için ayrı bir öğün, sebze ve tahıl ürünleri için ayrı bir öğün hazırlamaya dikkat etmelisiniz. CoreLab Pilates Stüdyo olarak uzman diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti de vermekteyiz. Hizmetlerimiz hakkında daha detaylı bilgi almak için Diyet ve Beslenme sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Alkali Sağlıklı Beslenme İle Zayıflama

Alkali beslenme öncelikle sadece bir diyet programı değildir. Vücudunuzun zararlı maddelerden arınması, özellikle un, şeker, trans yağ ve paketli ürünlerin hayatınızdan tamamen çıkartılması için uygulanan bir yöntemdir. Vücudunuzun aşırı derece yüklenmiş olduğu bu besinlerden arınması ve bunun yerine ihtiyacı olan diğer vitaminlerle dengeli bir beslenme sağlanması için son derece önemlidir.

Sağlıklı beslenme için kullanılan bu yöntem sayesinde, vücudunuza ağırlık yapan zararlı maddelerden arınmanız ve yerine faydalı olanlarının gelmesi sağlanmaktadır. alka Beslenme ile ilgili detayları Alkali Beslenme konulu yazımızda bulabilirsiniz.

Ketojenik Diyet Nedir Ve Faydaları Nelerdir?

Pilates yaparken genellikle tercih edilen diyet programlarından biri olan ketojenik beslenme kilo vermek için değil daha çok karbonhidratın sınırlandırılarak vücudunuzun ihtiyacı olan yağ ve protein dengesinin sağlanması üzerine kurulmuş bir diyet programıdır. Kan grubuna göre beslenme için de kullanılmakta olan ketojenik diyet, kan değerleriniz ve vitamin eksiklikleriniz göz önünde bulundurularak bir diyet programı hazırlanmasıyla başarılı olacaktır. Diyetisyen ve Doktor yardımı olmadan yapamayacağınız bu diyet, kendi kriterlerinize göre ayarlarsanız fayda sağlamayabilir aynı zamanda zararlı etkilere de sebep olabilir.

Standart ketojenik diyet
Zamanlı ketojenik diyet
Dönüşümlü ketojenik diyet
Sınırlandırılmış ketojenik diyet

Olmak üzere dört farklı uygulaması olan bu diyetin sağlıklı beslenme alanında önem verilen bir diyet listesine sahip olduğu bilinmektedir. Ancak kişinin kendi başına ayarlamaması, kan değerlerine ve vücudunun ihtiyaçlarına göre hareket edebilmesi için bir doktora başvurması ve uzman bir diyetisyen kontrolünde bu diyeti uygulaması son derece önemlidir.

Zayıflamayı, kanser hücrelerinin yenilenmesini ve vücudun zararlı maddelerden arınmasını sağlayan ketojenik türü beslenme, vücudunuzun glikojen depolayarak daha çok enerji üretmesini sağlayacaktır.Ketojenik Diyet ile ilgili deyayları Ketojenik Diyet konulu yazımızda bulabilirsiniz.

Vegan Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Pilates egzersizleri veya spor yaparken uygulanması gereken diyet ve sağlıklı beslenme programlarında, protein alımı önemlidir ve genelde bunun için et ve et ürünlerinin tüketilmesi önerilir. Fakat vegan beslenme için de hem günümüz imkanları hem de çeşitliliğiyle et ürünlerinin sağladığı protein ve vitaminler sebzelerden de alınabilmektedir. Vegan tüketiminde önceliklerin sebzelere verilmesi, özellikle süt, süt ürünleri ve et ürünlerinin tüketilmemesi diyetin B12 vitamini ve protein açısından planlamasını bir miktar zorlaştırmaktadır. Uygulanacak beslenme programında Vegan yiyecekler, sebze ve meyveler ile bu eksiğin tamamlanmasını sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır.

Keten tohumu
Soya fasulyesi
Kuru yemişler
Kuru fasulye ve diğer baklagiller
Soya sütü
Tofu
Bezelye
Kırmızı ve yeşil mercimek

İçerisinde proteinin bolca bulunduğu ürünler arasında yer almaktadır. Günlük tüketimin 100 ile 200 gr arasında değişebileceği bu vegan yiyecekler sayesinde kas yapılması ve vücudunuzun eksik mineral, vitamin ve proteinlerinin tamamlanması sağlanabilmektedir.

Hamilelikte Beslenme Ve Pilates

Kadınların en heyecanlı ve en önemli dönemlerinden biri olan hamilelik, özellikle beslenme ve pilates için son derece önemli bir dönemdir. Beden hareketlerinin aktif hale getirilmesi aynı zamanda vücudunuzun dinç ve cildinizin sağlıklı olması için pilates çalışmalarına önem verirken, gebelikte beslenme ve diyetlere de öncelik vermeniz son derece önemlidir.

Günlük kalori ihtiyacınıza her gün 350 kcal/ gün ilave yapmanız gerektiği gibi aynı zamanda kalsiyum, protein ve minerallere de beslenmenize önem vermelisiniz. Süt ve süt ürünlerini bolca tüketmek, su içmek ve metafolin ile demir alımı da yapmanız size ve doğacak çocuğunuza fayda sağlayacaktır. Sağlıklı ve güzel bir gebelik için Hamile pilatesi yapabilir ve beslenmenize öncelik verebilirsiniz. Hamilelikte Beslenme ile ilgili detayları ve daha fazlasını sizler için hazırladığımız Hamilelik ve Hamile Pilatesi Rehberi mizde bulabilirsiniz.

Pilates İle Diyet Programınızı Hazırlayın

Sağlıklı beslenme ve uzun, sağlıklı bir hayat için önemli bir adım olan pilatese başlamak, hayatınızın düzene girmesine yardımcı olacağı gibi metabolzmanızı hızlandırarak günlük besinlerinizin yakımını arttıracaktır. Size özel hazırlanacak olan diyet programıyla aldığınız besinler sağlıklı bir cilt,güçlü kaslar ve fit bir vücuda dönüşecek

Sağlıklı yaşam için pilates ile birlikte diyet ve beslenme programı hazırlayarak, hamilelik döneminde de dahil olmak üzere sarkmalardan kurtulabilir, cildinizin ve vücudunuzun sıkılaşmasını sağlayabilirsiniz. Her zaman önceliğiniz olması gereken spor ve sağlıklı besinler sizi kanser gibi hastalıklardan da koruyacak, metabolizmanızı güçlendirerek dinç hissetmenizi yardımcı olacaktır. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

DEVAMINI OKU

Günümüzde gerek kilo vermek gerekse sağlıklı ve fit bir bedene kavuşmak için oldukça çok sayıda diyet programları ile karşılaşmaktayız. Modern dönemin en büyük sorunlarından birisi olan sağlıksız beslenme nedeniyle obezite ve diyabet hastalıklarındaki artışın yanı sıra estetik olarak da aşırı kilolardan kurtulma isteği dünyada daha çok kişiyi sağlıklı beslenme alışkanlıklarına yöneltmektedir. Ve aslında diyetlerin hayatımıza girmesi daha çok kilo vermek isteyen kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olsa da bu diyetler gerçekte normal kilolu kişilerin de sağlıklı bir yaşam için uygulaması gereken bir beslenme alışkanlığıdır. Ketojenik diyet de bu anlamda değerlendirilmesi gereken beslenme programlarından birisidir.

Ketajonik diyet, bilinen diğer diyetlerden daha çok “düşük karbonhidratlı beslenme” diyetlerine benzetilebilir. Kısaca daha çok düşük karbonhidrat içeren ancak öğünlerde daha çok yağ barındıran bir diyet olarak düşünülebilir. Ketajonik diyette asıl amaç karbonhidrat alımını büyük oranda azaltmak ve karbonhidratın yerini yağ ile değiştirmektir. Karbonhidrat miktarındaki azalma vücudu ketoz adı metabolik hale dönüştürür. Bu dönüşümün sonucunda ise vücut daha çok enerji için yağ yakma konusunda oldukça istekli hale dönüşür. Ve aynı zamanda vücut yağı beyne enerji sağlayan ketonlar haline gelmeye başlar.

Corelab Pilates Studio olarak Profesyonel Diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Detaylı bilgi için Diyet ve Beslenme sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Ketojenik Diyet Nedir ? Ketojenik Beslenme Nasıl Yapılır ?

Ketojenik beslenme ve diyet günümüzde zayıflamak ve fazla kilolarından kurtulmak isteyen birçok kişinin gündeminde yer alan bir beslenme çeşididir. Beslenme koşullarını ve alışkanlıklarını baştan aşağı değiştiren ketojenik diyetin ilk ortaya çıkışı epilepsi nöbetlerinin azaltılması içindir. Daha sonraki dönemlerde ise daha çok kilo vermek ya da bir takım hastalıkları bulunan kişilerin bu hastalıkları kontrol altına almak için uyguladıkları bir beslenme türüdür.

Ketojenik beslenmenin temelinde karbonhidrat alımı miktar ve alım zamanı ile belirlenmiştir. Ayrıca diyette porsiyonlar ve pişirilme süreleri de önem arz etmektedir.

Ketojenik Beslenme Nedir ?

Kilo vermek ya da daha sağlıklı beslenmek isteyen birçok kişinin sorduğu sorulardan birisi de; “ketojenik beslenme nedir ve nasıl yapılır?” şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle bilinmesi gerekir ki, ketojenik diyetin çeşitli tipleri bulunmaktadır. Bu kotojenik diyet tipleri şöyledir:

Standart Ketojenik Diyet: En fazla bilinen ve en çok tercih edilen ketojenik diyet tipidir. Bu diyette karbonhidrat alımı 25-50 gramı geçmemelidir.
Zamanlı Ketojenik Diyet: Bu diyet türünde karbonhidrat alınabilir ancak bu alımın zamanları önemlidir. Yapılan egzersizlerden 30 – 60 dakika önce karbonhidrat tüketilmelidir. Egzersizleri takip eden öğün ise özellikle yüksek protein ve düşük yağdan oluşmalı. Her ne kadar ketojenik diyete ters bir uygulama olarak düşünülse de egzersiz sonrasında yüksek yağlı beslenme besinlerin emilimini etkileyecek ve kasların efektif bir şekilde iyileşmesine yardımcı olacaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şu ki, bu diyet programı yalnızca yüksek aktivite içerisinde olanlar ve egzersiz yapanlar için geçerlidir.
Dönüşümlü Ketojenik Diyet: Bu diyet de atletler ve amatör sporcular için tavsiye edilmektedir. Bu programda ketojenik diyet planı ile beraber yüksek karbonhidrat barındıran diyet dönüşümlü olarak uygulanır. Karbonhidrat yükleme olarak da bilinen dönüşümlü ketojenik diyette karbonhidrat yükleme 24 – 48 saat kadar sürmektedir. Yüklemeye ara verilen periyotta ise yalnızca 50 gram karbonhidrat tüketimine izin verilir. Bu diyetin en büyük sonuçlarından birisi yağ miktarının azalması ve kas kütlesinin artmasıdır.
Sınırlandırılmış Ketojenik Diyet: Sınırlandırılmış ketojenik diyet daha çok tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Günlük 25 – 50 gram arası karbonhidrat sınırlaması ile yapılan bu diyette vücudun glikojen depoları boşaltılarak keton üretimi tetiklenmektedir. Diyetin ana unsurlarından birisi ise kalori kısıtlamasıdır. Bu yolla kanser hücreleri için olumsuz şartlar oluşturularak kanser hücrelerinin ölmeleri sağlanmaktadır. Sınırlandırılmış ketojenik diyette ilk 3 – 5 gün yalnızca su tüketilen bir dönem olur ve ardından düşük kalorili ketojenik diyete başlanır.

Ketojenik Diyet Nasıl Yapılır?

ketojenik beslenme nasil yapilir — Ketojenik Beslenme ve Diyet Nasıl Yapılır ?

“Ketojenik diyet nasıl yapılır” sorusuna gelince. Ketojenik diyete başlanırken karbonhidrat alımı kesilir ancak yağ tüketiminde herhangi bir sınırlama getirilmez. Hatta yağ tüketiminin artırılması sağlanır. Vücuttaki enerjinin artırılabilmesi için zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı ve bitkisel yağlar sıklıkla tüketilmelidir. Bunun yanı sıra aşağıdaki uygulamalar yapılabilir:

Sebzeler buharda pişirilerek tüketilmelidir.
Kızartma beslenme alışkanlığı içerisinden tamamen çıkartılmalıdır
Protein tüketimi ise oldukça dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Protein için daha çok ton balığı gibi orta dozda protein besinleri tercih edilmelidir.
Ketojenik diyete başlamadan önce mutlaka uzman bir doktor tavsiyesi alınmalıdır. Özellikle diyabet ya da yüksek tansiyon şikayeti olan kişiler mutlaka doktor tavsiyesi ve gözetimi altında bu diyeti uygulamalıdır.
Ketojenik diyet protein alımını yasaklamaz. Ancak yüksek miktarlarda protein alımı vücudun yorulmasına neden olacağı için porsiyonların aşırıya kaçmadan ayarlanması gerekmektedir.
Günlük su tüketimine dikkat edilmelidir. Her diyette olduğu gibi bu diyette de vücudun daha fazla suya ihtiyacı olacaktır. Bunun nedeni ise yüksek protein ve yağ tüketimidir.

Ketojenik Nedir?

Ketojenik nedir? sorusunun cevabı 1920’lerin başında cevaplanan sorulardan birisidir. 1920’lerin başlarında daha çok epilepsi nöbetlerini azaltmak için uygulanan bu diyet ardından 1990’lara gelindiğinde yeniden popülerleşmiştir. Ancak bu kez hem bir takım hastalıkların tedavi süreçlerine yardımcı olarak hem de fazla kilolardan kurtulmayı sağlamak amacıyla kullanılmıştır.

Ketojenik kelimesi ise anlam olarak ketozis kelimesinden gelmektedir. Yani düşük karbonhidrat durumunda vücudun daha çok enerji elde edebilmek için yağ yakması anlamında gelir.

Ketojenik diyet fazla kilolardan kurtulmanın yanında;

Endokrin sistemini düzenler
Kan glikoz düzeylerini stabilize eder
İnsülin duyarlılığını tedavi eder
Kanser ve epilepsi gibi hastalıkların iyileştirilme sürecinde destekleyici bir rol oynar.

Beslenmenin Özellikleri

Makarna, ekmek ve pilav gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler yerine balık, zeytinyağı, tereyağı ya da bitkisel yağlar gibi protein ve yağ açısından zengin beslenme türüne ketojenik beslenme adı verilir. Temel amaç vücudun karbonhidrat bulamayarak yağ yakma yolu ile enerji sağlamasıdır.

Ketojenik Diyet Listesi

Doktorunuza başvurarak ketojenik diyetin size uygun olup olmadığına karar verdikten sonra sizin için hazırlanacak ketojenik diyet uygulaması hemen hemen aşağıdaki haftalık örnek şeklinde olacaktır.

Pazartesi
- Kahvaltı: Pastırma, yumurta, domates
- Öğle: Zeytinyağı, peynirli tavuk salatası
- Akşam: Tereyağı ile pişirilmiş somon balığı
Salı
- Kahvaltı: yumurta, salatalık, peynirli omlet
- Öğle: Süt, fıstık ezmesi, milkshake
- Akşam: köfte, sebze
Çarşamba
- Kahvaltı: Milkshake
- Öğlen: Zeytinyağı, karides salatası
- Akşam: Peynir, brokoli, pastırma
Perşembe:
- Kahvaltı: Avokado, biber, omlet
- Öğlen: Bir avuç kadar fındık ve kereviz
- Akşam: Sebze ve tavuk
Cuma
- Kahvaltı: Fıstık ezmesi, yoğurt
- Öğlen: Sebzeli bonfile
- Akşam: Pastırma, yumurta ve burger
Cumartesi
- Kahvaltı: Sebzeli janbon, omlet
- Öğlen: Fındıklı jambon ve peynir
- Akşam: Balık, yumurta ve sebze
Pazar
- Kahvaltı: Pastırma, omlet
- Öğlen: Burger ve peynir
- Akşam: Biftek ve yumurta salatası

Görüldüğü gibi katejonik diyet et ve sebze bakımından oldukça zengin bir diyettir. Burada sadece dikkat edilmesi gereken unsur su tüketimi ve porsiyonların aşırıya kaçmamasıdır. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın:)

DEVAMINI OKU

Son zamanlarda sirkadiyen beslenme ya da sirkadiyen diyet sıklıkla duyduğumuz popüler diyet türlerinden birisi olarak karşımıza çıkmakta. Diğer diyet türlerinden en büyük farkı ise bu beslenme tarzında herhangi bir yiyecek yasaklamasının ve kısıtlamasının olmaması.

Sirkadiyen beslenmede dikkat edilen unsur yenilen gıdalar ya da içerikleri değil onların tüketildiği zamandır. Çünkü bu beslenme tarzının ana felsefesine göre öğün saatlerinin düzenli ya da düzensiz oluşuna göre vücut ritmi düzenli bir halde oluyor ya da tamamen bozuluyor.

Aslında doğanın ritmine uygun bir seyri ifade eden sirkadyen ritim bir anlamda müzik ritmine benzetilebilir. Bir orkestrada ritimsiz bir şekilde çalan müzik aletlerinin kötü bir ses çıkarması gibi vücudun ritminin de bozulduğunda hasta bir beden ortaya çıkartacağını ifade etmektedir.

Corelab Pilates Studio olarak Profesyonel Diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Daha detaylı bilgi için Diyet ve Beslenme sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın 🙂

Sirkadiyen Nedir?

Sirkadiyen nedir sorusunu kelime anlamı ile incelemek gerekirse, sirkadiyen kelimesinin anlamı circa ve dies kelimelerinden gelmektedir. Circa yaklaşık dies de gün anlamına gelir. Sirkadiyen ise vücudumuzun bir gün içerisinde gerçekleştirdiği fiziki, hormonal ve manevi sürecinin bir bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Dünyanın kendi ekseni etrafındaki 24 saatlik dönüşünün dünyadaki canlılar üzerinde meydana getirdiği fizyolojik, biyolojik ve davranışsal ritimlerin gün içinde tekrarlamasına da sirkadyen ritim adı verilir. Ve bu ritim bedenin metabolik sistemini doğrudan etkilediği için oldukça önemlidir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam, kilo verme ve fit bir beden yapısı için de bir o kadar önemli bir unsurdur.

Sirkadiyen Beslenme Nedir?

Sirkadiyen beslenme aslında tam anlamıyla vücudun biyolojik saatine ve biyolojik ritmine göre beslenmesidir. Bu beslenme tarzında hiçbir yiyeceğin tüketilmesine ilişkin bir yasaklama ya da sınırlama yoktur. Yalnızca beslenmenin ve tüketilen yiyeceklerin zamanı çok önemlidir. Biyolojik saatin dışında herhangi bir besin tüketimi sirkadyen ritmi bozacağından dolayı beden için oldukça tehlikelidir.

Kısaca bu beslenme türü; zaman sınırlamalı bir beslenme şeklidir ve biyolojik ritm ekseninde güneşle birlikte gerçekleştirilen beslenme şeklidir. Hemen hemn birçok diyet ve beslenme şeklinde tüketilen yiyeceklerin niteliği ve miktarı dikkate alınırken beslenmenin saati gözden kaçmaktadır. Oysaki beslenmenin saati de yediklerimiz kadar önemlidir ve sirkadiyen beslenme tam da buna dikkat çekmektedir.

Sirkadiyen Beslenme Nasıl Yapılır?

Sirkadiyen beslenme temel olarak güneşin doğuşu ile birlikte yapılan sıkı bir kahvaltı ile başlar. Ve güneş batana kadar geçen zaman dilimi öğünlere ayrılır. Güneş battıktan sonra ise hiçbir şey yenmemelidir.

Çünkü sirkadyen beslenmede günün saatlerine uygun olarak beslenilir ve aynı zamanda bir uyku düzeni de oluşturulur.

Sirkadiyen Ritim Nedir?

Sirkadiyen ritmin diğer adı günlük hayatta daha çok kullanmış olduğumuz bir kavram olan biyolojik saattir. Ve tanımlamak gerekirse, aydınlık, karanlık ya da ısı değişiklikleri gibi çevresel faktörler karşısında vücudun gösterdiği uyumdur. Sirkadyen ritmin bağlı olduğu unsurlar:

Psikolojik durum
Uyku
Fiziksel aktivite düzeni ve
Vücut homeostazıdır.

Memelilerdeki tüm davranışsal ve fizyolojik farklılıkları belirleyen Sirkadiyan ritimin 24 saat boyunca düzenlediği fonksiyonlar ise:

Uyku ve uyanıklık döngüsü
Açlık ve tokluk durumu
Isı düzenlenmesi
Genlerin fonksiyonel protein üretimi
Endokrin
Solunum
Kardiyovasküler
Metabolizma sistemleri gibi daha birçok fizyolojik işlemi düzenlemektedir. Dolayısıyla sirkadiyen ritmin bozulması demek vücutta pek çok dengenin de bozulması anlamına gelmektedir.

Örnek vermek gerekirse melatonin hormonu adı verilen uyku hormonu sirkadiyan (biyolojik) ritimden en çok etkilenen hormondur. Ve bu hormonun en aktif olduğu zamanlar gece 02.00 ve 03.00 saatleri arasıdır. Eğer bu saatlerde uykuda değilseniz ritminiz bozulmuş olacaktır ve kilo problemleri yaşamanız oldukça doğaldır. Ani sıcaklık değişiklikleri, jet – lag ya da düzensiz çalışma saatleri gibi nedenler de sirkadyen ritmin diğer bozulma nedenleridir. Ve tüm bunlar kilo almak başta olmak üzere birçok bedensel rahatsızlığın ortaya çıkma nedenleridir.

Uyku düzeni, sıcaklık değişimleri, çalışma düzeni gibi faktörlerin yanında beslenme düzeni de sirkadyen ritmi etkileyen önemli faktörlerin arasında yer alır. Fareler üzerinde yapılan bir deney sonucunda görülmüştür ki, saat düzeni olmayan ve karaciğer sirkadiyen ritmi bozulmuş olan farelerde metabolizma bozukluklarının yanında obezite, tip 2 diyabet ve hipertansiyon görülmüştür.

Sirkadiyen Saat Nedir?

Bitkilerin, hayvanların, mantarların ve insanların 24 saatlik bir zaman dilimi içerisindeki biyokimyasal ve psikolojik davranışlarının bütününe sirkadiyen saat adı verilmektedir. Kavram olarak Franz Halberg tarafından türetilen sirkadiyen saat kavramı Latince circa sözcüğünden türetilmiştir.

Biyolojik saat olarak da bilinen sirkadiyen saat ile oluşan bu ritim vücudun metabolizmasını yaklaşık olarak 24 saatlik bir döngü şeklinde düzenlemektedir. Dolayısıyla sirkadyen ritim bozulursa metabolizmada da bozukluklar ortaya çıkar ve tüm gün verimsiz ve yorgun geçer.

Sirkadiyen ritim, beyin hücreleri ile birlikte 24 saat boyunca birbiri ile uyumlu olarak hareket eder ve vücudun düzenli bir ritimle çalışmasını sağlar. Yaklaşık 24 saat olan sirkadyen saat kişiden kişiye farklılık gösterir. Ayrıca bu ritim her ne kadar vücut tarafından üretilse de dış uyaranlar tarafından etkilenir.

Sirkadiyen Beslenme ve Diyet Nasıl Olmalı?

Sirkadiyen diyet yapmak isteyenler için en önemli şey beslenme saatlerinin düzenlenmesidir. Beslenme saatlerinin düzenlenerek her öğün aynı saatte yemek yemeye özen gösterilmelidir. Ayrıca bedenin farklı saatlerde farklı hormon ve enzimleri aktif hale getirdiği de unutulmamalıdır. Örneğin sabah saatlerinde metabolizma oldukça hızlı çalışmaktadır. Çünkü bu saatlerde beden uyanarak adrenalin ve tiroid hormonu salgılar. Bundan dolayı sirkadyen diyet uygulamalarında bu saatlerde vücut bunları enerjiye çevireceği için enerji değeri yüksek olan tahıl ve yağ grubu tüketilmesi önerilir.

Öğle saatlerinde ise bedenin enerji ihtiyacını karşılayabilecek ve daha uzun süreler tok tutacak olan proteinli besinler tercih edilir.

Akşam saatlerine gelindiğinde sebze gibi enerji değeri düşük olan besinler tüketilmelidir. Çünkü bu besinler yağ şeklinde depolama yapmaktadır.

Gece saatlerinde ise metabolizma yavaşlar. Uyku ile birlikte salgılanan melatonin sayesinde vücut dinlenerek kendisiniz yeniler ve onarır.

Sirkadiyen Diyet Örneği

Bedenin biyolojik saatine uygun olarak yapılan beslenme şeklinin sirkadiyen diyet olduğundan daha önce bahsetmiştik. Peki sirkadiyen diyeti yapmak için öğünler nasıl belirlenmelidir?

Sabah: Sabah saatlerinde sirkadyen ritim organizmayı uyandırır. Bu saatlerde adrenalin ve tiroid hormonu salgılayan metabolizma oldukça hızlı çalışır. Dolayısıyla bu saatlerde kalorisi yüksek olan yiyecekler tüketilmeli ve beden bunları enerjiye dönüştürmelidir.
Öğle: Öğle saatlerine yani metabolizmanın yavaşladığı saatlere gelindiğinde sabahki kadar yüksek kalorili olmayan ancak enerji verecek yiyecekler tercih edilmelidir.
Akşam: Akşam saatlerinde ise artık vücut yağ depolamaya başlayacağı için daha çok sebze ve salata gibi yiyecekler tüketilmelidir. Çünkü sirkadyen ritim artık kendisini yenileyebilmek için yavaş yavaş kapatmaya başlar. Bundan dolayı da metabolizma iyice yavaşlama sürecine girer. Gece boyu kendisini dinlendirerek yenileyen metabolizmayı yormamak ve korumak için geceleri yemek yememek gerekir.

Görüldüğü gibi sirkadiyen beslenmede asla herhangi bir yiyeceğin miktarına ya da içeriğine ilişkin bir yasaklama yoktur. Sadece sirkadiyen ritmin döngüsünü sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için 24 saatlik dilimde ritme uygun bir şekilde beslenmek yeterlidir.

DEVAMINI OKU

Isveç Diyeti Nedir?

Isveç diyeti nedir? 2 hafta süren bir diyet olan Isveç diyeti yaparak bu iki haftada 7-20 kilo vermek mümkündür. Çoğu insana imkansız gelse de sıkı biçimde diyete uyulduğunda bu sonuçların alındığı görülmektedir. Isveç Diyeti çok bilinen ve uygulanan diyetler arasındadır. 2000’li yılların başında Türkiye’de oldukça popüler bir hale gelmiştir. Diyetin gerçekten Isveçliler ile ilgisi olup olmadığını merak edenler olabilir 🙂 Diyetin Isveçliler ile bir ilgisi bulunmadığını da burada belirtelim 🙂

Özellikle bahar ve yaz aylarında hızlı kilo vermek amacı ile diyet listelerine olan ilgi de artmakta ve insanlar kısa sürede kilo vermeyi hedeflemektedir. Her ne kadar zamana yayarak, kontrollü ve egzersiz yaparak kilo vermek daha sağlıklı olsa da hızlı kilo vermeyi amaçlayanlar için her zaman ismi geçen şok diyetler arasındadır.

Isveç Diyeti Nasıl Yapılır?

Isveç diyetinin temel olarak ne olduğu ve neyi vadettiği konusunda bir giriş yaptık. Isveç diyetinin nasıl uygulanacağı amaçlarınıza ulaşmanız açısından önem taşımaktadır.Zamanında çok popüler olan ve hala kısa sürede hızlı kilo vermek isteyenlerin ilgi odağındaki isveç diyeti nasıl yapılır? Isveç diyetinde uyulması gereken kuralları sizin için özetledik.:

13 gün sürmektedir
Çok az miktarda şeker tüketilebilir
Tuz tüketimi kesinlikle yoktur
Çay, kahve ve diğer içecekler sınırlıdır
Gün içinde 2 litre su içilmelidir
İki isveç diyeti arasında 3 ay olmalıdır
Diyeti 13 günden fazla sürdürmemek önemlidir
Diyeti bırakacaksanız en az 6 gün sürdürmelisiniz
Akşam ve öğlen yemekleri ( Aynı gün içinde) yer değiştirebilir

İsveç diyeti ile ilgili uyulması gereken temel kurallar bunlardır. Isveç diyetini uygularken belirtilen bu kurallara uymak ve sağlık açısından diyeti uzun bir süre yapmamak önemlidir.

Isveç Diyetinin Püf Noktaları

Isveç diyetinin püf noktalarına dikkat ederek istediğiniz diyet hedeflerine daha sağlıklı biçimde ulaşabilirsiniz. Birçok diyet programı uygulamada gerekli kurallara uyulmaması sebebi ile istenen sonuçları vermemektedir..

Isveç diyetini uygulayacak olanlar için aşağıdaki püf noktalarından bahsedebiliriz:

Isveç diyetinde salataların limonlu ve zeytinyağlı tüketilmesi gerekmektedir (Yeşil olanların)
Diyette ölçü belirtilmemişse bunu 1 porsiyon olarak düşünebilirsiniz
Meyve, salata ve haşlanmış sebzeler 1 porsiyon tüketilmelidir- Genellikle-
35 yaş üstü sağlık sorunları olan kişiler doktora danışmalıdırlar
Vücudun metabolizmasını olumlu yönde değiştirdiği iddia edilmektedir. 2 sene içerisinde tekrar kilo almayı zorlaştırır-Yağ yakma kabiliyetini arttırmaktadır
Bir önceki bölümde anlatılanlar da diyetin etkili sonuç vermesi için önem taşırlar

Isveç diyetinin incelikleri olarak da geçen bu maddeler, hızlı kilo vermek isteyenlere kılavuz olmaktadır.

Lütfen bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın.

Isveç Diyeti Listesi

Isveç diyeti listesi internet üzerindeki kaynaklarda da yıllar içerisinde değişebilmektedir. Farklı diyet listeleri ile karşılaşmanız mümkündür. Burada size örnek bir liste sunuyoruz:

1.Gün Isveç Diyeti Listesi:

Sabah: Bir fincan kadar tek şekerli kahve

Öğlen: 1 porsiyon az haşlanmış ıspanak, 2 adet tam pişmiş yumurta ve 1 adet orta boyda domates

Akşam: Limonlu-zeytinyağlı yeşil salatanın yanına 200 gram biftek

2.Gün:

Sabah: tek şekerli 1 fincan kahve

Öğlen:100 gram kadar yoğurt ve sadece bir ince dilim salam

Akşam: 1 tane meyve, yeşil salata ve 200 gr biftek

3.Gün:

Sabah: 1 dilim kızarmış ekmek ve 1 fincan tek şekerli kahve

Öğlen:1 adet meyve, 1 adet orta boy domates ve 1 porsiyon az haşlanmış ıspanak

Akşam: 2 adet tam pişmiş yumurta, ince dilim salam ve yeşil salata

4.Gün:

Sabah: 1 dilim kızarmış ekmek ve 1 fincan tek şekerli kahve

Öğlen: Rendelenmiş orta boy bir tane havuç, adet tam pişmiş yumurta ve 25 gram kadar beyaz peynir – yağsız olmalı

Akşam: 100 gram ev yoğurdu ve 1 çay bardağı portakal suyu

5.Gün:

Sabah: 1 tane limonlu rendelenmiş havuç

Öğlen: 200 gr kadar limonlu ve az tereyağlı 1 porsiyon kadar az haşlanmış yağsız balık

Akşam: 200 gr biftek, brokoli ve salata

6.Gün:

Sabah: Bir fincan kadar tek şekerli kahve

Öğlen:1 tane rendelenmiş havuç ve 2 adet tam pişmiş yumurta

Akşam: 200 gram kadar derisi alınmış haşlama tavuk ve limonlu salata

7.Gün:

Sabah: 1 bardak şekersiz çay

Öğlen:200 gr kadar 1 porsiyon ızgara et ve 1 adet meyve

Akşam: Yemek yenilmeyecek

8.Gün:

Sabah: 1 fincan tek şekerli kahve

Öğlen: Haşlanmış ıspanak, 2 adet tam pişmiş yumurta ve 1 adet orta boy domates

Akşam: 200 gr kadar biftek, 1 adet meyve ve yeşil salata

9.Gün:

Sabah: 1 fincan tek şekerli kahve

Öğlen: 1 dilim salamla 100 gram ev yoğurdu

Akşam: 200 gramlık biftek, yeşillikten oluşan salata ve 1 tane meyve

11.Gün:

Sabah: 1 ufak dilim kızartılmış ekmek ve 1 fincan tek şekerli kahve

Öğlen: Orta boy domates, az haşlanmış ıspanak ve 1 meyve

Akşam: 2 tane pişmiş yumurta, yeşil salata ve 1 dilim salam

11.Gün:

Sabah: 1 dilim kızarmış ekmek ve tek şekerli 1 fincan kahve

Öğlen: 1 yumurta, 1 rendelenmiş havuç ve 25 gr yağsız beyaz peynir

Akşam: 100 gr yoğurt ve 1 çay bardağı portakal suyu

12.Gün:

Sabah: Bol limonlu 1 tane rendelenmiş havuç

Öğlen: 200 gram haşlanmış tereyağı sürülmüş ve limon sıkılmış yağsız balık

Akşam: 200 gramlık biftek eşliğinde haşlanmış brokoli ve salata

13.Gün:

Sabah: Bir fincan tek şekerli kahve

Öğlen: Limonlu rendelenmiş 1 adet havuç ve 2 tane tam pişmiş yumurta

Akşam: 200 gram ve derisi alınmış haşlanmış tavuk, salata

isvec diyet listesi — Isveç Diyeti Hangi Bölgelerde Etkilidir

Hangi Bölgeler için Çok Etkilidir?

Diyet yapanlar için özellikle hangi bölgelerden kilo verebilecekleri konusu çok önemlidir. Dengeli kilo vermek birçok kişinin istediği bir durumdur ancak bölgesel yağlanma sorunlarıyla uğraşan insanlar da vardır.

Isveç diyetinin birçok diyetten farkı metabolizmayı çoğu diyetten farklı etkilemesidir. Şok bir diyet olan bu diyet uygulandıktan sonra vücudun yağ yakım kabiliyetinin arttığı iddia edilmektedir. Özellikle de basen ve göbek bölgesi yağlarından şikayetçi olanlar isveç diyetini uygulayabilirler.

Alternatifler Nelerdir?

Isveç diyetini uygularken bazı alternatif unsurlar söz konusudur. Mesela yüksek kolesterole sahip insanlar diyette yumurta yerine yumurta akı yiyebilirler.

Listede brokoli verilmektedir ancak brokoli bulamayanlar onun yerine karnabahar da tüketebilirler.

Miktar ve ölçü belirtilmemişse öncelikle bunları 1 porsiyon ile sınırlamanız tavsiye edilir ancak bunlar ölçüyü kaçırmadan dilediğiniz kadar yiyebileceğiniz besinlerdir.

Eğer diyet size ağır gelirse 6. Güne kadar uygulamaya çalışın ve sonrasında diyeti bırakabilirsiniz. İsterseniz 3 ay sonra yine 6 gün boyunca bu diyeti yapabilirsiniz.

Isveç Diyeti Sağlığa Zararlı mı?

Uzmanlar isveç diyeti ile ilgili olarak farklı görüşlere sahiptirler. Beslenme ve diyet uzmanları konu hakkında yorum yaparken bunun şok bir diyet türü olduğunu belirtirler. Bu nedenle de vücudu şoka sokacak diyetlerin uygulanmasını pek de sağlıklı görmeyenler vardır.

Bir kısım beslenme ve zayıflama uzmanları insanların hayatlarına sağlıklı beslenmeyi sokmaları gerektiğini belirtmektedirler. Isveç diyeti gibi şok ve çok kısa sürede aşırı kilo verdiren diyet listeleri pek önerilmemektedir.

Şok diyetlerle zayıflamak yerine daha uzun sürede ama yavaş yavaş ve egzersiz yaparak kilo vermenin sağlık açısından daha iyi olduğu ifade edilmektedir.

Isveç Diyeti Sonrası Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Isveç diyeti sonrası beslenme ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. isveç diyetini uygulayanlar diyetten sonra kahveyi azaltabilirler. Haftada birkaç defa sebze ve et tüketimi tavsiye edilmektedir. Abur cubur yememeye ve sağlıksız alışkanlıklara tekrar yönelmemeye dikkat etmek gerekir. Kesinlikle isveç diyeti ağır bir diyet programıdır ve 13 günden fazla sürdürülmemesi gerekir.

Isveç Diyeti Yapanların Yorumları

Isveç diyeti yorumları ile ilgili olarak bu diyeti uygulayan kişilerin yaşadıkları bazı sorunlardan bahsedebiliriz. Özellikle abur-cubur tüketenler ve çok yemek yiyenler için diyetin başları oldukça zorlu geçmektedir. İlk 7 gün kritik bir dönemdir. İlk haftada diyeti yapanlar büyük bir açlık hissi duyduklarını ifade etmektedirler.

Şunu belirtmemiz gerekir ki bu diyetin yıllara göre farklı versiyonları ortaya çıkmıştır. İlk diyet listeleri daha ağır olarak hazırlanmışken özellikle 2018 yılı ve sonrasındaki diyet listelerinin önceki diyetler kadar açlık hissi yaratmadığı yönünde yorumlara rastlanmaktadır.

Isveç diyeti uygulayarak kısa sürede hızlı kilo vermek mümkündür ama tüm diyetlerde olduğu gibi diyetisyen ve doktor kontrolünde yapılmasını tavsiye ediyoruz. Diyet ve Beslenme sayfamızı ziyaret ederek diyet programlarımızı inceleyebilirsiniz.

DEVAMINI OKU

Alkali Diyeti yapmak kilo verdirir mi? Son yılların en popüler diyetlerinden bir tanesi olan alkali diyet hızlı bir şekilde hedeflenen kiloya indirmesi ile biliniyor. Alkali diyet vücudumuzun PH dengesini düzenler ve dengede tutar. Bu sayede vücudumuzda biriken asitlerden kurtulmuş oluruz.

Alkali Diyeti Nedir ? Nasıl Yapılır ?

Alkali diyette tüketilmesi gereken çoğu gıda özellikle sebze ve meyveden oluşan gıdalardır. Alkali diyetinde tüketilen sebzeler pişirilmiş değil çiğ olarak tüketilir. Bunun nedeni ise çiğ şekilde tüketilen meyve ve sebzelerin su değerlerinin daha yüksek olmasıdır. Alkali diyeti ile zayıflayanlar diyetten oldukça memnun olduklarını dile getirmektedirler. Alkali diyeti yaparken en özen gösterilmesi gereken kısım diyet sırasında asit içeren gıdalardan kaçınmak olacaktır.

Süt ürünleri, şeker, un, ketçap, siyah çay, yumurta, mayonez, kahve gibi gıdalar içerisinde asit bulunan gıdalardır. Bu yüzden diyet sırasında bu gıdalardan kaçınmakta fayda vardır. Bunun dışında vişne, greyfurt ve nar gibi meyvelerin alkalik oranı çok yüksek olduğu için gönül rahatlığıyla bu meyveleri tüketebilirsiniz. Alkali diyeti yapanlar diyetin sonuç vermesi için asitli gıdalardan kaçınmalıdırlar.

Corelab Pilates Stüdyo olarak uzman diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Diyet ve Beslenme konusunda her türlü sorunuz için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Asitli Gıdalar Yemek Zararlı mı ?

Bir kişinin yüksek miktarda asitli gıdalar içeren yemeklerden yemesi onun sinirli, halsiz, depresif olmasına ve sık sık midesinin ağrımasına yol açar. Bu yüzden mümkün olduğu sürece asitli gıdalar tüketmekten kaçınılmalıdır. Asitli gıdalar insan bünyesinde yorgunluk ve halsizlik gibi duygulara yol açar. Hatta bazen bu yüzden yürümeye, ayağa kalkmaya üşenir bir hale gelirsiniz. Bu tarz durumlar bağışıklık sisteminizi hazırlıksız yakalayarak kolayca hasta olmanızı sağlar. Hatta asidik değeri yüksek ürünler kilo almayı daha kolay bir hale getirir. Bu yüzden asitli gıda tüketerek aşırı kilolar alabilirsiniz. Peki, alkali diyeti nedir? Alkali diyeti asidik seviyesi yüksek olan gıdalardan uzak duracağınız ve çoğunlukla pişmemiş sebze ve meyve tüketerek geçireceğiniz bir diyet dönemidir.

Asidik ve Alkalik Besinler Nelerdir ?

alkali-asidik-besinler-nelerdir — Alkali ve Asidik Besinler Nelerdir?

Alkali beslenme ile vücudunuzu sağlıklı tutmanız ve asidik gıdalardan uzak durarak midenizi rahatlatmanız mümkündür. Hazırladığınız alkali diyet listesi ile birlikte kolaya kilo verebileceksiniz. İçerisinde bol miktarda asit bulunan gıdalardan uzak duracağınız bu alkalik diyet sayesinde eskisinden daha canlı ve daha enerjik bir hale geleceksiniz. Ancak bunun için kaçınmanız gereken bazı asidik gıdalar var. İşte kaçınmanız gereken gıdalar:

Beyaz un
Şeker
Kümes hayvanları
Cips ve abur cubur
Ketçap
Kümes hayvanları
Hardal
Mayonez
Kahve ve siyah çay
Tatlı içecekler
Alkol
Yumurta

Bu gıdalardan kesinlikle alkalik diyet süresi boyunca kaçınmanız gerekir. Bir de alkali diyet süresince vücudunuza almanız gereken alkalik gıdalar vardır. O gıdalarda;

Zeytinyağı
Kuşkonmaz
Kırmızı – kara turp
Zerdeçal
Salatalık
İşlenmemiş tuz
Çörek otu
Hurma
Isırgan otu
Nane
Brokoli
Soya filizi
Karbonat
Soya lesitin
Zencefil
Buğday çimi

Bu gibi gıdalar ise içerisinde alkalik madde olduğu için diyet süresince gönül rahatlığıyla tüketilebilir.

Alkali Diyeti nde İçilen Alkali Su Nedir ?

Alkali diyetinde her sabah tüketilmesi gereken önemli bir içecekte alkali suyudur. Bu suyun mutlaka her sabah içilmesi gerekir. Peki, alkali su nasıl yapılır? Öncelikle alkali suyunu yapmak için 2 litrelik bir suyun içerisine bal ve limon ekleyin daha sonrasında ise 1 tatlı kaşığı İngiliz karbonatını suya ekleyin. Eğer İngiliz karbonatı bulamazsanız normal karbonatta ekleyebilirsiniz. Alkali su bu şekilde yapılır. Hazırladığınız bu suyu yemekler ve çaylarınızda da rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Alkali Diyet Menüsü Nedir ?

Alkali diyeti son dönemlerde oldukça popüler bir hale gelmiş diyet türlerindendir. Çiğ meyve ve sebze tüketimi ile yapılan bu diyet hızlı bir şekilde kilo vermenizi sağlar. Diyetin en önemli amacı vücudumuzda bulunan asitlerin oranını azaltarak vücudun PH değerini dengede tutmaktır. Alkali diyetinde asit içeren gıdaların tüketilmemesi oldukça önemlidir. Sizler için bir alkali diyet listesi hazırladık. İşte diyet listesi;

Sabah: aç karna alkali su için

Kahvaltı: 1 kase az yağlı yoğurdun içerisine 3 tane ceviz, 5-6 kaşık yulaf ezmesi, 3-4 tane kuru erik ve bir çay kaşığı toz tarçın dökerek bunu yiyin

Öğle: esmer pirinç pilavı, 1-2 dilim çavdar ekmeği, 1 kâse brokoli, çorbası

Akşam: limonlu taze kerevizli roka ve 1 porsiyon ızgara balık.

Alkali diyeti nedir ve nasıl yapılır konusunda sizler için hazırladığımız yazımız umarım faydalı olmuştur. Bizi Instagram ‘da takip etmeyi unutmayın:)

DEVAMINI OKU

Limonlu suyun faydaları yazımızı okuduğunuzda Limonlu suyun belkide hiç bilmediğiniz mucize yararlarını keşfedeceksiniz…

Limonlu su son dönemlerin en popüler diyet içecekleri arasındadır. C vitamini bakımından zenginliğinin yanı sıra bağışıklık sistemini de güçlendirmesi Limonlu suyun en önemli yararlarındandır. Özellikle güne limonlu su ile başlarsanız hem bağışıklık sisteminizi güçlendirmiş hem de güne çok daha enerjik başlamış olursunuz.

Limonlu Suyun Faydaları ve Sağlık için Yararları

Kilo vermeye yardım eder

Kilo vermek istiyorsanız her sabah ılık suya biraz bal ve bir limon sıkarak içebilirsiniz. Bu karışım vücuttaki toksinlerin atılımını kolaylaştıracak ve kilo vermenize yardım edecektir.

Bağışıklık sistemine faydaları

Potasyum ve C vitamini bakımından oldukça zengindir. Bu narenciyede ayrıca B vitamini, magnezyum, potasyum, lif, fosfor, folik asit bulunmaktadır. Her sabah içilen bir bardak limonlu özellikle kış aylarından sizi soğuk algınlığından koruyacaktır.

Vücudun üretemediği B6 vitamini bağışıklık sistemini destekler. İçerdiği pektin ile bağışıklık sistemini güçlendirmede önemli rol oynar.

Antibakteriyel olduğundan griple savaşır.

Doğal iltihap kurutucudur

İltihap oluşmasını engellediği gibi var olan iltihaplar üzerinde de oldukça etkilidir.

Boğaz ağrısına ve hastalıklarına iyi gelir

Ilık bir bardak limonlu su boğaz ağrısına ve boğaz hastalıklarına birebirdir.

Dolaşım Sistemine Faydaları;

İskemik inme dediğimiz ve kan pıhtısı yoluyla oluşup kan dolaşımını olumsuz etkileyen hastalığı önler.

Olası damar yolu tıkanıklıklarını önleyerek hipertansiyonu engellediği de düşünülmektedir. Ancak konuyla ilgili yeterli araştırma bulunmamaktadır.

Damar sağlığını koruyan ve kardiyovasküler direnci arttıran bileşenleri içermesi yoluyla kalp dostu olarak bilinir.

Karaciğer dostudur

Limonlu suyun faydalarından biride Karaciğer için oldukça önemli olan sindirim enzimlerini korumasıdır.

Böbrek taşı ve kumu için içilmelidir

Böbrek taşı ve kumu çok sancılı bir süreçtir. Bu dönemde limonlu su içmek ağrının yatışmasını sağlar ve aynı zamanda koruyucu özelliği de bulunur.

Boşaltım Sistemine Faydaları

Naneyle olan yaygın tüketimi sindirimi güçlendirip kabız oluşumunu engeller. Vücuttan toksin atımını gerçekleştirmek üzere idrar söktürücü görevi görür.

Diş ve Ağız bakımı için olmazsa olmaz

Diş eti iltihaplarına iyi geldiği gibi ağız çalkama suyu olarak da limon suyu kullanılabilir. diş eti rahatsızlıklarından kurtulmak için limon suyu ile ağız çalkalanmalıdır. Gargara yapılırsa boğaz enfeksiyonu da önlenir.

Aynı zamanda içerisinde ki asitler ile diş beyazlatmada da etkilidir.Yalnızca bir damla limon dişlerdeki kahve ve çay lekelerini de önler.

Limon ve Limonlu Suyun Diğer Faydaları

Limonlu suyun faydalarını incelerken limonun diğer faydalarını da gözden kaçırmamak gerekir.

Aşırı oksidatif strese bağlı oluşan alerjilerin reaksiyonlarını azaltırken, iltihap oluşumuna bağlı oluşan alerjenlerin oluşumunu da azaltır.
Kolajen oluşumunu destekleyen C vitamini kıkırdak ve kemik dokusunu koruyarak halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz riskini azaltır.
Ballı limonlu su içilirse C vitamini dolayısıyla vücuda alınan demirin emilimini arttırarak demir eksikliği olarak bilinen anemiyi önler.

Alternatif Yollar Deneyebilirsiniz

Her insan sabah limonlu su içmeyi sağlıklı bulmayabilir. Örneğin sabahları kahve içme alışkanlığınız var ise kahvenize limon damlatabilirsiniz. Aynı oranda etki göstermeyecektir ancak yine de faydalıdır.

Limonlu Su İçin İdeal Oran Ne Olmalıdır?

Uzmanlar limon kabuğunun da rendelenmesini ve karışıma eklenmesini söylemektedir. Ve bir litreye maksimum bir limon suyunun sıkılmasının yeterli olacağını belirtmektedir. Ancak limonlu suyun zararlı gelebileceği de düşünülmelidir. Örneğin mide ekşimesi sorunu yaşarsanız veya içtikten sonra vücudunuzun susuz kaldığını düşünürseniz limon oranını azaltıp su oranını arttırabilirsiniz. Tatlandırmak ve içimini kolaylaştırmak için suyun içerisine taze nane yaprağı,bal veya tarçın çubuğu ekleyebilirsiniz. En iyi yöntemi deneyerek bulmanız çok daha sağlıklı olacaktır.

Limon Kansere iyi Gelir Mi?

Limonun son yıllarda oldukça yaygınlaşan kanser hastalığına iyi gelip gelmediği konusunda araştırmalar yapılmıştır. Araştırmalar limonlu suyun tümör oluşumunu engellediğini ve kanser riskini azalttığını ortaya koymaktadır.

Antioksidan özelliği sayesinde kanseri önler. Ayrıca oluşmuş Kansere karşı son derece etkilidir Mide, pankreas, cilt ve kolon kanseriyle savaşarak ilerlemesini engeller. Çünkü limon suyunda tümörü engelleyen ve onunla savaşan bileşenler bolca bulunur.

Limon Kabuğu Faydalı Mıdır?

Limon tüketirken genelde içini kullanmayı ya da suyunu sıkmayı tercih ederiz. Fakat soyup attığımız kabuğu da tam bir vitamin deposudur. Ağız ve diş sağlığınız için limon kabuğu birebirdir. Diş eti şişliğini önleyen limon kabuğu, aynı zamanda diş sararmasının da önüne geçmektedir. Boğazdaki virüs ve bakteriyi atar ve limon kabuğu sayesinde ağız kokusu probleminin önüne geçebilirsiniz. Canan karatay limonlu su içerisine limon kabuğu rendesi de atmanızı önerir.

Limonlu Suyun Faydaları; Toksin Atımı

Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayan limon ılık bir su ile kullanıldığında karaciğeri koruyan sindirim sistemini harekete geçirip temizlenmesini sağlar. Kısaca vücuttaki kirli atıkları atmaya yarayan baca misali vücudumuzu temizleyen bir dost olarak karşımıza çıkar.

Limonlu Su Zayıflatır Mı ?

Limon, lif tutma özelliği ile şekeri vücudumuzda tutmaz ve zayıflamaya yardımcı olur. Limon suyundaki sodyum, potasyum, kalsiyum ve demir karaciğeri temizlerken, kan dolaşımını hızlandırır. Limon zayıflatırmı sorusunun cevabı da burada gizlidir. Kan dolaşırken hücrelerdeki yağlar çözünür ve zayıflarsınız.

Üstelik zayıflarken aynı zamanda grip ve soğuk algınlığı gibi mikrobik enfeksiyonların vücuttan atılmasında yardım eder. Karaciğeri temizler ve astım ile savaşır.

Aç karnına ılık suyun içine ilave edilerek düzenli tüketimde kilo vermeye yardımcı olur.

Limon Maydanoz Kürü Zayıflamak İçin Özel Tarif

Limon maydanoz kürü zayıflamanıza yardım eder. Limonlu suya maydanoz yapraklarını yerleştirin ve en az 10 dakika beklettikten sonra tüketin.

Corelab Pilates Stüdyo olarak uzman diyetisyenimiz ile Diyet ve Beslenme Danışmanlığı hizmeti vermekteyiz.Bizim ile iletişime geçerek daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Limon Kürü ile Vücut Bakımı ve Sıkılaşma

Işıl ışıl parlayan ve gözeneksiz bir cilt için tonikler, maskeler ve kremlere ihtiyacınız yoktur. Limon suyu ve limon kürü antiseptik özellik gösterir. Güneş lekeleri, sivilce ve akne oluşumunu önlerken saç ve tırnakların da bakımlı olmasını sağlar.

Ayrıca limon kürü cildin aydınlık gözükmesinide sağlar. Ciltteki yağı emdiği için tonik olarak kullanılır. Cildinize limon kürü uygulamak için bir yarım litre suya bir limon sıkın ve cildinize uygulayın. Sahip olduğu aromatik kokusu sayesinde tarçın ve balla karıştırıldığında sakinleştirici görevi gören limon stresten uzak tutar. Banyodan 20 dakika önce cildinizi limonlu suya batırılmış pamuk ile temizleyin ve duş alın! Canlandığınızı, cildinizin sıkılaştığını ve stresten arındığınızı fark edeceksiniz…

Artık Limonlu suyun faydaları ve mucize etkilerini biliyorsunuz. Hayatınızda bu mucize narenciye eminiz ki artık daha fazla yer edecek. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın:)

DEVAMINI OKU

Vücudumuz yapı gereği vitaminlere ihtiyaç duyar. Cilt, saç, sağlık ve güzelliği korumanın en temel yollarından biri de vitaminlerdir. Hem sağlıklı kalmak hem de spordan maksimum verimi alabilmek için beslenme ve yeterli vitamin takviyesi çok önemlidir. Çoğu vitamin, vücudun mekanizmasın sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Vitaminler vücut tarafından üretilemez. Bu nedenle dışarıdan alınması gerekir.Bu kadar faydalı olan Vitaminler ve Vitaminlerin faydaları nelerdir? Ve hangi besinlerde bulunur detaylarını araştırdık.

Sizlere faydalı olması açısından gelin kısaca özetleyelim;

Kaç Çeşit Vitamin Vardır ?

Vitaminler iki çeşide ayrılır:

Suda eriyen
Yağda eriyen

Dört yağda çözünen vitamin (A, D, E, K) ve C vitamini. Ayrıca 8 Kompleks B vitamini de dahil olmak üzere suda çözünen vitaminler bulunur:

tiamin (B1),
riboflavin (B2),
niasin (B3),
pantotenik asit (B5),
B6 vitamini,
B7 vitamini
folik asit (B9)
B12 vitamini

Vitaminler ve Vitaminlerin Faydaları

A Vitamininin Yararları

Göz sağlığı için olmazsa olmaz vitamindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve cilt sağlığına da faydaları bilinmektedir.

A vitamini retinol göz bozuklukları, akne, cilt bozuklukları ve enfeksiyonların tedavisinde yararlıdır ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırır. Saçların sağlıklı olmasını sağlar. Ayrıca makula ve kataraktı önler.

Yumurta, fıstık, süt, balık ve havuç besinlerinden A vitaminini alabilirsiniz.

B Vitamini ve B Vitaminlerin Faydaları

B vitamini grupsal vitaminlerdendir ve en ünlüsü B12’dir. B vitamini çok önemlidir. Ruh ve sinir sağlığını korurken, hormonları düzenler aynı zamanda metabolizma hızını da arttırır. Taze meyve ve sebzeler, Kuru sebze, et ve süt ürünlerinin tamamında ve kuruyemişlerde B grubu vitaminler bulunmaktadır.

B1 Vitamini Faydaları

B1 vitamini, kalp hastalıklarını ve dispepsiyi önler. Vücut metabolizması için kan dolaşımını dengeler. Beyni güçlendirir. B1, B2 ve B3 gibi vitaminler ve vitaminlerin faydaları, ekstra beslenmeye ihtiyaç duyan yaşlı hastalar, demans veya Alzheimer riski yüksek olan hastalar için son derece yüksektir.

B1 Vitaminini Ne Zaman Gerekir?

Tiamin olarak da adlandırılan B1 vitamini, taze meyve ve sebzelerde bulunur ve vücutta düzgün bir şekilde depolanmaz, bu nedenle günlük olarak almamız gerekir. Yani her zaman gereklidir. Ek olarak, alkol vücudun B6’yı emmesini engeller

B2 Vitamini Faydaları

B2 vitamini vücudun metabolik aktivitesi yükseltir ve sinir sistemini düzenler. Riboflavin, katarakt, deri hastalıkları ve bu anemi tedavisine yardımcı olur.

B2 Vitaminini Ne Zaman Gerekir?

Riboflavin olarak da adlandırılan B2 vitamini, hücrelerin uygun şekilde üretimi ve yenilenmesi ile cildimizin ve gözlerimizin sağlığı için gereklidir. Bu vitaminin eksikliği nedeniyle vücut pek etkilemez.

B2 vitamini bulunan besinler; yeşil yapraklı sebzeler, et, fındık ve baklagiller, ayrıca yumurta ve peynir…

B3 Vitamini Faydaları

B3 vitamini eksikliği hazımsızlık, cilt bozuklukları, migren, kalp atış bozuklukları, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, diyabet ve ishale neden olabilir.

B3 Vitaminini Ne Zaman Gerekir?

Niasin veya B3 vitamini metabolizma için gereklidir. Vücudumuzun yağları, proteini ve sindirim sürecini düzgün bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Bu vitamin genellikle semptom göstermez, ancak en yaygın semptomlar cilt problemleri, ishal ve yorgunluktur.

B3 vitamini bulunan besinler; Yumurta, süt, taze meyve ve sebzeler ve balık.

B5 Vitamini Faydaları

B5 vitamini, pantotenik asit olarak bilinir. Anksiyete, artrit, çeşitli enfeksiyonlar, cilt bozukluklarını önler. Saçlarınız beyazlıyorsa B5 vitaminine ihtiyacınız var demektir. Eksikliği kolesterol seviyenizi yükseltir.

B6 Vitamini Faydaları

B6 vitaminin diğer adı piridoksamindir. Vitaminler ve vitaminlerin yararları arasında B6 önemli yer tutar. Diyabet, kusma, aşırı adet kanaması, anksiyete, uykusuzluk ve sabah bulantıları gibi hastalıklardan birini yaşıyorsanız bu vitamini takviye etmeniz gerekir.

B6 Vitaminini Ne Zaman Gerekir?

Enerji metabolizması, vücuttaki hormonların düzenlenmesi, kırmızı kan hücrelerinin üretimi ve sinir sisteminin sağlığı için B6 vitamini gereklidir.

Yeterli B6 vitamini almadığımızın belirtileri; anemi, deride döküntüler, çatlak dudaklar ve dilin şişmesi…

B6 vitamini bulunan besinler; kepekli tahıllar, kümes hayvanları, balık, süt, nohut ve taze meyvelerdir, ancak narenciye değildir.

B7 Vitamini Faydaları

B7 yani biyotin, cilt hastalıkları tedavisinde kullanılır. Vücudun metabolizmasını sağlıklı kalmasını sağlar ve saçın sağlığı için önemlidir.

B7 Vitaminini Ne Zaman Gerekir?

Biyotin olan B7 vitamininin saç sağlığımızda rol oynadığına inanılıyor, ancak bu kesin olarak kanıtlanmadı. Vücudumuzun B7 ihtiyacı çok fazla değildir.

B7 vitamini bulunan besinler; yumurta, domates, tatlı patates, fındık ve kırmızı et.

B9 Vitamini Faydaları

B9 vitamini, folik asit; anemi, sindirim hastalığı, anormal beyin gelişimi, cilt bozuklukları ve gut tedavilerinde kullanılır. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna katkıda bulunur. Esas olarak sinir sistemi anormallikleri ile ilişkilidir ve homosistein seviyelerinin inhibisyonuna neden olur. Bu nedenle koroner kalp hastalığına karşı koruma için tüketilmelidir.

B9 Vitamini Ne Zaman Gerekir?

Folik asit, yani B9 vitamini, birçok farklı formda bulunur. Bununla birlikte, tüm formları kırmızı kan hücrelerinin üretiminde önemli bir rol oynar ve eksikliği anemiye neden olabilir. Bazı kadınlarda hamilelik sırasında sorunlara neden olabilir, bu nedenle tüm hamile kadınların (aynı zamanda hamile kalmaya çalışanların) folik asit takviyesi almaları önerilir.

B12 Vitamini Faydaları

B12 vitamini anemi hastaları, sigara içenler, hamilelik döneminde olanlar, hepatik bozuklukları bulunanlar, böbrek bozuklukları olanlar ve ülsere sahip kişiler tarafından tüketilmelidir. B12 vitaminler ve vitaminlerin yararları; inme de dahil olmak üzere çeşitli kalp koşullarına karşı vücudu savunmaktan sorumludur.

B12 Vitamini Ne Zaman Gerekir?

B12 vitamini vücudumuzu anemi, kabızlık, depresyon ve hatta psikozdan korur.

Yeterli B12 vitamini almadığımızın belirtileri; aşırı yorgunluk veya iştahsızlıktır. B12 bitkisel ürünlerde bulunmadığından bu, vegan diyetini takip eden insanlar için sorun olabilir. Dahası, yaşlandıkça emilimi zorlaşır.

B12 vitamini bulunan besinler; ton balığı, sığır eti, karaciğer, süt ürünleri ve yumurtadır.

C Vitamini Faydaları

C vitamini (askorbik asit) çeşitli bozuklukların tedavisinde faydalıdır. Göz, tansiyon ve böbrek dışında; kanser, iskorbit, soğuk algınlığı, diyabet, anksiyete, yüksek kolesterol, kalp hastalığı, iç kanama, çeşitli iltihaplar ve kurşun zehirlenmesi için tedavi edicidir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Son yıllarda, vitaminin zeka gelişimine katkı sağladığı ve serebrovasküler hastalığın önlenmesinde işe yaradığı ortaya çıkmıştır. ilişkilendirilmiştir. Vücudumuzdaki en güçlü ve temel antioksidanlardan biridir.

C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?

C vitamini özellikle kış aylarında vücudun direncini koruması için önemlidir. Bağışıklığı güçlendirdiği gibi cilde ve saça çok faydalıdır. Turuncu olan birçok meyvede ve sebzede C vitamini vardır. Bunun yanında kivi, yeşil çay ve kırmızıbiberde C vitamini olan besinlerdendir.

D Vitamini Faydaları

D vitamini artrit, diş çürüğü ve diyabet için etkilidir. Kemik onarımı, bağışıklık ve kan basıncı için de çok faydalıdır. Osteoporozu önlemek için kullanılır ve osteoartriti olan hastalarda çeşitli farklı kanser türlerinin ve multiple sklerozun önlenmesinde tedavi olarak kullanılır.

D Vitamininin Önemi ve Hangi Besinlerde Bulunur

D vitamininin kaynağı güneştir ve sağlıklı bir cilt için korumalı olarak güneş ışınları en baş kaynaktır. Kemik sağlığına çok iyi gelen bu vitamin aynı zamanda metabolizma üzerinde de etkilidir. Güneşin yanı sıra yumurta, et ve balıkta yeterli düzeyde D vitamini bulunur.

E Vitamini Antioksidan Kaynağı

Damar yapısını düzenlemede birinci faktör olan E vitamini antioksidan kaynağıdır. Ciltteki renk eşitsizliğini giderir, cildin parlamasına neden olur. Ayrıca damarın yapısını düzenler ve tansiyonun dengesini sağlar. Meyve ve sebzelerde bolca bulunur bunun yanında balık ve yağında, zeytinyağında ve cevizde yeterli düzeyde vitamin alabilirsiniz.

K Vitamini Olmazsa Olmaz

K vitamini kan için çok önemlidir. Kan pıhtılaşmasında çok önemli bir yere sahiptir ve kan sulanmasına karşı etkilidir. Yeşil yapraklı tüm sebzelerde bulunur ayrıca süt ürünlerinde de bolca vardır.

Doğa bir mucize ve ihtiyacımız olan tüm vitamin ve minarelleri doğal yollarla elde etmek mümkün. Bu sebeple doktorunuz önermedikçe sentetik ve yapay vitamin almak yerine doğal ve sağlıklı beslenmeyi tercih etmek her zaman için daha faydalıdır. Ayrıca unutulmamalıdır ki her şeyin fazlası zarardır ve bu yüzden vitaminleri dengeli almak en sağlıklı olan yöntemdir.

Vitaminler ve vitaminlerin faydaları vücut için paha biçilemezdir. Çoğu durumda vücut vitamin eksiklerini size anlatmak için uyarılarda bulunur. Bu uyarıları dikkate almazsanız uzun vadede sorunlar ortaya çıkar. Tüm hastalıkların tolere edilmesi için her vitaminden belirli miktarda almak gerekir. Doğal besinler tüketilerek alınan aşırı doz bir soruna yol açmaz. Çünkü vücut vitamini günlük kullanır ve vücuttan atar. Bizi Instagram‘da takip etmeyi unutmayın 🙂

DEVAMINI OKU